İnsana yatırın yapmadan aslâ!
993 Okunma, 1 Yorum
Yusuf Kaplan - Yeni Şafak
Ali Bülent Dilek

İnsana yatırım yapmadan aslâ!

Yusuf kaplan

14 ocak 2013

 

Yetenek öğüten bir ülke, Türkiye. Yetenekleri de yeteneksizleştiren bir ülke hem de!

 

Çaplı insan yetiştiremiyoruz: 'Ortalama' insanlar 'yetiştirmek'le yetiniyoruz ve bununla övünüyoruz bir de! Oysa 'ortalama' insanla gidebileceğimiz yer, 'ortalık malı' olmak, onun bunun 'şamar oğlanı' olmaktır sadece!

 

Yetenek, eğitildikçe, üzerinde titredikçe gelişir; günyüzüne çıkar, zamanla çiçeklenir ve çiçek açar. Yetenek, boşlukta, kendiliğinden gelişmez. 'Uygun toprak'ta yetişir yetenek: Uygun olmayan topraklara ekilecek tohumlar, yeşeremez: Ürün de veremez, verim de.

 

Peki, 'uygun toprak' nedir, 'yetenek tohumu', hangi topraklara ekilebilir, nasıl verim verebilir veya meyveye durabilir?

 

YETENEK 'TOHUM'U VE BEŞ TEMEL DERİNLİĞİ

 

Yetenek tohumunun yeşerebileceği 'toprak', en azından beş temel özelliğe sahip olduğu zaman verimli 'ürün' verebilir.

 

Birincisi, kültürel veya irfânî derinliktir: Bu süreç, iç dünyanın terbiye, tezkiye ve tahkim edilmesiyle ilgilenir. Kişi, dünyaya nizâmât vermeye kalkışmadan önce, kendi iç dünyasını muazzam bir şekilde tanzim edebildiği zaman, zamanda ve mekânda güven verici, umut bahşedici, ufuk ve zihin açıcı bir yolculuğa çıkabilir ancak. Bu ilke, hiç şüphesiz, toplumlar için de aynen geçerlidir.

 

İkincisi, tarihî derinliktir: Bu süreç, dış dünyanın tanınması ve keşfedilmesi meselesini mesele edinir. Tarihte yapılan yolculuğun derinliği, bir toplumunun talihinin zenginliğinin de teminatıdır.

 

Üçüncüsü, fikrî / zihnî / entelektüel derinliktir. Fikrî derinlik, iç ve dış dünyada yapılan yolculukları çeşitli soyutlama süreçlerinden geçirerek geliştirir; elemeler yapar ve muhkem bir şekilde yeniden inşa eder. İnsanın akıl, duygu, sezgi, zevk, beğeni dünyasını, sürgit yeniler, tazeler; leziz ve nefis bir hayatın temellerini atar, tohumlarını eker.

 

Dördüncüsü ve en önemlisi de, ahlâkî, manevî ve rûhî derinliktir. Bu süreçte, atılan temellerin, ekilen tohumların hayata ruh üfleyebilecek şekilde tatbik edilmesi mücahedesi ve mücadelesi verilir. Üç derinlikte ekilen tohumların 'zengin' meyveler verebilmesi için 'ağaçlar' sulanır, budanır, özene bezene bakılır, beslenir ve büyütülür.

 

Beşinci derinlikse, dört derinliğin hâsılası olarak geliştirilen anlam haritalarındaki ve değerler manzumesindeki derinlik, çeşitlik, zenginlik ve bunlar arasındaki tutarlılık veya insicamdır. Beşinci derinlik sürecinde, 'meyveler' toplanmaya başlanır.

 

MEDENİYET İDDİASI VE RÜYASI

 

…………………………

Dolayısıyla yetenek, başka dünyalara, medeniyetlere eklenmeye, eklemlenmeye çalışan bizim gibi vurgun yemiş, metamorfoz yemiş ve kaçınılmaz olarak sürgün yemiş ve tarihten sürgün edilmiş toplumlarda yalnızca öğütülen, tüketilen ve yok edilen bir hazinedir.

 

Bu hazinenin keşfedilebilmesinin, gün ışığına çıkartılabilmesinin, özene bezene yetiştirilebilmesinin, yeşertilebilmesinin ve meyve verebilmesinin olmazsa olmaz şartı, bir toplumun sözkonusu beş derinlik veya sütun üzerinden bu dünya hayatında yaptığı yolculuğun sürgit hatırlanması ve hatırlatılması, benimsenmesi ve beslenip büyütülebilecek şekilde içselleştirilebilmesi, özümsenebilmesi ve taze bir ruhla yeniden diriltilebilme ve yaşatılabilme cehdi ve gayreti içinde olunmasıdır.

 

'ASALAK'LAR VE 'SALAK'LARLA NEREYE KADAR?

