21.07.2013
-Geçen sene “Kaşıbeyaz” adlı kebapçıda gerçekleşmişti iftar daveti. Bu yıl ise daha “yazlık” bir mekânda, Ortaköy’deki “Feriye”de gerçekleşti.
-Radikal yazarı Koray Çalışkan’la Feriye’ye girdiğimizde tekbir sesleri, salâvatlar inletiyordu Feriye’yi... İftara katılan hocaların okudukları ilahilerle bekleniyordu iftar saati... CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da huşu içinde dinlemedeydi.
-Bana ayrılan yerde adım yazıyordu. Yerime oturdum... Şöyle bir baktım: Sağımdaki boş koltukta “Sayın Ahmet Ünlü” yazıyor, solumdaki boş koltukta “Sayın Yaşar Nuri Öztürk” yazıyor. (“Ahmet Ünlü” de kim demeyin... Kendisi bizim meşhur Cübbeli Hocamızdır). İçimden “Umarım Yaşar Nuri Hoca ile Cübbeli Hoca gelmez, yoksa ikisinin bir arada bulunduğu bir iftar çok tehlikeli olabilir” diye dua ettim. Duam kabul görmüş olacak ki gelmediler.
-Konuklara şöyle bir baktım... Geçen yılki kadar çeşitlilik vardı: İstanbul Müftüsü Rahmi Yaran, Abdülaziz Bayındır, İlahiyat Fakültesi hocalarından İlyas Üzüm, Yeni Cami İmamı Osman Aydın... Fehmi Koru, Ali Bulaç, Türkiye Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak, Gülay Göktürk... Zekeriya Beyaz, Diyanet sendikalarının yöneticileri, Kazım Karabekir’in kızı Timsal Karabekir, Türkiye’deki Caferi Cemaati’nin lideri Selahattin Özgündüz.
-Yemekten sonra duayı Beşiktaş Müftüsü Hilmi Yılmaz yaptı.
-İftarın ardından konuşmalar yapıldı. İlk konuşmalar Diyanet Sendikaları arasında söz düellosuna dönüştü... Bir sendikacı “devletimizin hizmetindeyiz” derken bir başka sendikacı “zalim idareciye karşı hakkı haykırmak” ilkesinden söz etti.
-En ilginç konuşmayı sakalı, şalvarı ve takkesiyle iftara gelen İsmailağa Cemaati’ne mensup HAK-BİR-SEN adlı diyanet sendikasının başkanı Ahmet Berber yaptı... Konuşmasına “Buraya gelmek için çok düşündüm... CHP’nin iftarıydı ne de olsa... İstihareye yattım. Olumlu çıktı ve geldim” diye başladı. Ardından da belediyenin Kuran kursu öğrencilerine paso vermediğinden söz etti ve ekledi: “Bize diyorlar ki pasoyu verirsek CHP’liler olay çıkarır”.
-CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasında “Ne demek CHP’liler olay çıkarır. İl Başkanımız burada... Derhal bu konuya el atsın... Kuran kursu öğrencisi öğrenci değil mi? Tabii ki pasosu olacak” diye karşılık verdi Ahmet Berber’e... Ardından da ekledi: “Önyargılardan sıyrılmalıyız. Birbirimizi yeni tanıyoruz. Tanıdıkça görüyoruz ki aslında çok farklı değiliz. Ben üniversite yaşamıma kadar yer sofrasında yemek yedim”.
-Kılıçdaroğlu, başörtüsü konusunda şunları söyledi: “Kimsenin kılık-kıyafetiyle uğraşmamalıyız. Özgürlükten zarar gelmez. Başörtüsü üniversitelerde özgür ve hiçbir sakınca yok. Başörtüsü için 20 yıldır enerji tükettik. Bu enerjiyi keşke başka konularda tüketseydik”.
-CHP Lideri’nin Alevi/Sünni meselesiyle ilgili verdiği mesaj ise şuydu: “Hepimiz aynı Allah’a, aynı kitaba, aynı Peygamber’e, aynı Ehlibeyt’e inanıyoruz. Sadece ritüellerimiz farklı...”
Yazının tamamı için http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/23775678.asp
Yorum:
Ramazan Müslümanlığı
Siyasetçileri görürüz. Kendi partilerinde grup toplantılarında konuşurken ya da meclis genel kurulunda konuşurken birbirlerine saymadıkları kalmaz. Ancak ikili görüşmelerde birbirlerine son derece saygılıdırlar, samimi bir görüntü sergilerler.
İftarlar da değişik görüşlerin bir araya geldiği toplantılardandır. Ramazan ayının da etkisi ile insanlarda yumuşamalar olur. Birbirlerine daha sıcak yaklaşırlar.
Önemli olan bu yumuşaklığın, hoşgörünün, anlayış göstermenin daimi olmasıdır. Aksi halde bunun adı Ramazan Müslümanlığıdır.