Bir tek ‘sehven’ eksik
1133 Okunma, 0 Yorum
Ahmet Hakan - Hürriyet
Lütfi Hocaoğlu

25.07.2014

Her şey ama her şey aynı...

*

- MESELA... Dünün operasyonları sabaha karşı yapılırdı. Bugünün operasyonları da sabaha karşı yapılıyor.

*

- Mesela... Eski operasyonlarda “bu insanlar isteselerdi kaçabilirlerdi ama kaçmadılar” diye gözaltına alınanlara sahip çıkılırdı. Yeni operasyonda da aynısı yapılıyor.

*

- Mesela... Başbakan Erdoğan, eski operasyonlar hakkında “Yargı sürecine saygı duyalım” diyordu. Başbakan Erdoğan yeni operasyonlar hakkında da, “Yargı sürecine saygı duyalım” diyor.

*

- Mesela... Eski operasyonlarda anneler, “Bizim çocuklarımız suçsuz” diyorlardı. Yeni operasyonda da anneler “Bizim çocuklarımız suçsuz” diyorlar.

*

- Mesela... Hükümet yancıları, eski operasyonları canla başla savunuyorlardı. Hükümet yancıları, yeni operasyonları da canla başla savunuyorlar.

*

- Mesela... Eskiden operasyonlar dalga dalga gelirdi... Öyle anlaşılıyor ki yeni operasyonlar da dalga dalga gelecek.

*

- Mesela... Eski operasyonlarda generallere kıl olanlar “Oh olsun” diyordu. Yeni operasyonlarda cemaatçi polis olgusuna gıcık olanlar “Oh olsun” çekiyor.

*

Tek bir fark var:

Bugünün operasyonunda “sehven” diye bir şey yok.

*

Gözaltına alınan polis müdürlerinden birinin cep telefonuna “sehven” bir şeyler yüklenirse...

Her şey tamam olacak, hiçbir eksik kalmayacak.

Yazının tamamı için

http://sosyal.hurriyet.com.tr/Yazar/73/Ahmet-Hakan/38807/Bir-tek-sehven-eksik

 

Yorum:

Uyku hali

Eğer yargı hakemlerden oluşan adil, etkin ve bağımsız yargı değilse:

Bugün tutuklayan yarın tutuklanan olur. Sonra yarın tutuklayan ertesi gün tutuklanan olur. Sonra ertesi gün tutuklayan daha ertesi gün tutuklanan olur. Sonra…

Bugün onları tutuklatan yarın tutuklanan olur. Sonra yarın tutuklatan ertesi gün tutuklanan olur. Sonra ertesi gün tutuklatan daha ertesi gün tutuklanan olur. Sonra…

Bugün suçlu olan yarın kahraman olur. Sonra yarın suçlu olan ertesi gün kahraman olur. Sonra ertesi gün suçlu olan daha ertesi gün kahraman olur. Sonra…

Bunun sonu gelmez. Bu belirsizlik tüm dünyayı idare eden birkaç aileden oluşan Sermaye’nin tüm dünyada uygulattığı bir oyundur. Bu durumda kimsenin yarın ne olacağı belirli değildir. Her an başına her şey gelebileceği korkusuyla görevliler ne yapacağını bilemez. Herkes tedirgindir. Kimse kimin suçlu olduğundan veya kimin suçsuz olduğundan emin olamaz. Kimse yargıya güvenmez. Kimse polise güvenmez. Güvensizlik ortamı tedirginlik ve saldırganlık ortaya çıkarır. Ortam karıştıkça huzur kalmaz ve düzen bozulur.

Bozulan düzen içinde insanların kafa karışıklığı içinde hiç ummadığınız birisi, Sermaye’nin adamı başınıza geçer ve sizi idare etmeye başlar. Artık tüm toplum Sermaye’nin oyuncağı haline gelir. Siz birbirinizi yerken Sermaye işine devam eder. Zenginliğine zenginlik katar ve arz-ı mev’ûda biraz daha yaklaşmış olmanın keyfini yaşar.

Bütün bunları kendi adamlarını kritik yerlere yerleştirip sisteme hâkim olmakla çözeceğini zannedenler ise büyük bir yanılgı içindedirler. Çünkü kendi adamı sandıkları yarın onları arkadan vuranlar hatta tutuklayanlar olabilir. Asla emin olamazsınız.

Tek bir çare vardır: Adil Düzen’i getirmek. Çünkü Sermaye’nin kurduğu bu düzen içinde yani zalimin düzeni içinde siz zalimi yenemezsiniz. Sadece yendiğinizi sanırsınız. Hatta yendiğinizden emin olduğunuz anda bile aslında mağlup durumdasınızdır da haberiniz yoktur. Uykudan uyandığınızda da iş işten geçmiştir.

 

 

Lütfi Hocaoğlu






Sayı: 267 | Tarih: 27.07.2014
Yusuf Kaplan
Tarihe aziz bir ruh üfleyebilmek için...
Kurban vermek;rıza ve irade!
1379 Okunma
Ali Bülent Dilek
Ahmet Hakan
Bir tek ‘sehven’ eksik
Uyku hali
1133 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Mahir Kaynak
İsrail Sorunu
Üçüncü Bin Yıl Uygarlığı
1118 Okunma
Süleyman Karagülle
Mehmet Barlas
Bu coğrafyada yaşayanların da canları biraz sıkıl
İroni Diyarı
1093 Okunma
Tayibet Erzen
Ali Bulaç
İsrail'le ticaret
Çözüm İçin Samimiyet
1044 Okunma
Zafer Kafkas