13/07/2014
- Seçimler düzeni değiştirmek için değil mevcut düzen içinde yönetimi yönlendirmek için yapılır. Parti’nin veya Sermaye’nin istediği bir iktidar olur. Bu seçimler, Türkiye’nin sadece yönetimi yönlendirme seçimi değildir. Yeni oluşumunda Türkiye’nin yerini belirleyecektir.
- İnsanlık ekonomide işçilikten ortaklığa, siyasette merkezi yönetimden yerinden yönetime, ilimde tedristen uygulamalı araştırmaya, dinde hükümlerin delillerini tespit etmenin yanında hükümlerin hikmetlerini (yararlarını) tespit etmeye gitmektedir. İnsanlar domuz etinin neden haram olduğunu öğrenmek istiyor.
- Ülke halkı iç ihtiyaçlara göre karar verir, oysa devlet içten daha çok dış güçlerin istediklerine karşı alınacak tavırlarla yönetilir. Her zaman halkın istediği seçim uygun seçim olmaz.
- Türk milletti davranışlarında daima askerleri hesaba katar ve onun istediği istikamette oyunu kullanır. Askerler de siyasetlerini dış güçlerin durumlarına göre ayarlar. Bu da Türkiye’nin bağımsız bir devlet olma yolunda ilerlemesini sağlamıştır.
- Savaşlar silahla değil siyasetle kazanılır. Bu seçim dış siyasette bir tercih seçimidir.
- Bugün insanlık büyük bir silahsız çatışma içindedir. Siyasetle sermaye karşı karşıyadır. Devletler “Biz varız, yönetme bizim işimiz.” diyorlar. Sermaye “Siz kimsiniz? Sütünüzü kessem geberir gidersiniz.” diyor. Gül ve Ekmeleddin sermayenin galip geleceğini sanıyorlar. Siyasetleri onlara uyumlu. Erdoğan da öyle sanıyordu ama sermaye Türkiye’nin istikrarını bozmak için Menderes’i astığı gibi Erdoğan’ı da bertaraf etmeye başladı. Erdoğan direniyor. Böylece Erdoğan cephe değiştirmiyor. Devletlerin yanında yer almıştır. Bu seçimde Türk halkı iç sezileri ile sermayenin mi yoksa devletlerin mi yanında yer alacaktır? Bunu göreceğiz. Ben tarihin akışı ve Kurani bilgilere dayanarak sonunda Adil Düzen gelecektir diyorum. Ekonomide sermaye, yönetimde devletler hakim olacaktır. Hakemlerden oluşan bağımsız yargı dengeyi sağlayacaktır diyorum.
19/07/2014
Bölgelerdeki Değişmeler
- 11 Mart 1991’de Irak’ın ABD ve AB arasında çekişme alanı olduğunu, Irak’ın bölüneceğini söylemiştim.
- Sermaye’nin 90’lardaki hedefi, Ortadoğu’yu küçük devletlere bölmek ve İsrail’in emrinde Ortadoğu birliğini oluşturup dünyayı Ortadoğu’dan yönetmekti. Irakla İran’ı savaştırıp, Türkiye’yi de bu savaşa sokarak sonunda istediğini elde etmek istiyordu. Sonunda Sermaye mağlup oldu. Çünkü İran sermaye desteği almadan Irak’ı yendi ve Türkiye İran’la savaşa girmedi.
- AB ve ABD rekabeti Türkiye’de Kürt sorununu PKK sorununa döndürdü.
- Mahir Bey’in yaptığı hata çatışmanın AB ve ABD arasında olduğu var sayımına dayanıyor. Oysa ABD’yi de AB’yi de Sermaye organize ediyordu. Devletler Sermaye’nin verdiği rolleri oynuyordu. Bu, Erbakan’ın Adil Düzen söylemleri ile sarsılmaya başladı. İran’da Sermaye’nin beklemediği inkılap oldu. Sovyetler bu sebeple çöktü, ABD’de Yahudiler ikiye bölündü, Obama başkan seçildi. Türkiye’de Milli Görüş iktidar oldu. Bugün Erdoğan’la Ekmelettin yarışmıyor. Devletlerle Sermaye yarışıyor. PKK ile BDP yarışıyor.
-Kürt sorununun PKK sorununa dönüşmesine koruculuk sistemi destek oldu. İşsizliği önlemeliyiz dedim.
