12.07.2014
BİN sekiz yüz elli kez “Sakız çiğnemek orucu bozar mı?” sorusuna maruz kalıyor ve bin sekiz yüz elli kez hiç sıkılmadan bu soruya cevap veriyor ya... İşte ondan kazanıyor.
*
“Sevdiğime kavuşmak için dua ediyorum, o da sevdiğine kavuşmak için dua ediyor, hangimizin duası kabul olur” şeklinde bir soruyla karşılaştığında... “Bu ne biçim soru be! Gidin işinize! Ben artık bu işi yapmak istemiyorum” demiyor ya... İşte ondan kazanıyor.
*
Kendisini birebir taklit eden oğlu Sait Hatipoğlu’nun da piyasaya çıkmasıyla birlikte “taklitler asıllarını yaşatırlar” hükmünün bir kez daha hayata geçmesine katkı sağlıyor ya... İşte ondan kazanıyor.
*
Dudaklarının kenarına her şeyi görenlere ve her şeyi bilenlere özgü bir kıvrım yerleştiriyor ve o kıvrımı dudağına yakıştırmasını biliyor ya... İşte ondan kazanıyor.
*
Sesini alçaltıp çıkarıyor, çıkarıp alçaltıyor ve bu haliyle hitabeti pek kuvvetli malum siyasetçiye alışmış olan kitlelere “aynı onun gibi” dedirtiyor ya... İşte ondan kazanıyor.
*
Çok güzel, çok etkili, çok lirik, çok masalsı, çok destansı, çok sündürülmüş, çok süslenmiş, çok basit, çok acıklı, çok ibretli menkıbeler anlatıyor ya... İşte ondan kazanıyor.
*
Bazen ağlıyor ya... İşte ondan kazanıyor.
*
En ateiste bile kendini mahşere gitmiş gelmiş gibi hissettirecek kadar etkili “mahşer” anlatıyor ya... İşte ondan kazanıyor.
*
En çok teyzeleri avucunun içine alıyor ya... İşte ondan kazanıyor.
*
Yaptığı işin şova ve görselliğe dayalı unsurlarını da iyiden iyiye uygulamaya sokuyor ya... İşte ondan kazanıyor.
*
Ağzından ahalimizin anlamayacağı, anlam veremeyeceği, anlamazlıktan gelemeyeceği, zor bulabileceği, sıkılacağı, bunalacağı tek bir sözcük çıkmıyor ya... İşte ondan kazanıyor.
Yazının tamamı için
http://sosyal.hurriyet.com.tr/Yazar/73/Ahmet-Hakan/35029/Bu-sartlara-uyacaksan-sandiga-gitmeyebilirsin
Yorum:
Eksere-n Nas Piyasası
İnsanların çoğu kitap okumaz.
İnsanların çoğu dizi seyreder.
İnsanların çoğu ciddi işlerle değil eğlenceli işlerle ilgilenir.
Bazı insanlarda insanların çoğunun bu zaafını iyi değerlendirir. Çok büyük paralar karşılığında televizyonlara çıkarlar, masal anlatırlar. Kimi masallar güldürür kimi masallar ağlatır. İkisi de prim yapar, ikisi de para kazandırır.
Ciddi işler yaparsanız, sizinle kimse ilgilenmez. Açarsınız Akevler sitesini, kimse girmez. Yorumlarsınız Kuran’ı, kimse ilgilendirmez. Yazarsınız ciddi kitaplar, kimse okumaz.
İnsanlar cevşen alırlar, okurlar. Yedisinde, kırkında ölülere mevlidi nasıl okuyacakları ile ilgilenirler. Sakızın orucu bozup bozmayacağıyla, hastalıktan kurtulmak için hangi duayı okuyacağıyla, kısmeti açmak için, işe girmek için hangi duanın okunacağıyla ilgilenirler.
İnsanların bu zaafını iyi değerlendirenler ise bu işlerin en ayrıntısına kadar anlatırlar. Anlatırken sabrederler. Sabretmezlerse müşteri kaçar çünkü.
Bu kadar büyük piyasa kaybedilir mi?