http://www.zaman.com/yazar.do?yazino=1291837
Avrupa'da yaşayan Müslümanlar, Arnavutluk ve Bosna gibi Müslümanların yoğun olduğu ülkeler, Türk dünyası ve İslam coğrafyasının dikkati bu üyeliğe odaklanmıştır. Avrupa ve dünya, ırkçılığın ve İslamofobinin derinleştireceği kutuplaşmaları ve çatışmaları kaldıramaz. Önyargıları kaldırmak ve birlikte yaşamanın sağlıklı zeminini oluşturacak entegrasyonu sağlamak adına Türkiye'nin AB üyeliği, yeni milenyum için tarihi bir fırsattır...
Yorum:
AB'ye İman
Ülkemizin sorunlarının çözümünü halen AB içerisinde görmek , AB ilkeleri çerçevesinde oluşacak toplumsal yapı ve kurumlardan medet ummak ne manaya geliyor? Kendi sorunlarını çözmekten aciz, krizlerle boğuşan bir topluluk bizim hangi derdimize çare olabilir merak ediyorum doğrusu.
Hz.Peygamberi anmak için sempozyumlar düzenledikten sonra AB üyeliğine bu şekilde bir yaklaşım yapılan anmaların ve programların O'nun getirdiği ilkelerin hayatın dışında görüldüğü ve insanların vicdanlarına hapsedilmesine yönelik çalışmalar olduğu izlenimi bırakıyor bizlerde.
Allah'a iman , O'na güvenmek demektir, O'nun şeriatına güvenmek demektir, bu güvenin tezahürü de O'nun kitaplarıyla bildirdiği düsturları hayata aktarmaya çalışmak ve her sorunumuzu O'nun bildirdiği ve koyduğu kanunlar çerçevesinde çözüme kavuşturmak için çabalamakla ortaya çıkar.
AB'yi bütün dertlerin dermanı olarak görmek, kısaca AB'ye imanı yani AB'ye güveni, bir puttan medet umup tapınmakla, bir ölüden şefaat dilemekle, bir devlet büyüğünü mutlak kudret sahibi görmekle aynı mesabede görüyorum.
Bu hastalıklı zihinlerin bir an önce sağlıklarına kavuşmaları dileğiyle.