21.01.2012
Şu cümle, son dönemin en büyük klişelerinden biri haline gelmişti:
“Hâkimler kararlarıyla konuşurlar.”
Fakat gelin görün ki...
Hrant Dink Davası’nda bu klişe, yer ile yeksan oldu.
Davanın hâkimi, kararıyla konuştuktan sonra da konuşmaya devam etti.
* * *
Bazen hâkimler öyle kararlar verirler ki...
Vicdanları ayağa kaldırırlar.
Vicdanlar ayağa kalkınca da...
Kararla konuşmak yetmez, karardan sonra da konuşma zorunluluğu doğar.
Allah hiçbir hâkimi kararıyla konuştuktan sonra da konuşmak durumunda bırakmasın.
Yazının tamamı için tıklayınız.
Yorum:
Etnosantrizm
Hrant Dink öldürüldü ve hakim Yasin Hayal’e cezayı verdi, Erhan Tuncel’i beraat ettirdi. Oysa Erhan Tuncel Zaman gazetesine kendi el yazısı ile bu cinayetin örgüt işi olduğunu yazan bir mektup gönderdi. Ancak hakim örgüt olduğuna dair delil yok dedi. Bunların hepsi düşünmeye değer mevzular. Günümüz hakimlik sistemi her zaman bu garipliklere sebep olacaktır. Eğer hakimi değil hakemi taraflar seçseydi Hrant Dink’in ailesi bu kadar gerilecek miydi? Elbette hayır. Kendi güvendiği hakemini seçecekti ve hüküm verilince daha rahat olacaktı. Yine de hakem yanlış karar verdi diye düşünürse bu sefer hakemi hakeme verebilecekti.
Gözden kaçan çok önemli bir diğer nokta daha var. Ogün Samast gibi genç bir delikanlı nasıl oluyor da gözünü kırpmadan hiç tanımadığı bir adamı öldürüyor. Nasıl oluyor da gencecik çocuklar Malatya’da bir kitapevinde Hıristiyanların boğazlarını gözlerini kırpmadan kesiyor ve keserken de hatıra olsun diye kameraya kaydediyorlar. Bu genç çocukları bu hareketlere iten sebepler ne?
Etnosantrizm ırkçılık demektir. Kendi etnik kökenini merkeze almak demektir. Irkçı kendi etnik kökenini ön plana alır. Diğer etnik kökenlere karşı düşmanlık besler. Irkçılık fikri genç beyinlere doğrudan ırkçılığın güzel yönleri anlatılarak ekilmez. Önce bir düşman belirlenir. O düşmanın kendileri için ne kadar tehlikeli olduğu anlatılır. Sonra değişik delillerle düşmanlık tohumları filizlendirilir. Artık o genç delikanlı hazır bir silahtır. Düşman ırktaki kimseyi öldürmesi onun için en büyük sevaptır. Hedef belirlenir, silah ve diğer malzemeler hazırlanıp delikanlının eline verilir ve yapılması gereken emredilir ve delikanlı görevini gerçekleştirir. Gider bir rahibi öldürür, gider Hıristiyanları sandalyeye bağlar, boğazlarını keser, gider Hrant Dink’i öldürür. Bunların hepsi aynı kaynaktan çıkmadır. O kaynak, örgütün ırkçılığı kullanan koludur.
Kuran’da çok ilginç bir olayı anlatır. Musa özel ilmi olan bir adamla yola çıktığında karşılarına çıkan yeni ergen bir çocuğu öldürür. Musa şaşırır. Nasıl olur da bir cana karşılık olmadan bir can alınır? Özel ilmi olan şahıs daha sonra Musa’ya bunun sebebini anlatacaktır. İlgilenenler Kehf suresini okuyabilirler.