03.10.2013
Neye niyet neye kısmet!..
Birileri "Türkiye'de demokrasi var mı" diye gündem oluşturmaya çalışırken, bir anda "Amerika'da demokrasi var mı" tartışması düşüverdi önümüze.
"The New York Times" yazarı Thomas Friedman'a göre Amerika'da demokrasi olsa bile, bu demokrasi tehlikedeymiş.
Çünkü Latin kökenli Amerikalıların sayıları ve nüfus içindeki payları giderek artarken, bunların Kongre'de temsil edilme oranları düşüyormuş.
2012 nüfus rakamları ertesinde yeniden belirlenen seçim bölgelerinden "Beyaz Amerikalılar"ın yani Cumhuriyetçilerin ağırlıkta olanlarının sayısı 175'ten 183'e çıkmış. Buna karşı Demokratların ağırlıkta oldukları bölgelerin sayısı 144'ten 136'ya düşmüş.
Böylece Temsilciler Meclisi seçimlerine Cumhuriyetçiler önde girmişler.
Sonuç ortada... Beyaz Amerikalılar adına siyaset yaptıklarını söyleyen Cumhuriyetçiler, Başkan Obama'yı ve Federal Devlet'i, Temsilciler Meclisi'ndeki çoğunluklarını kullanarak rehin aldılar.
Netanyahu'nun mutluluğu
Tamamı için http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/barlas/2013/10/03/cumhuriyetciler-abdde-de-olcuyu-kacirdi
Yorum:
Yeni Denge
Sermaye resmen Obama’ya “İster ABD’nin başkanı ol, ister dünyanın süper gücünün başı ol, BİZ ne istersek o olur. Ancak Biz izin verirsek başkanlık yaparsın, rotanı şaşırma.” diyor. Acaba sırada ne var?
Amerika girdiği kriz sürecinde pek de umut vadetmiyor. Bu gerileme devrinde ivmeyle ilerlerken, bir yandan da Türkiye bütün olumsuzluklara direniyor belki de güçleniyor. Dünya yeni bir dengeye gebeyken, merkezdeki Türkiye’nin bundan soyutlanması tabii ki düşünülemez. O da çöküşle paralel bir diriliş gerçekleştirecek. Yeni düzen yakın, oldukça yakın. Bizim inancımız Dünyada adaletin tesisi için gereken güneşin Türkiye’den doğacağıdır. Buna en ehil ülke olan Türkiye Dünya’ya Adil Düzen ile adalet getirecekse, bunu artık kimin, ne şekilde gerçekleştireceğinin sanırım pek bir önemi kalmıyor.