Nesi yanlış bunların
1171 Okunma, 2 Yorum
Ahmet Hakan - Hürriyet
Lütfi Hocaoğlu

26.04.2014

HAŞİM Kılıç dedi ki:

“Hukuk güvenliği, insanların güvercin ürkekliği içinde yaşamadığı korkusuz bir ortamın varlığı olarak tanımlanabilir.”

Soruyorum: Nesi yanlış bunun?

*

Haşim Kılıç dedi ki:

“Hukuk devletinin odağında esas itibariyle iktidar gücünün keyfi davranışlarının sınırlandırılması vardır. Bu nedenle kamu gücünü kullananlar da vatandaşlar gibi hukuksal ilkelerle kuşatılmıştır.”

Soruyorum: Nesi yanlış bunun?

*

Haşim Kılıç dedi ki:

“Son dönemde yargı “paralel devlet” ya da “çete” diye nitelendirilen vahim bir suçlamayla karşı karşıyadır. Bu suçlama üzerinde yapışık kaldığı sürece yargının ayakta kalması mümkün değildir. Herkes bu iddialarla ilgili bilgi, belge ve delilleri ortaya koymak zorundadır. Bu kişileri başka illere tayin edilerek sorun çözülmez.”

Soruyorum: Nesi yanlış bunun?

*

Haşim Kılıç dedi ki:

“Kamu gücüne sahip olanların topluma sunduğu hak ve özgürlükleri, lütuf ya da bağış düzleminde değerlendirmesi düşünülemez. Farklı olanların hak ve özgürlüklerine karşı kimse, ev sahibi edasıyla duruş da sergileyemez. Yetmiş altı milyonun her ferdi bu evin sahibidir.”

Soruyorum: Nesi yanlış bunun?

Yazının tamamı için http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/26296390.asp

 

Yorum:

İnsan aklı

İnsanlar sürekli konuşurlar. İnsan hakları derler, demokrasi derler, hukukun üstünlüğü derler. Bu güzel sözleri herkes söyler. Ama bir bakarsınız ki yetkileri ele alınca insan hakları olur kendi hakları, demokrasi olur kendine demokrasi, hukukun üstünlüğü olur kendi haklarının üstünlüğü.

Kimse demez ki ben kötüyüm, yanlışım. Zaten demesi fıtrata aykırıdır. Bu nedenle “akla nazar değmez” derler. Çünkü herkese göre kendisi en akıllıdır. Hatta o kadar ileridir ki bu durum insanda, Allah’tan akıllı zanneder kendisini (haşa).

Allah kitabını göndermiştir. Hukukun üstünlüğünün nasıl sağlanacağı, insan haklarının nasıl korunacağı gayet açık ve net yazılıdır kitapta.

Kitabı arkalarına atarlar, akıllarını ilah edinerek çözümler üreteceklerini zannederler.

Bu tartışmalar hiçbir zaman bitmez, insanlar kendi akıllarının Allah’ın yanında sıfır olduğunu kabul edene kadar.

 

 

Lütfi Hocaoğlu


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
28.04.2014
05:23

ALİ BULAÇ'IN "CANAVAR!" BAŞLIKLI BUGÜNKÜ YAZISININ SON BÖLÜMÜ:

http://www.zaman.com.tr/ali-bulac/canavar_2213603.html

"Eski İslamcılar “İslamcılıktan istifa edip” yollarına devam edeceklerine; “dinin somut hükümlerini bir kenara bırakıp diyanetle yetinebilecekleri”ne hükmettiler. Tabii ki buna da zayıf da olsa bir “dini/fıkhi meşruiyet” buldular. Buna göre “laik düzende İslami hükümler uygulanmaz; iç ve dış güçler, mevcut hukuki mevzuat buna izin vermez. Ama güçlenmek de lazım, bu da ancak iktidar olmakla mümkün. Modern iktidar tek yanlı olarak güç ve zenginlik kazandırır. Bu durumda güç toplayıncaya kadar iktidar olur ve iktidarı kullanırken İslami hükümleri askıya alabilir, dini ritüellerle yetinebiliriz.” Semboller ve ritüeller hem dinle bağı koruyor, hem laik hasımlara karşı avantaj sağlıyor. Avrupa’da Leviathan’ı ortaya çıkaran faktör, iktidarın veya devletin Kilise ve Kilise’nin şahsında dine, anı zamanda Tanrı’ya karşı sekülerleşerek otonom varlık, sınırsız güç kazanmasıdır. Sosyalizm “ezilenler” adına bu canavara karşı koymaya çalıştı, ama daha büyük canavar doğurdu; liberalizm “hukuk” adına devletin gücünü sınırlandırmak istedi, referansı “zenginler” olduğu için toplumu ve yoksulları canavarın ağzına verdi. İslami siyasi akımlar bir açılım getirebilirlerdi. “İktidar için iktidar” hırsıyla yanıp tutuşan eski İslamcılar ve muhafazakâr dindarlar, dinin hükümlerine karşı bağımsızlaşarak modern Leviathan’ı kendi iktidarlarında yaşattılar; bu arada sekülerleştiler. Dostoyevski “Tanrı yoksa her şey mübahtır” demişti. Pekiyi, hem Tanrı’yı ve dini ritüellere ve sembollere hapsedeceksin, hem sekülerleşip her şeyi mübah göreceksin! Bu olur mu ey Müslüman?"

Süleyman Karagülle
29.04.2014
21:15

Haşim Kılıcın sözleri hep doğru, eksik olan iki nokta vardır. 1- Olması gerekenler olmuyorsa nasıl çözülecek?. 2- Vatandaşlardaki sorunları yargı çözer. Siyasilerdeki sorunları seçim çözer . Yargıdaki sorunları kim çözer . Hükmet haklı ise yargıyı durduracak ne vardır.





Sayı: 254 | Tarih: 27.04.2014
Hüseyin Gülerce
Bu ülke kimsenin olamaz..
Çözümü yanlış yerde arama..
1346 Okunma
Zafer Kafkas
Yusuf Kaplan
Yeni bir dünyanın kurulması,yeni Türkiyenin kurul
Biz derken!
1216 Okunma
Ali Bülent Dilek
Ahmet Hakan
Nesi yanlış bunların
İnsan aklı
1171 Okunma
2 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Mahir Kaynak
Cumhurbaşkanı
Kurumlar Arası Denge
1127 Okunma
Süleyman Karagülle
Mehmet Barlas
Ezberleri bozmaya çalışmak yorucu olabilir
Değişebilecek kadar medeni olmak!
1038 Okunma
Tayibet Erzen


© 2024 - Akevler