http://www.zaman.com.tr/teror-ve-aglamak-uzerine…/2001654.html
Her meselede usul ve üslup önemlidir. Yanlış yerde, yanlış zamanda ve yanlış anlaşılacak şekilde, üstelik konuşmamanız gerekirken konuşursanız, ağzınızdan bal damlasa bile yere düşünceye kadar bal olmaktan çıkar. Emniyet müdürünün, valinin, yüksek bürokratın konuşması, görevini layıkıyla yapmasıyla olur. Siyasi sorumluluk kimdeyse icraat adına onlar konuşur. Tamam, ben emniyet müdürünün iyi niyetini, yüreğinin sesini anlıyorum. Ama milletin yüreği yaralıyken, terör örgütünün saldırıları devam ederken, mücadele ettiğiniz adamlara da ağlamak gerektiğini, nasıl ifade ederseniz edin, yanlış anlaşılır. Sonra emniyet müdürünün konuşmasına gerek yok. Maalesef böyle usul ve üslup hataları belli görevlerdeki insanlarda zaman zaman oluyor.
Yorum:
Sorumluluğu Kabullenmek
Yüzyıllar boyunca insanlarının özgürlüklerini sağlayan, insanlarının inançlarına ve kültürlerine uygun hayat sürmeleri için güven ortamı oluşturan ülkeler her zaman uzun ömürlü olmuşlardır. Fertlerin bir araya gelerek topluluk oluşturmaları onların özgürlük ve güven taleplerine cevap veremiyorsa o toplulukların ömürleri maalesef kısa olmaktadır.
Ülkemizdeki PKK sorununun dış güçler olarak tabir ettiğimiz odaklarca rahatlıkla kaşınıp problem haline getirilebilmesinde tabiki topluluk olarak sorumluluğumuz olduğunu kabullenmemek olmaz. Her olumsuzluğu dışarıya bağlayarak kendi üzerimize düşenleri hatırlamamak ve gerekenleri yapmamak sorunun çözümünü geciktirecek Allah muhafaza belki daha kötü sonuçların ortaya çıkmasına sebep olacaktır.
Diyarbakır Emniyet müdürünün anlatmak istediğinin de bu olduğunu düşünüyorum. Biz insanımıza Allah'ın doğuştan verdiği hakları kullanması için gereken ortamı sağladık mı? Onların her türlü kışkırtmaya, propagandaya rağmen dağa çıkmasını, eline silah almasını istemeyeceği şartları sağladık mı?
Gerçek özgürlük ve güven ortamının sağlanması ile sorunların çözüleceğine inanıyoruz. Bunların da ancak yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, adalet sistemimizde hakemlik müessesesinin tesis edilmesi, çalışma kredisinin yürürlüğe konması ve ordularımızın demokratik hale getirilmesi ile olacağını düşünüyoruz. Yoksa hamasi konuşmalar ve temenniler insanların ölümüne engel olmuyor.