17.12.2012
“NEDİR bu kara önlükler? Biz neden Amerika olamıyoruz?
Burası Kuzey Kore mi? Bu çağda tek tip kıyafet mi olurmuş?” dediler...
Ve okullarda öğrenciler için serbest kıyafet uygulamasına geçtiler.
* * *
Peki ya öğretmenler?
Onların durumu ne?
Hemen söyleyeyim:
Öğretmenler için öyle bir kılık kıyafet mevzuatı geçerli ki...
Hiçbir diktatörün ülkesinde herhangi bir kılık-kıyafet bu derece ayrıntılı tanımlanmamıştır.
* * *
Mevzuata bakalım.
-Erkek öğretmenlerin kılık-kıyafeti için sıralanan koşullar şöyle:
-Elbiseler temiz, düzgün, ütülü ve sade, ayakkabılar kapalı, temiz ve boyalı giyilir.
-Sandalet veya atkılı ayakkabı giyilmez.
-Bina içinde ve görev mahallinde baş daima açık bulundurulur.
-Kulak ortasından aşağıda favori bırakılmaz.
-Saçlar kulağı kapatmayacak biçimde ve normal duruşta enseden gömlek yakasını aşmayacak şekilde uzatılabilir.
-Her gün sakal tıraşı olunur ve sakal bırakılmaz.
-Bıyık tabii olarak bırakılır, uzunluğu üst dudak boyunu geçemez, üstten alınmaz, yanlar üst dudak hizasında olur, alt uçları dudak hizasında kesilir.
- Kravat takılır. Kravatı örtecek şekilde balıkçı yaka veya benzeri süveterler giyilmez.
* * *
Kadın öğretmenlerin kılık-kıyafeti için sıralanan koşullar ise şöyle:
-Elbise, etek ve pantolon temiz, düzgün, ütülü ve sade olur.
-Ayakkabılar sade ve normal topuklu ve boyalı olur.
-Görev mahallinde baş daima açık olur.
-Saçlar düzgün taranmış veya toplanmış olur.
-Tırnaklar normal kesilmiş olur.
-Kolsuz ve çok açık yakalı gömlek, bluz ve elbise giyilmez.
-Kot ve benzeri pantolonlar giyilmez.
-Etek boyu dizden yukarı ve yırtmaçlı olamaz.
-Terlik tipi ayakkabı giyilmez.
* * *
Öğrenciler için serbest kıyafet uygulamasına geçilince...
Öğretmenler harekete geçip Milli Eğitim Bakanı’na, “Sayın Bakan, bu ne? Kuzey Kore’den de beter değil mi?” diye sormuşlar.
Bakan Ömer Dinçer, öğretmenlere şu cevabı vermiş:
“O kurallar bütün kamu personeli için geçerli... Değişiklik ancak bütün kamu personeli için yapılabilir... O da bizi aşar.”
* * *
Ömer Dinçer, bir gecede, hem de kimselere çaktırmadan tüm okullarda öğrenci kılık kıyafetini bir yönetmelikle değiştirebilecek güçte bir bakandır.
Üstelik fena halde radikaldir.
Gerektiğinde süper formüller bularak mevzuat hazretlerini pekâlâ aşabilecek çözümler bulmakta üstüne yoktur.
Böyle bir Bakan’ın, okullardaki öğretmen kıyafetlerine bir çözüm bulamayıp “Bizi aşar” demesi, bana pek “manidar” geldi.
Bilmem, siz ne düşünürsünüz?
Yazının tamamı için http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/22174049.asp
Yorum:
Ayrıntıcılık
Bakara suresinde sureye de adını veren ilginç bir olay anlatılır. Allah İsrailoğulları’na bir inek kesmelerini emreder. Onlar bunun bir alay olduğunu düşünürler önce. Alay olmadığını öğrenince ineğin özelliklerini ayrıntılı olarak isterler. Musa onlara ne yaşlı ne de genç, ikisinin ortası olan bir inek olduğunu söyleyip hadi emrolunduğunuz şeyi yapın deyince bu sefer rengini sorarlar. Renginin sarı olduğunu öğrenince daha da ayrıntı isterler. Bunun üzerine kusursuz, alacasız, ekin sürmemiş bir inek olduğu söylenir. Kuran’da bu kadar ayrıntıdan sonra onu neredeyse kesmeyecekleri söylenir.
Kimler ayrıntılarla uğraşır? Kimler ayrıntılara dalar?
Asılla, işin özüyle ilgilenmeyen ayrıntılara dalar.
Öğretmenin, memurun bıyığının tel uzunluğuna kadar tarif eder. Öğretmenlerin, memurların ayakkabı topuk uzunluğu kuralını kimse değiştiremez ama her sene eğitim sistemini değiştirir. Her seferinde önceki kötüymüş, değiştirdik der.
Asılla işi olmayan teferruatlarla uğraşır, en ince ayrıntıya kadar açıklar. Arabanın motoru bozuktur ama dış cilasının çiziksiz olması en önemlisidir.