27.07.2012
HÜKÜMET için “çok planlılar çok, attıkları her adımı hesaplayarak atıyorlar” deniyor.
Sanırım bu yargı sadece AK Parti’nin statlarda düzenlenen “İl Kongreleri” için geçerli...
O alanda gerçekten planlılar... Ancak benzer planlayıcılık dış politikada yok.
* * *
Düşünsenize:
Aylardır “Esat gitsin” diyeceksiniz.
Bütün dünya “ihtiyat kumkuması” gibi “dur bakalım ne olacak” diye bekleşirken siz “Ya gidecek / Ya gidecek” diye tutturacaksınız.
Ve sonunda Esat’ın gitme saati gelip çattığında şaşkınlıktan şaşkınlığa yuvarlanacaksınız.
Neymiş efendim, Suriye sınırında bir Kürt devleti doğma ihtimali belirmiş.
İyi de Anadolu kahvelerinde bile “Esat gittikten sonra Türkiye sınırında kurulacak Kürt devleti” üzerine bin bir türlü yorumun patlatıldığı bir ortamdayız.
İnsan “Esat ya gidecek / ya gidecek” diye tuttururken...
“Sınırda Kürt yapılanması çıkarsa ne yaparız” diye bir plan yapmaz mı?
Bu konunun AK Parti’nin stat kongreleri kadar olsun planlamaya ihtiyacı yok mu?
Yazının tamamı için http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/21077507.asp
Yorum:
Arz-ı mev’ûd
Satranç oynayanlar bilirler. İki oyuncudan hangisi daha ileri hamleleri düşünebiliyorsa oyunu o kazanır. 3 hamle sonrasını hesap edenle 5 hamle sonrasını hesap eden arasında ciddi bir fark vardır ve 3 hamle sonrasını hesap eden diğerinin karşısında yenilmeye mahkumdur.
Irak, Suriye, Mısır, Libya, İran ve diğerleri... Tam bir satranç oyunuyla karşı karşıyayız. Her hamlenin karşılığında düşünülmüş hamleler ve o hamleye gelecek cevap karşısında düşünülmüş başka hamleler var. Hedefe doğru adım adım gidiliyor: Arz-ı mev’ûd. Hedeflenen Türkiye’nin güneyi, İran’ın kuzeyi dahil olmak üzere Orta Doğuda çok sayıda güçsüz, küçük devletçikler oluşturmak ve bunları İsrail merkezli bir birleşik devletler haline getirmek. Planı uygulayanlar çok sabırlı. Değişen her durum için önceden planlanmış hamleleri var.
Peki bu zalimler galip mi gelecek? Daha ileri hamleleri düşünüyorlar diye zulümle abad mı olunacak? Ne diyor ayette, onların planları varsa Allah’ın da planları var. Ama eğer onlar hep istediklerini elde ediyorlarsa bugüne kadar ezilenlerin suçu ne? Cevabı çok basit: Allah’ın dediğini yapmamak. Allah’ın dediğini yapmadığın sürece yenilmeye mahkumsun. Kuran’ı sadece kıraat edersen, hayatını, siyasetini Kuran’la belirlemezsen, Kuran bu durumda ne yapmamı istiyor diye içine bakmazsan, kendi aklınla bulduğun çözümleri Allah’ın yap dediğinden daha iyi zannedersen, istersen her gün 41 Yasin oku, istersen her gün hatim indir, istersen gece gündüz 4444 kere salat-ı tefriciye çek, yenilmeye mahkumsun.