20.12.2013
Başbakan Erdoğan'ı ve AK Parti iktidarını hedef alan kriminolojik destekli siyasal saldırı, çeşitli cephelerde tırmanarak devam ediyor. Bu ülkede yaşamasaydık, kaderimizi bu ülkenin geleceği ile özdeş görmeseydik ve mesela Amerika'da yaşıyor olsaydık, "Bakalım bundan sonra ne olacak" diye bir filmi izler gibi uzaktan bakardık gelişmelere... Hatta oralardan işi alevlendirecek mesajlar da gönderebilirdik adamlarımıza.
Karmaşık bir ittifak
Bu ittifakın üyeleri arasında İsrail güdümlü ABD parmağının varlığını, Halk Bankası'nın da açılan cephelerden biri olmasından anlamak mümkün... Ambargodaki İran'la yapılan altın ödemeli enerji alışverişinin İsrail güdümlü Amerikan güç odaklarını rahatsız ettiği, gizlenmeyen bir olguydu.
Bu durumda acaba Çin'den alınacak füze savunma sistemine ilişkin iddialar, saldırı cephelerinden yeni bir tanesi olarak açılabilir mi?
Geçmişte bu tür saldırıların sonunda nihai zaferi "Silahlı Kuvvetler"in alması beklenir ve askeri darbenin altyapısı hazırlanırdı. "28 Şubat post-modern darbesi"nin işaret fişeği de, ambargodaki Libya'yı Başbakan Erbakan'ın ziyareti ertesinde atılmamış mıydı?
Tamamı için Not supported field expression!
Yorum:
Sona geliniyor
Ne hikmetse bugüne kadar hiçbir hükümet zamanında başı ağrımayan; okulları, dershaneleri ve diğer kurumları sorunsuzca işletilen ve devamlı büyüyen Gülen Cemaati’nin bu başarısını Allah’ın inayeti olarak görüp, hak yolun hakkı olarak değerlendirmek bir yerlerde bir sıkıntı olduğunu gösteriyor.
Gerek Hz. Muhammed, gerek diğer peygamberler her türlü sıkıntıya sabretmelerine rağmen ancak Allah’ın dini(düzeni) gelince rahat bir nefes alabilmişlerdir. Öncesinde hep çile, hep çile. Ee, bu arkadaşlara bakıyoruz hep hızlı ve istikrarlı bir grafik çizmişler. Şimdi siz: “Yahu hiç mi bir engelle karşılaşmadınız, hiç mi varlığınızla kimseyi rahatsız etmediniz, hiç mi üzerinize gelmediler? Bu ülke bu kadar darbe, bu kadar baskı, bu kadar zulüm gördü, insanlar evlerini, işlerini, canlarını kaybetti, hapis yattı, eğitim dahil tüm insani hakları ellerinden alındı, sizin burnunuz bile kanamadı. Tüm bunlar sizin hak davanızın mükafatı olan Allah yardımı m? Siz bu kadar Allah dostuysanız; Allah, elçilerini neden korumadı, müminleri neden korumuyor, kendi dini için çalışanlara neden yardım etmiyor?” demez misiniz?
Acaba cevabı metodunuzun sünnetullah dışında bir şey olduğunda gizli olabilir mi?
Acaba Peygamber, Mekke müşriklerinin mal, mülk, mevki, kadın tekliflerini elinin tersiyle itip, müminlerin açlık sınırına kadar dayanmalarına ve artık “Allah’ın yardımı ne zaman?” diyecek hale gelmelerine sabretmesine ve Kuran’dan taviz vermemesine karşın, siz ilk zorlukta sistemle uzlaşıp onların kontrolünde kitabı başka, lideri başka ama ne hikmetse adı hala ‘İslam’ olan bir din için mücadele vermeyi cihat olarak algıladığınız için olabilir mi?
‘Olamaz’ diyorsanız o zaman bilmek hepimizin hakkı: hak geldiyse bu ortalıkta leş kokan batıl da neyin nesi oluyor? Aynı soru AKP için de geçerli. Sizi mücahit gibi hissettiren efsundan kurtulun artık. Belli ki kartvizitinizle uyuşmayan işler peşindesiniz, Müslüman olmanızın hiçbir değeri yok. Mümin olmadıkça, Kuran ile amel etmedikçe kimliğinizin hiçbir önemi yok. Vesile olduğunuz şeyi size söyleyeyim: 5 adımda Müslüman nasıl rezil edilir:
- Yandaş bul
- Mevki bul
- İktidar ol
- Kuralları askıya hal
- Sömür
Allah’a binlerce kez hamdolsun ki, biz anlamasak da, Allah Kuran’ın değerini, olmazsa olmaz olduğunu, bir harfini bile değiştiremeyeceğimizi, takiye yapamayacağımızı, bize anlatıyor; rezil ediyor ama bunun böyle olmasını da biz istiyoruz, ısrarla anlamıyoruz.
Şimdi ne cemaat, ne de hükümet İsrail’in, ABD’nin, başka odakların arkasına saklanıp, ahlanıp vahlanmasın. Size yapılan oyunlar yeni değil, hep vardı. Size asıl oyunu Allah oynuyor farkında değilsiniz. Hak düzenin gelmesi için ne Müslümana, ne de çoğunluğa ihtiyaç var, Hakkın kendisine ihtiyaç var. O’nu yanına almadan yola çıkanlar işte böyle beş vakit namazlı da olsa, dilinden Allah’ı hiç düşürmese de nafile, Allah kalplerin künhünü bilir, dünya Adil Düzencilere aç, vakit yaklaşıyor.