Kuran, Sünnet, Şeriat Dairesi İçinde Hizmet Etmek
890 Okunma, 1 Yorum
Mehmet Şevket Eygi - Milli Gazete
Emine Hocaoğlu

18 Ocak 2013

 

Zahirde İslam’a hizmet eder gibi görünüyorlar ama Kuran’ın, Sünnet’in, Şeriat’ın muhkem (kesin) hükümlerine, emir ve yasaklarına aykırıişler yapıyorlar. Böyle hizmetler makbul, bereketli, müteyemmem olur mu?

Cevap: Olmaz!

İslamî hizmet yapan şahısların ve kuruluşların Kuran, Sünnet ve Şeriat sınırları içinde hizmet etmeleri gerekir. Bu sınırların dışına çıkılınca küfre kadar giden bozukluklar ve sapıklıklar oluşur.

Hizmet ediyor ama Kuran’ın Allah katında tek hak geçerli makbul din olduğu hükmünü inkâr ediyor; “İslam’dan başka hak dinler de vardır, onların bağlıları da ehl-i necat ve ehl-i Cennet’tir” diyor. Böyle bir inanç ile yapılan hizmetler boşa gider, bunların feyzi, bereketi yümnü olmaz.

İslam’a hizmet eder gibi görünüyor ama Ashab-ı Kiram’a düşmanlık ediyor. Üç veya dördü dışında onları küfür ve nifakla suçluyor… Böyle hizmetlerin de faydası olmaz.

İyi niyetli ama cahil, hizmet edeceğim diye faydasız, saçma sapan işler yapıyor. Mesela yaz sıcaklarında cemaat serinlesin, camiye terli terli gelenler üşütüp hasta eden, püfür püfür soğuk hava üfüren klima cihazlarıkoyuyor. İslamî hizmetler listesi içinde böyle bir hizmetin ismi geçmez. Boşbir fantazidir.

Hakiki İslamî hizmetler Kuran’ın, Sünnet’in, Şeriat’ın emirleri, yasakları, öğütleri göz önüne alınarak, dört başı mamur bir plan ve programla yapılan işlerdir.

Mesela içinde İslam’a uygun eğitim verilen özel bir kolej açmak.

Böyle bir koleji açıp çalıştırmakla da iş bitmez. Öğle vakti geldi, okulda ezan okunması ve bütün Müslüman talebelerin birlikte, mektebin imamının ardında cemaatle namaz kılmaları gerekir. Bir İslam özel kolej açılsa, vakit namazları bu şekilde kılınmasa, ortada büyük hıyanet ve ihmal olur.

Namaz niçin bu kadar önemli? Çünkü İslam’ın imandan sonra ikinci şartı namazdır.

Yine İslam kolejine dönelim. Büluğa ermiş erkek ve kız çocuklar birlikte okutulamaz.

İslam kolejinde vakit namazlarının cemaatle kılınmasıyla da iş bitmez. Din derslerinin ehl-i Sünnet ve cemaat üzere olması gerekir.

Zamanımızda bir hizmet edebiyatıdır gidiyor. İrili ufaklıbinlerce cemaat, tarikat, hizip, fırka, grup, sekt, parça mütemadiyen biz hizmet ediyoruz, biz hizmet ediyoruz deyip duruyor. Bunların hizmetleri ve kerametleri kendilerinden menkuldür. Elbette içlerinde gerçekten hizmet edenler vardır ama, yüzde kaçı böyledir?

Peygamberimiz (Salât ve selam olsun ona) “Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacaktır, biri dışında bu fırkalar cehennemliktir” buyurmuştur. Bütün dinî faaliyetlerin Fırka-i Naciye (kurtulacak olan parça) dâhilinde yapılması gerekir.

Kuran’ın üç yüz küsur kesin hüküm ayeti tarihseldir, bu devirde geçerli değildir diyen Fazlurrahmancılar’ın hizmet sandıkları şeyler kuruntudur, hederdir, boştur.

Reformcuların, modernistlerin, dinde yenilik ve değişim taraftarlarının da hizmetleri boştur.

Sen hadis çalışmaları perdesi ardında, AB ve feminizm normlarına uymayan sahih hadisleri ayıkla, bu sapık zihniyetle bir hadis külliyatı hazırla ve sonra bu hizmet olsun. Yağma yok!

İhlâsa mukarin olmayan hizmetler de faydasızdır. Hizmette niyetin Allah rızasını kazanmak olması gerekir. Görünürde hizmet edecek, bir yandan da malı götürecek. Bu niyete sahip bir kimse veya kuruluş nifak üzeredir.

Mevrid-i nassa aykırı hiçbir hizmet olamaz. Müslümanlara, niyetlerin tashihi konusunda ders verilmelidir. Böyle bir şey bendenizin işi ve haddi değildir. Geçmiş asırlarda yaşamış, Rabbanî âlimlerin, fakihlerin, mürşitlerin, şeyhlerin kitaplarında bu konuda uyarıcı bilgiler mevcuttur, bunların halka duyurulması ve öğretilmesi gerekir.

İman, İslam, Kuran, Şeriat, İslam ahlakı hizmetleri kesinlikle ticarete, bezirgânlığa, zengin olmaya, voli vurmaya, köşeyi dönmeye alet edilmemelidir.

Bazı dinî hizmetler için ücret ve maaş alınmasına fetva ve ruhsat verilmiştir ama azimet ve takva yolunda ücret ve maaş yoktur.

