29/09/2013
-Devletin gücü kurumların güçlü olması ile oluşmaz. Aynı zamanda kurumlar arasında ideolojik değil, akıl yoluyla oluşan aralarında güçlü birlik ve dayanışma varsa devlet güçlüdür.
-Kurumlar arasında dayanışma yerinden yönetim ve hakemlerden oluşan yargının üstünlüğü ile sağlanır. Gayesi olmayan topluluklar yaşayamazlar, gelişemezler. Akıl gayeyi belirlemez, gayeye nasıl varılacağını belirler. İdeolojisiz topluluk olmaz.
-On eylül darbesinin dünya şartlarının olarak gereği yapıldığını yazmıştım, dışarıda yazılan makale görüşlerimi teyit etmişti.
-12 Eylül darbesi değil müdahalesidir. On senede bir müdahaleyi planlamış sermaye bununla Türkiye’nin geri bırakılmasını hedeflemişti. Askerler, müdahaleleri yaptılar ama ülke lehine çevirdiler. Hukuk düzeninde önlemek sivillerin işidir. Askerler askerce önleyebilir. En kısa zamanda hukuk düzenine dönmüştür.
-Devletin bir kurumunu diğer bir kurumun izleyip üst yönetimi haberdar etmesini mahkeme doğru bulmadı.
-Haberleri yorumlayan bir merkez bulunur. Haberdar etmek her vatandaşın fahri görevidir. İhbar edilen mutlaka haberdar edilmeli ve savunma yazısı alınmalı. Ondan sonra dosyalanmalı.
-Deşifre oldum halk beni ispiyoncu kabul etti. Hükümet benimle çalışmak istemedi. Sonraki hükümet de beni karşı partiden gördü.
-Gizli istihbarat İslami değildir. Askerlik dışında istihbarat yapılamaz. Tecessüs haram edilmiştir. Bilgili olmak ve iyi niyetli olmak sebebiyle geçmişteki bu çalışmalar herhangi bir eksiklik değildir. Mahir’den yeniden yöneticiler yararlanmalıdırlar.
-İstihbarattaki gayem devletin iç yapısını öğrenmek ve kurumlar arası yarışmayı dayanışmaya çevirmekti.
-Geçmişte insan hata yapmış olabilir. Bugün hata olan o günkü şartlar arasında hata olmayabilir. Mahir Bey’in şimdiki görevi uluslararası ve yüksek devlet yapısındaki siyasette yönetmeyi belirleme olmalıdır.
-Devlet tekdir. İçteki yarışma dışa karşı parçalı olmalıdır. Akılla dünyaya katılmalıyız.
-Akılla değil ilimle insanlığa hizmet etmeliyiz.
05/10/2013
Hangisi Doğru
- Kimilerine göre paket iktidarın kendi çıkarını hedefliyor.
- Paket, sermayenin oyalama programından ibarettir. Doğrudur ama önemsizdir.
-Bize göre demokrasinin gereği paket hazırlanmıştır.
-Demokrasi insanlar için lükstür. Önce karın doymalıdır. Sonra güvenlik sağlanmalıdır. Ondan sonra da insan özgür olmalıdır. Aç insanın özgürlüğü olmaz. Güvenliği olmayanın özgürlüğü olmaz.
-Cumhuriyet kurulurken ulusal topluluk oluşturuldu. Bazı hatalar yapıldı.
-Uygarlaşmada, kabile topluluklardan sonra il toplulukları oluştu. Ondan sonra, ülke çapında yönetim oluşur. Tek dil konuşmaya başladılar. İmparatorluklar oluştu. İmparatorluklar parçalandı ulusal devletler oluşmaya başladı. Cumhuriyet, imparatorluktan ulusa dayanan devlet oluşması dönemidir. Bu başarılmıştır. Türk ulusu oluşmuştur. Ulusallaşma esnasındaki baskılara artık gerek kalmadığı için şimdi ulusun devamlılığını sağlamak için yerel yönetime ve yaşam farklılıklarına izin vermek zorundayız. Paket buna göre adım atmadır.
-Pakette iki grup vardır. Biri kitlerin istediğidir. Karşı çıkanlar dışarının etkisindedirler.
-Özel gruplara hak tanımak bölücülüktür. Kanun kişileri ve grupları hedef almaz. Tekel sermaye yasalar çıkarır. O yasalar içinde gruplanma oluşur. Grup için kanun çıkmaz, kanun gruplaşmaya imkan verir.
NOT: Yazıda yer alan italik ifadeler Süleyman Karagülle’ye aittir.
Yorum:
Yeni Düzen
İnsanlık 50 bin yıl göçebe hayatı yaşadı. On bin senedir yerleşik düzene geçti. Yazıyı buldu. Kişi yönetiminin yerine kural yönetimine geçti. Hukuk düzenini tarım dönemi içinde oluşturdu. O yönetim sayesinde uygarlaştı. Bugünkü sanayi dönemi oluştu. Yazı kadar önemli olan bilgisayarı keşfetti. Soy yönetimi yerine seçilmiş yönetimi benimsedi.
