31.03.2013
Bazıları “Türk bayrağı demeyelim, Türkiye bayrağı diyelim” türü gereksiz önerilere abanmaya başladı.
Epeydir kanırtılan bir ‘geyik’ yeniden tedavüle sokuldu.
Şöyle:
* Türk Sanat Müziği demeyeceğiz de Türkiye Sanat Müziği mi diyeceğiz?
* Türk kahvesi demeyeceğiz de Türkiye kahvesi mi diyeceğiz?
* Türk lokumu demeyeceğiz de Türkiye lokumu mu diyeceğiz?
* Türk kızı demeyeceğiz de Türkiye
kızı mı diyeceğiz?
Neyse…
Böyle uzayıp gidiyor bu olay…
Arkadaşlar!
Ne Türk bayrağının adının değişmesine gerek var ne de Türk kahvesinin…
Ne Türk lokumuna dokunulsun diyen var ne de Türk Sanat Müziği’ne…
Bilesiniz ki:
Bunların hepsi aynı kalacak…
İstenen sadece şu:
Anayasada ‘Türk’ vurgusu yapılmasın.
Bunu talep edenlerin gerekçeleri de var.
Diyorlar ki:
“80 yıldır bazen sert, bazen yumuşak bir şekilde uygulanan Kürt varlığının inkârı, Kürt diline engel olunması, Kürtçe yer adlarının değiştirilmesi, Kürt kimliğinin bastırılması politikalarının temelinde hep anayasadaki ‘Türk’ vurgusu yatıyor. Bu vurgu nedeniyle Türk etnik kimliğinin, diğer etnik kimlikleri bastırması hukuksal ve yasal zemini elde etti… Biz bu zeminin ortadan kalkmasını istiyoruz”.
Tartışılması gereken asıl konu budur…
Türk bayrağı, Türk lokumu, Türk Sanat Müziği, Türk kızı geyiğini bir tarafa bırakıp işin bu kısmına odaklanalım.
Yazının tamamı için Not supported field expression!
Yorum:
Irkçılık tohumları ekildi, şimdi sulanıyor
İnsanları birbirine düşürmek için önce bazı kelimelere karşı alerji oluşturulur. Başlangıçta bu kelime “Kürt” idi. Kürt kelimesine karşı alerji oluşturulmuştu. Alerji içinde “Kürt” geçen her şeye karşı yapılmıştır. “Kürtçe” de bundan nasibini almıştı. Kürt kelimesini ağzına almak da yanlıştı, Kürtçe konuşmak da suçtu.
Gün geldi. Bu sefer yeni bir alerji meydana getirildi. Bu sefer alerji haline getirilmeden nasibini alan “Türk” kelimesi oldu. Ak Parti de buna dâhil oldu ve anayasadan “Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür” ibaresini kaldırmayı istiyor. Böylece alerjiyi daha ileri bir boyuta taşıyacak. Böylece Kürtler arasına atılan ırkçılık tohumları sulanıp büyütülmeye başlanıyor olacak.
Yalnız burada bir çelişki var. Türk bayrağı demeyelim, Türkiye bayrağı diyelim diyorlar. O zaman en başta ülkenin adının değişmesi lazım. Türkiye ism-i mensub bir kelimedir. Aslı Arapçadır ve Türkiyye şeklindedir. Sondaki şeddeli ya ism-i mensub ya’sıdır. “Türklerin mensubu olduğu”, “içinde Türklerin yaşadığı ülke” demektir.
Anayasa gayet açık tarif etmiş: Vatandaş olan herkese Türk denir. Burada ırk belirtilmemiş, din belirtilmemiş. Tarif açık. Buna zorla ırk anlamı vermek ırkçılık ve ayrılık tohumlarını ekmekten başka bir şey değildir.
Önce Türk kelimesi çıkarılacak, sonra da görün bakalım ülkenin adının değişmesi mi gündeme gelecek yoksa Türk olmayanların ayrı bir ülke olarak ayrılması mı gündeme gelecek? Bakalım, göreceğiz elbette arkadan gelecek olan saçmalığı.