Bundan otuz kırk yıl önce radikal İslamcılık yapan, kendilerini mücahit olarak tanıtan bir takım kişilerin foyaları ortaya çıktı.Onlar eskiden bu düzen bozuktur, bunun yerine adil ve hak bir düzen getireceğiz edebiyatı yapıyorlardı. Ellerine fırsat geçince düzenin haram, kirli, kara, necis, cehennemî rantlarına saldırdılar. Sırtlarındaki iğreti mücahitlik postlarını attılar, müteahhitlik kaftanlarına büründüler.

Yorum:

Cennet Küçük Olmasa Gerek

İslam'dan başka dinler de vardır. Bu dine mensup olan kişiler, Allah'a inanır ve yararlı işler yaparlarsa onlara korku olmayacağını bize Kuran söylemektedir. Bunu anlatan ayeti göz ardı etmemek gerekir.

إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَالَّذِينَ هَادُوا وَالنَّصَارَى وَالصَّابِئِينَ مَنْ آمَنَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ وَعَمِلَ صَالِحًا فَلَهُمْ أَجْرُهُمْ عِنْدَ رَبِّهِمْ وَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ (62Bakara/)

Şüphe yok ki, iman edenler, yahudiler, hıristiyanlar ve Sabiiler; bunlardan her kim Allah’a ve ahiret gününe gerçekten iman eder ve iyi bir amel işlerse, elbette bunların Rableri yanında mükafatları vardır. Bunlara bir korku yoktur ve bunlar mahzun da olmayacaklardır.(Bakara/62)

Diğer dinlere mensup kişilerin bir çoğu, insanlık için çalışmaktadırlar. Böyle olan kişiler Allah'a inanıyor, kendi kitaplarına uyuyor  ve yararlı işler yapıyorlarsa ki bunların da cennete gitmeye hakkı olduğunu düşünüyorum.

Tüm insanları Allah, kendisini tanıması ve cennete gitmesi için yaratmıştır. O halde cenneti küçük olarak düşünmemek gerekir. Eğer insanlardan bir kısmı yasak ve emirlere uymuyor ve toplum düzenini bozuyorlarsa ki bunlar için de cehennemin olduğunu söylemektedir.Buna göre bir avuç Müslüman için küçük bir cennet yaratılmamıştır.

Allah öyle güzel denge kurmuştur ki insan tek başına yaşayamaz. Topluluk halinde  yaşamalı ve topluluk halinde yaşarken de bir takım kurallara uymak zorundadır. İşte Kuran da topluluk halinde yaşama kuralları anlatılmaktadır.  

Allah katında dinin sadece İslam olduğunu yine bize Kuran söylemektedir. Yani Allah katında düzenin barış düzeni olduğunu söylemektedir. Kuran son kitaptır ve diğer kitapları tasdik edicidir.

Ne olursa olsun niyet çok önemlidir. Eğer kişinin niyeti, insanlığa hizmet etmek ve Allah rızasını kazanmaksa yaptığı iş, kişi için faydalıdır.  Böyle kişiler cahil değil, düşünceli ve teknolojinin nimetlerini insanlığın hizmetine sunan kişilerdir.

Günümüz okullarında öğrenci ve öğretmenin kılık kıyafetlerinin serbestliğinin olması, derse engel değildir. Aşırı açık ve aşırı kapalı olmamak şartıyla kıyafet sorunu çözülebilir. Ayrıca Müslüman bir ülke olarak okullarda ve bir çok kamu kuruluşlarında  mescidin bulunmamasını çok büyük bir kayıp olarak görüyorum.

 

 

Emine Hocaoğlu


YorumcuYorum
Süleyman Karagülle
25.01.2013
18:42

Biz, kendimiz içinu sulu fıkhı v ematematiği kullanarak doğru sonuçlara vardığımız hususlarla amel ediyoruz. Sahabelerin Kuranı yorumlayan kavlı ve fiili icmalara Kurana auyduğumuz gibi uyyoruz. İçtihadımızda ki hatalarıımızı usulu Fıkhı ve Yüksek Matematiği bilenlerle müzkere edederek düzeltmeye çalışıyıruz. Kulaktan dolma bilgilerle Ehli sünnet sandıkları kmselrin bizim içinsöyledikleri bizce bir değer taşımaz.





Sayı: 188 | Tarih: 20.01.2013
Ahmet Hakan
Bir insana not verirken nelere bakmak gerekir
İnsan analizi
1107 Okunma
1 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Mahir Kaynak
Engeller
PKK’nın tasfiyesi
1021 Okunma
1 Yorum
Süleyman Karagülle
Yusuf Kaplan
İnsana yatırın yapmadan aslâ!
Bismillah!Müçtehit Yetişme Merkezine
992 Okunma
1 Yorum
Ali Bülent Dilek
Mehmet Barlas
Demek toplum Birand türü gazeteciyi seviyormuş
Kuran Yoldaşlığı
973 Okunma
1 Yorum
Tayibet Erzen
Hüseyin Gülerce
Dink Cinayeti,2007 Darbesi
Hedef Millet
961 Okunma
1 Yorum
Zafer Kafkas
Mehmet Şevket Eygi
Kuran, Sünnet, Şeriat Dairesi İçinde Hizmet Etmek
Cennet Küçük Olmasa Gerek
890 Okunma
1 Yorum
Emine Hocaoğlu