21 EYLÜL 2012
CUM 04:26
Camiler kadınlara kapalı değildir. Arzu eden muhterem Müslüman kadınlar camilere gelip ibadet edebilir. Caminin neresinde? Kadınlara ayrılmış olan bölümlerinde... Bazı reformcular, kadınlarla erkeklerin karışık olarak namaz kılmasını istiyor. Bu bir sapıklıktır.
Hür ve mukim Müslüman erkeklerin farz namazları cemaatle kılmaları gerekir. Kadınlar için böyle bir mecburiyet ve hüküm yoktur.
Ehl-i Sünnet Müslümanlığında kadınların ille de camilere gelmeleri diye bir problem ve gündem maddesi yoktur.
Genç hanımların camilere gelmelerinde sakıncalar, fitneler vardır.
Kadınlar camilere gelebilirler ama namazları evlerinde kılmaları daha uygundur.
Son Ramazanda değil, daha önceki Ramazanda bir gece yatsı ve teravih namazında Ankara Hacı Bayram camiinin içine erkek cemaat alınmaması, sadece kadınların alınması, bu maksatla otobüs ve minibüslerle camiye kadın taşınması, on dört asırlık İslam tarihinde eşi görülmemiş bir bid'at ve reform hareketidir.
Ezan okunduktan sonra camiye erkek Müslümanların alınmaması bir zulümdür, ayrıcalıktır.
Resulullah Efendimizin (Salat ve selam olsun ona) sahih hadîs-i şeriflerinin AB ve Feminizm normlarına göre ayıklanması çok vahim bir reform, tahrif ve bid'at hareketidir.
İslamda kadınlarla erkekler Şeriat önünde, Müslüman olmak bakımından eşittir ama kadınla erkek arasında mutlak eşitlik yoktur.
Kadınlar bazı hususlarda erkeklerden, erkekler bazı hususlarda kadınlardan üstündür.
Dünyanın hiçbir ordusunda erkek asker ile kadın asker sayısı eşit değildir.
Olimpiyat müsabakalarında kadın atletlerle erkek atletler ayrı gruplar olarak yarışır.
Kadın erkek karışık futbol takımı yoktur.
Dünyanın hiçbir parlamentosunda erkek milletvekilleriyle kadın milletvekillerinin sayısı eşit değildir.
Kadınları camilere doldurmak, Hacı Bayram camiine bir yatsı ve teravih namazında erkek cemaat almayıp camiyi kadınlarla doldurmak, erkek kadın karışık saflar tutulmasını istemek büyük, dehşet verici, , yıkıcı, korkunç bir bid'attir.
Fizikî güç bakımından (istisnalar dışında) kadınlar erkekler kadar güçlü değildir.
Kadınlarla erkeklerin düşünce yapılarında farklılıklar vardır.
Kadınların muayyen halleri, onları zayıf düşürür.
İslam'ın tesettür farzı, kadınları alçaltmaya yönelik değil, bil'akis yüceltmeye yöneliktir.
İslam, resmî fahişelik belgeleriyle bazı bedbaht kadınların, köleliklerin en iğrenci ve kötüsü olan seks işçiliği yapılmasına, bundan KDV ve gelir vergisi alınmasına asla izin vermez.
Gerçek bir İslam devletinde, genelevler imparatoriçesi Madam'a devlet törenleriyle vergi rekortmenliği ödülü verilmesi gibi bir rezalet ve skandal yaşanmaz.
Yüce İslam dini, kadın ve kızların şehvet/seks aleti olmalarına izin vermez.
İslam dininde, kadınlara olduğu gibi erkeklere de iffet, hayâ, edeb konusunda sınırlar çizilmiştir.
İslam dini zinayı büyük günah, büyük ahlaksızlık sayar ve evli zinacılara recm cezası verir. İslamda recm haddi olmadığını iddia etmek hezeyandan ibarettir. Bütün hadîs külliyatlarında ve fıkıh kitaplarında recm ile ilgili bahisler ve hükümler vardır.
İslamın üç yüzden fazla kesin hükmünün, haram ve helalinin, farzının tarihsel olduğu ve bugün geçerli olmadığı iddiası ciddiyetten uzak bir safsatadır.
Fazlurrahman adlı kişinin tarihsellik ve tatiliye mezhebi sapık bir mezheptir.
Ehl-i Sünnet İslamlığını kaldırıp, onun yerine Fazlurrahman mezhebini getirme teşebbüsleri gerçek İslam'ı yıkmaya yöneliktir.
Allaha, Resulüne, Kur'ana, Sünnete, Şeriata sâdık mü'mine kadın ve kızların, reformcuların ve bid'atçilerin tuzaklarına düşmemeleri ve İslam'ın Cadde-i Kübrasında yürümeleri beklenir.
Yazının devamı için; http://www.milligazete.com.tr/makale/feminist-reformcular-250483.htm
Yorum:
Cemaatte Eşitlik
Bazı reformcuların erkek kadın namazı karışık kılsın demelerinin delili peygamber efendimiz zamanında erkekler önde kadınlar arkada namaz kılmalarından kaynaklanmıştır diye düşünüyorum.
Ayrıca M. Şevket Eygi kadınlar için cemaatle namaz kılma mecburiyetinin olmadığını söylüyor. Ama Kuran böyle söylemiyor.
يَامَرْيَمُ اقْنُتِي لِرَبِّكِ وَاسْجُدِي وَارْكَعِي مَعَ الرَّاكِعِينَ (43)Ali İmran
"Ey Meryem! Rabbine gönülden boyun eğ, secde et, rüku edenlerle birlikte rüku et."
Ayetinde Meryem'e söylemektedir. Demek oluyor ki Meryem kadınlara örnek olduğu düşünülürse kadınlarında cemaatle namaz kılma emri vardır. Bundan dolayı cemaatle kılmak gerekir.
Üstelik namaz kılmak için toplanılmayacak. Toplantılar yapmak, sorunları konuşmak için toplanılacak ve toplantıdan sonra namaz kılınacaktır. Bunlar ocakta, bucakta, ilde olmak üzere oranın insanları toplanacaktır. Bu toplantılara kadınlar da katılacaktır.
Günümüzde kadınlar ikinci planda yer almaktadır. Müslüman olan kadınlar evden dışarı çıkmayan, çalışmayan, erkek görmeyen kadın olarak bilinmektedir. Böyle olunca da okumayan, kendini geliştirmeyen bireyler olarak kalmaktadırlar. Kuran bunun tam tersini söylemesine rağmen bunu değiştiremiyoruz.
M. Şevket Eygi kadınların namazları evde kılmalarını öneriyor. Peki ona soruyorum. Bu kadınlar çalışan kadınlarsa da mı evde kılacaklar? İşte öyle olmuyor. Bu düzende bunlar olmaktadır. Üstelik bu konuyu Ramazan ayında teravih ve yatsı namazı için kadınların camiyi ele geçirmelerinden dolayı ele aldığı görülüyor. Normalde kadınlar her zaman camide namaz kılmıyorlar. Kılsalar da ayrı bölümler var orada kılıyorlar.