On bin senelik tarım dönemi hukuku bugünkü gelişmiş sanayi döneminin düzenlenmesine yetmemektedir. Bunu herkes bilmektedir. Solun devrimcilik ülküleri buradan gelmektedir. Yeniliğin yapılması gerektiğini hemen hemen bütün insanlık artık kabul etmektedir. Ne var ki gelinmesi gerekenin ne olduğunda en küçük bir anlaşma yoktur. Denemeler de başarısız olmaktadır.
Adil Düzen, bu yeni düzenin ne olduğunu söylemektedir. Nasıl bulunacağını söylemektedir. Sonuçlarda değil, sonuçlara giden yol üzerinde iddialı bulunmaktadır. Getirdiği öneriler sadece örnektir. Her zaman daha iyisi bulunabilir, hemen onu kabul etmek gerekir.
1- Önce bugünkü uygarlığı ön yargısız ilmi araştırma metotları içinde öğrenmemiz gerekir. Bu uygarlık geçmiş uygarlıkların devamıdır. Bizim uygarlığımız da bu uygarlığa dayanmaktadır. Bu uygarlık kötü değil yaşlıdır. Ömrünü doldurmuştur. Biz bu uygarlığa varis olacağız. O halde yapılanları iyi öğrenmemiz, neleri değiştireceğimi belirlememiz gerekir. Bunun için de matematik bilgisine sahip olmalıyız. Matematiksiz ilim olmaz ve matematiksiz bir şey öğrenilmez. Bugünkü batı uygarlığı Mısır, Yunan, Roma uygarlıkları tipindedir. Sanayii uygarlığıdır.
2- Sonra, bu batı uygarlıklarını doğuran doğu uygarlıklarını öğrenmemiz gerekir. Bunlar, Mezopotamya, İbrani, Hıristiyanlık ve İslam medeniyetleridir. Bu medeniyetlerin sonuncusu olan İslam medeniyeti bizim medeniyetimizdir. Hukuk medeniyetidir. İnsanlık bugün yeni hukuk medeniyetini oluşturmak zorundadır. Bunun için Kuran dilini öğrenmek gerekmektedir. Kuran Arapçasını bilmeden peygamberlerin getirdiği hukuk uygarlıklarını bilmek mümkün değildir. Bunu yalnız Müslümanlar değil tüm insanlık öğrenmek zorundadır. Bugün yaşayan dört büyük de İbrahimi dindir. Bunların dördünü herkes hak kabul edecek ve onlar üzerinde birlikte çalışmalıyız.
3- Gerek matematiğe dayalı sanayii uygarlıklarını gerekse Kuran Arapçasına dayanan hukuk uygarlıklarını öğrendikten sonra yeni uygarlığın sorunlarını çözmeye başlamalıyız. Bunun için tüm insanlar bu çalışmalara katılabilmelidir. Ama çalışmaya başlamak için kimseyi beklememeliyiz. Yeni uygarlık yeni projelerle oluşacaktır. Değişik konularda değişik projeler hazırlanacak. Bu projeler ortak bilgiye dayanacaktır. Ama projeler farklı olacaktır. İşletmeler 100 hanelik semtler şeklinde hazırlanacaktır. Ekonominin hücreleri olacaktır. Yönetimler ise bin hanelik bucaklarda düşünülmelidir. Bucak siyasi hücre olacaktır.
4- Projeler yapıldıktan sonra, bu projeleri kimse uygulamaz. Pilot denemeler yapılmalı ve bu pilot denemelerde başarılı olanlar devreye girmelidir. Gerek semtler gerekse bucaklar, merkezden dayatarak değil kendi istekleri ile ve özgürlükleri içinde kurulmalıdırlar. Kuracağımız kooperatifler bunları desteklemelidir.
Uygulamalar yapıldıkça karşılaştığımız sorunlar yeniden çözülecek böylece başarılı uygulamaya varıncaya kadar devam edilecek. Başarılı olanlar da daha başarılı olma çabası içinde devam edecek.
Bir adamın kafasından çıkan hayali projeler başarıya ulaşamaz. Sermaye kapitalizm ve sosyalizmi böyle hayaller üzerine kurmuştur. Çözümde rol almamıştır. Sancılı geçişler olmuştur. Birinci ve ikinci cihan savaşları tarihte en fazla kanın aktığı savaşlardandır.
Akevler, bu çalışmalara 1967’de başlamıştır. Bugünkü Gülen cemaati ve Milli görüş Akevlerin bu çalışmaları, bağımsız gelişmeleri ile oluşmuştur. Belli bir adım atılmış. Ancak çözümler sonuç vermemiştir.
Akevler şimdi yeniden ikinci çalışmaya başlamıştır. Hedefe biraz daha yaklaşacaktır.