05 EYLÜL 2012
MÜ'MİNE düşmanlık etmek, onun kötülüğünü istemek caiz değildir, günahtır. Mü'minler kardeştir, dost olmalı ve kalmalı, birbirlerinin bütün hayırlı işlerde iyiliğini istemelidir.
Bazı özel haller:
Mü'minim diyor, namaz kılıyor, oruç tutuyor ama kendisinde bazı vahim bozukluklar var:
Mesela: Yalan söylüyor, emanete hıyanet ediyor, verdiği sözü yerine getirmiyor, haram yiyor. Bunlar büyük günahtır ama helal kabul etmediği müddetçe onu dinden imandan çıkartmaz. Binaenaleyh, günahlarına karşı olunur ama mü'min olarak büsbütün dışlanmaz.
Bir mü'min zaruriyat-ı diniyeden birini inkar ederse dinden çıkar. Mesela İslam'da kader mader yoktur, bunlar sonradan uydurulmuş derse... Böyle dediği vazifeli ve salahiyetli müftünün fetvası ve şer'î mahkeme hakimi tarafından kesin şekilde ispatlanmadan hiç kimse isim vererek, kimlik belirtilerek suçlanamaz.
Kur'an Allah kelamı değildir, kul insan kelamıdır diyen kafir olur.
Hiç kimse hakkında, müdafaası alınmadan kafir ve mürted olduğu söylenemez.
Bir kimse veya grup İslam'a hizmet ettiğini iddia ediyor, namaz kılıyor, oruç tutuyor ama inançlarında, dinî görüşlerinde Kur'ana, Sünnete, Şeriata aykırı vahim bozukluklar var... Bunun durumu nedir?.. O bozukluklar tenkit edilebilir ama elde kesin fetva ve kadı kararı olmadan şahıs ismi verilerek küfürle suçlanamaz.
İnançlarında ve görüşlerinde, kendilerini küfre ve irtidata götürecek vahim bozukluklar, sapıklıklar, bid'atler bulunan kimselerin hizmetleri onlar için bir keramet midir, yoksa bir istidrac mı? Bid'atçilerden keramet sâdır olmayacağına göre istidractır.
Şu husus da unutulmasın: Allahü Teala dilerse bu İslam dinini fasık veya facir kimselerle de te'yid eder.
Din, iman, Kur'an hizmetlerinin keramet olması için; yapanların sahih inançlı, musalli, ahlaklı, faziletli, Sünnete sarılmış, ihlaslı, sâlih olmaları gerekir.
Mücerret hizmete bakmak yeterli olmaz, yapana da bakılmalıdır.
Her Müslüman keramet ile istidracı bilmeli, bunları birbirinden ayırt edecek firasete sahip olmalıdır.
Yazının devamı için; http://www.milligazete.com.tr/makale/hizmet-keramet-istidrac-248990.htm
Yorum:
Halkı Bilinçlendirmek
Mümin olmak başka ahlaki yönde mükemmel olmak başkadır. Bir kişi mümin olabilir fakat bazı davranışlarını karakterini terk etmede zorlanır. Mükemmel olmak için elinden geleni yapabilir. Fakat çıkarı için yada toplum onu bazı yapmaması gereken davranışlara sürükleyebilir.Yaptığı o davranışlar Allah'la kendisi arasındadır. Biz onu mümin olarak tanırız.
Bizim bakmamız gereken şeyler kişisel olmamalı ve düzen için yapılması gerekenlerle uğraşmalıyız. Düzeni nasıl İslami yapar ve herkesin hakkı korunur diye çalışmalıyız. Yoksa bir kişi müminim diyor ama yalan söylüyor, faizli düzende çalışıyor diyerekten kişilerle uğraşmak yerine sistemi düzeltmek için çalışmalıyız.
Kuran'a, sünnete, şeriata aykırı bozuklukları savunanları eleştirmeliyiz. Bu eleştiriler konuyla ilgili ilim sahipleri tarafından karşılıklı yapılmalı ve sonuçları halka duyurulmalıdır. Çünkü halk kulaktan dolma bilgilerle hareket etmektedir. Bunu engellemenin çözümü olarak doğru bilgileri televizyonlardan halka duyurmaktır.
Her zaman olduğu gibi sadece Ramazan ayında tüm gazeteler ve televizyonlar basit konular yerine halkı İslam dininin, düzeninin nasıl olması gerektiği üzerinde durması gerekir. Ayrıca hurafelerden uzak olmak, İslami bir düzende yaşamak için, Kuran'ın ayetlerine sık sık yer verilmeli ve halk bilinçlendirilmelidir.Buna her zaman yer verilmeli ve tüm sorunlarımıza Kuranî çözümler aranmalıdır. Yalnızca bu şekilde doğruyu bulabilir ve çözebiliriz.