Mesele, park meselesi değil.
1064 Okunma, 0 Yorum
Hüseyin Gülerce - Zaman
Zafer Kafkas

Önce sosyal patlamanın zemini oluştu. Bu köşede defalarca yazdım. Türkiye için en büyük tehlike, gerilim ve kutuplaşmadır. Son olarak bir ay önce endişelerimi yazımın başlığına taşıdım: Tehlikenin farkında mıyız? Son yazımın başlığı da şuydu: Gerilim, belalara davetiye çıkarabilir…” Demokrasi uzlaşma ve hoşgörü ile mayalanmıştır. Bizde ise siyasetin dili habire keskinleşti, hâlâ da öyle.

 

Sayın Başbakan’ın, alkollü içkilerle ilgili düzenleme konusundaki sarf ettiği ifadeler gerçekten kırıcıydı. Kendini ezik hisseden insanlara tokat gibi geldi. Laik kesimde, yaşam tarzlarıyla ilgili endişeler daha da arttı.   Üçüncü köprüye Yavuz Sultan Selim isminin verileceğinin ilan edilmesi, Alevi vatandaşlarımızı üzdü, rencide etti. (Şahsen benim düşüncem şu: Sayın Cumhurbaşkanı, bir açıklama yaparak, Alevi vatandaşlarımızın hissiyatının ve hassasiyetlerinin maalesef düşünülemediğini, kendilerini üzmek, gücendirmek gibi bir niyetin olmadığını ve üçüncü köprüye başka bir isim verileceğini söylemesi isabetli olur.)

 

http://www.zaman.com.tr/huseyin-gulerce/mesele-park-meselesi-degil_2097172.html

 

Yorum:

 

Yeni Bir Düzen İhtiyacı

 

Çoğunluğun iktidarı ve gücü anlamına gelen demokrasi anlayışı devam ettiği müddetçe hükümetin icraatları anlaşılır olmakta aksine protesto ve eylem yapanların tepkileri ise anlamsız bir hal almaktadır. Mevcut kabuller çerçevesinde kendisine zarar vereceği inancında olduğu karşıt hayat tarzı ve düşünce şekline karşı görmezden gelici, dönüştürücü, zulmedici bir tavır makul görülmektedir.

 

Bugün gezi parkı olayları bahanesi ile sokaklarda dolaşanlar da çoğunluğu elde ettiklerinde aynı korkunun neticesinde aynı tepkileri vereceklerdir ki geçmişte de fazlası ile vermişlerdir. İnsanlar süreklilik arzeden bu korku ortamında ya çatışacaklar ya da münafıklaşacaklardır.

 

Sürekli söylemlerde kalan, herkesin tüm kalbi duygularıyla arzu ettiği lakin nasıl olacağı konusunda çok da fikir sahibi olmadığı, barış içerisinde bir hayat, farklı anlayışların bir arada karşılıklı baskı yapmadan hayat bulması, adaletin herkesi içine alacak şekilde teisisin gerçekleşmesi ancak yeni bir model ile mümkün gözükmektedir. Mevcut düzeni oluşturan kavramların yeniden tanımlanması ve bu tanımlar üzerinden bir modelin kurgulanması gereği açıktır. Halihazırdaki tanımlamaların üzerine bina edilen düzen artık yükü taşıyamaz hale gelmiştir. Demokrasi, liberalizm, laiklik ve sosyal devlet kavramları yeniden tanımlanmalı ve bu yeni anlamlarına uygun kurumlarla yeni düzenin temeli atılmaldır.

 

İster dış desteksiz sade bir halk hareketi olsun ister provakatif bir hareket olsun farketmez yaşananalar temelde bir düzen sorununun yansımalarıdır. Bu tip ve daha fazlası ile bundan sonrada karşılaşacağımız muhtemeldir. Bunları bir uyarı olarak kabul etmek ve gerekeni yapmak herkesin üzerine vazifedir. Bizim tebliğimiz Adil Düzendir, inşallah ulaşır.     

 

 

 

 

Zafer Kafkas






Sayı: 208 | Tarih: 9.06.2013
Ahmet Hakan
Başka türlü bir şey
Provokasyon
1247 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Mehmet Şevket Eygi
Daha ne İstiyorlar?
Allah'tan Bela
1138 Okunma
Emine Hocaoğlu
Yusuf Kaplan
Post-siyaset süreci,Türkiyenin kuşatılması ve öte
Ak partinin paradoksu mu,balonunun patlaması mı?
1075 Okunma
Ali Bülent Dilek
Hüseyin Gülerce
Mesele, park meselesi değil.
Yeni Bir Düzen İhtiyacı
1064 Okunma
Zafer Kafkas
Mahir Kaynak
Siyasi Yapı
Taksim Gezi Parkı
1048 Okunma
8 Yorum
Süleyman Karagülle
Mehmet Barlas
Başbakan'ın coşku ile karşılanması dış medyayı et
Nasıl Bakmalı?
1032 Okunma
Tayibet Erzen


© 2024 - Akevler