 

Medeniyet idealarını, iddialarını ve rüyalarını yitirmeyen toplumlar, yeteneklerin nasıl yetiştirilebileceğini de iyi bilirler.

 

Medeniyet idealarını, iddialarını ve rüyalarını yitiren toplumlarsa, yalnızca yetenek öğütürler, yeteneklerini de, geleceklerini de öldürürler. Çünkü bu tür toplumlar, sadece başka toplumların / medeniyetlerin ürettiklerini tepe tepe tüketen 'asalak'lardan oluşan 'salak'ları 'oynarlar'. Figüranları ve 'palyaço'ları yani.

 

Başkalarının onca çileyle, mücadeleyle, çabayla ürettiklerini tepe tepe 'aşırmak'tan ve tüketmekten başka bir şey bilmezler. Ve başkalarının ürettiklerini tükettikçe de, kendi enerjilerini, ruhlarını, birikimlerini, özgüvenlerini ve nihayet yeteneklerini tüketmekten başka bir şey yapamadıklarını da göremezler.

 

BÜYÜYORUZ AMA ÇÜRÜYORUZ DA!

 

Türkiye, ekonomik, siyasî, yani maddî bakımdan gelişiyor ve büyüyor. Ama kültürel, fikrî, ahlâkî, manevî ve rûhî bakımdan sürgit çözülüyor, çürüyor ve çöküyor.

 

İnsana yatırım yapamadığımız, kendi insanımızı, 'insan tipi'mizi yetiştiremediğimiz sürece, aslında kendi sonumuzu hazırladığımızı, kendi kuyumuzu kazdığımızı ve kendi ayağımıza kurşun sıktığımızı nasıl ve ne zaman göreceğiz acaba, merak ediyorum doğrusu.

 

Açıkçası, bu gidiş, gidiş değil, bitiştir.

 

http://yenisafak.com.tr/yazarlar/YusufKaplan/insana-yatirim-yapmadan-asl%C3%A2/35837

yorum;

Bismillah!Müçtehit Yetişme Merkezine.

Yusuf kaplan daha yeni sadede gelebildi.

Yaşar kaplan yanlış hatırlamıyorsam

30 sene önce söylemişti.

Zalim düzenin yetiştirdikleriyle bu kadar diye .

Peki zalim düzende bu iş nasıl olacak?

“Müçtehit Yetişme Merkezi”’yle.

Akevler 45 yıldır zaten O hedef için çalışıyordu.

Bu gün adını resmen koydu,sözleşmesini de hazırladı.

Yeni 33 yıllık dönemde başladı.

Allah mübarek etsin.

Görmeyen ve duymayanlarında kalplerini açsın inşallah…

 

 

Ali Bülent Dilek


YorumcuYorum
Süleyman Karagülle
25.01.2013
19:25

Batılılar, birşeyi başkası bulmuş ise onu kabul etmezler, onu nakledene mal ederler, Böylece yeteneksiz kişiler bile yetenekli muamlesini görür ve hereks yetenekli okamaya çalışır. Biz ise bizden biri bir şey bulursa onu halkımz kabul etmez. Kabul ettirmek için dışarda mucit arar ve kendi bulduğunu ona mal eder. Ülkem i zde yetenkli olmak ayıp syılır. Adil düzen çalışanları bu kıskançlık düşüncesini atmışlardır. Yabancıların buluşlarını aşırmazlar ama kedi buluşlarını da başkalarına peşkeş çekmezler. Usul bizim matematik onların, teknik onların hukuk bizim. Mustafa Kemal, stalinden, Lelinden , Hitlerden Musoliniden daha yüksek seviuede develet adamıdır. Bediuzzaman Batının yapdığı ınkılpıların hepsinden üstünür. Erbakan Dünyanın en büyük siaysetçisidir.





Sayı: 188 | Tarih: 20.01.2013
Ahmet Hakan
Bir insana not verirken nelere bakmak gerekir
İnsan analizi
1108 Okunma
1 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Mahir Kaynak
Engeller
PKK’nın tasfiyesi
1022 Okunma
1 Yorum
Süleyman Karagülle
Yusuf Kaplan
İnsana yatırın yapmadan aslâ!
Bismillah!Müçtehit Yetişme Merkezine
993 Okunma
1 Yorum
Ali Bülent Dilek
Mehmet Barlas
Demek toplum Birand türü gazeteciyi seviyormuş
Kuran Yoldaşlığı
973 Okunma
1 Yorum
Tayibet Erzen
Hüseyin Gülerce
Dink Cinayeti,2007 Darbesi
Hedef Millet
961 Okunma
1 Yorum
Zafer Kafkas
Mehmet Şevket Eygi
Kuran, Sünnet, Şeriat Dairesi İçinde Hizmet Etmek
Cennet Küçük Olmasa Gerek
890 Okunma
1 Yorum
Emine Hocaoğlu