- Abdullah Öcalan, CIA’nın isteğine uyarak MİT tarafından PKK’yı kurdu ve bugüne kadar geldi. Milli Görüş buna karşı çıktı ve dünyanın değişmesine sebep oldu.
- Bölünme halkta değil siyasettedir. Sözlerim değerlendirilmedi.
- PKK sorunu veya Kürt sorununu çözmek için
a) Yerinden yönetim,
b) Hakemlik sistemi,
c) Faizsiz çalışana kredi sistemi,
d) Halk medreselerinin yeniden açılıp dayatmacı eğitim sistemine son verilmesi gerekir.
- Şimdi değişti. Barzani petrolü Türkiye’ye akıttı. Petrol paralarını Türk bankaları tahsil etmeye başladı. Ekonomik yakınlaşma başladı.
- Sermaye’nin kontrolünden çıkarak petrolün devletlerin kontrolüne geçmeye başlaması demektir. Bu, Sermaye’nin ekonomik üstünlüğünü de kaybetmeye başlaması demektir. Bunu başarmamız Sermaye’nin yenilmesi anlamına gelir.
-Irak’ta bize karşı terör oluşturacak gruplar bulunacak, bundan rahatsız olan devletler olacaktır. Bölge halkını yanımıza alırsak yeneriz.
- Adil Düzen’in dünya görüşü uygulanmadıkça sorunlar çözülemez.
NOT: Yazıda yer alan italik ifadeler Süleyman Karagülle’ye aittir.
Yorum:
Petrol Sorunu Nasıl Çözülür?
a) Devletler sağladıkları güven sebebiyle yer altı kaynaklarından elde edilen hasılanın beşte birini vergi olarak alacaklardır. Örnek olarak petrol olarak alacaklardır.
b) Üretim tesislerini sermaye kuracak ve kira payını petrol olarak alacaktır.
c) Üretenler de üründen pay alacaklardır.
d) Elde edilen ürün insanlığın vakıf depolarına girecektir. Depolanması ve taşınması karşılığı üründen pay verilecektir.
e) Pay sahipleri ellerindeki pay belgelerini serbest fiyatlandıracaklardır. Tüketiciler bu belgeyi alarak dünyanın her yerinde aynı miktarda mamul maddeyi alacaklardır.
f) Arz ve talep kanunlarına göre yeryüzünde tek fiyat oluşacak, satıcılar o fiyatla satacaklar, alıcılar o fiyatla alacaklardır. Gümrükler, ruhsatlar olmayacaktır.
g) Petrol depolama ve taşıma uluslararası planlama ile tespit edilecek ve petrolden alınan petrol taşıma ve depolama payı ile ihaleler yapılarak devam edilecektir.
Enerji üretimini ve enerji tüketimini halk yapacak, serbest arz ve talep kanunlarına göre fiyatlanacaktır. Depolama ve taşıma ise Birleşmiş milletlerin koyacağı bir yatırım payı ile sağlanacaktır. Yatırımlar mevcut enerji kaynaklarının tesislerini kuracağı gibi yeni enerji kaynaklarını da araştıracaktır.
Mevcut petrol yataklarının rezervleri tespit edilecektir. Bunlar bitinceye kadar bunlar ihtiyaca göre harcanacaktır. Petrol yakıtları bittiği gün mevcut bitkilerin her yıl depoladığı biyolojik yakıt petrole çevrilecektir. Bunun miktarını serbest arz ve talep miktarı belirleyecektir.
O halde yapacağımız iş nedir?
a) Her petrol işletmesi bir petrol kooperatifi tarafından işletilmelidir.
b) Petrol depolama taşıma kooperatifi kurulmalıdır. Üye devletler de ayrı ayrı kooperatif olarak çalışmalıdırlar.
c) Petrol pazarlama kooperatifi kurulmalıdır. Bir petrol senedi çıkarılmalıdır. Kooperatifin depolarına petrolü teslim edenlere senet verilecektir. Bunu dünyada pazarlayacak. Tüketiciler petrol istasyonlarına para değil bu senedi vererek petrol alacaklardır.
d) Senet altın üzerinden tek fiyatla tüm dünyada pazarlanacaktır. Fiyat, yeryüzündeki stok miktarını dengede tutacak şekilde ayarlanacaktır.
İstanbul’da böyle bir kooperatifi kurarak işe başlayabiliriz. Savaşı biz değil petrol satanlarla petrol alanlar yapacaktır.