Uludere Tuzağı Neden Kuruldu?
1092 Okunma, 0 Yorum
Hüseyin Gülerce - Zaman
Zafer Kafkas

 

28 Aralık gecesi, kaçakçılık yapan 35 vatandaşımız, terörist zannedilerek öldürüldü. Terörle mücadelede yeni dönemde, TSK'da, sivillere zarar vermeme hassasiyetinin hâkim olduğu hüsnüzannıyla, bu olayda bir kasıt olmadığına inanmak isteyenlerdeniz. Genelkurmay Başkanı Org. Özel, bu hassasiyetini, dün Milliyet'te Fikret Bila'ya verdiği cevaplarda şöyle ifade etti:

 

 

"Teslim oldukları zaman buna en çok biz seviniyoruz. Bunların aileleri ile buluşmalarında oluşan o atmosferi gördükçe, arkadaşlarımızın, bazen kendi hayatlarını riske etme pahasına yaptıkları girişimlerin ne kadar önemli, ne kadar insancıl, ne kadar demokratik bir duruş olduğunu çok daha iyi anlıyoruz."

 

Uludere trajedisi, zaten en çok da bu duruşa zarar verdi. Son dönemde terörle mücadelede gösterilen başarı ve ahengi darbeledi.

 

Kafa karıştıran en önemli nokta şurası: 40 kişilik kafile 16.00 sularında katırlarla sınırdan Irak tarafına geçiyor. Sınırdaki karakoldakiler onları görüyor, zaten buradan yüzlerce defa girip çıktıkları için önceden de biliyorlar. Ayrıca, bombardımandan sağ kurtulan Hacı Encü, Irak tarafına geçerken, tepelerindeki insansız hava aracının sesini bile duyduklarını söylüyor. Yani Heronlar da bu kafilenin görüntülerini, Silahlı Kuvvetler içindeki belli merkezlere iletiyor.

 

En önemlisi, terörist zannedilen kafilenin 19.30 sularında tespiti ile bombardıman arasında 3 saat var. Diyelim ki; telefon, telsiz dinlemelerinden, daha önceki günlerde alınan istihbaratlardan, son olarak insansız hava araçlarının verdiği görüntülerden oluşan bir yanılgı oldu. Gelenlerin kaçakçılar mı, yoksa içlerinde terörist liderlerden Fehman Hüseyin'in de olduğu PKK grubu mu olduğu bir türlü anlaşılamadı. Ama arada üç saat var. Saldırıya uğrayan Uludere kaymakamı, bu insanların çoğunu bire bir tanıdığını söylüyor. Bu kaçakçıları, o sınırdaki jandarma karakolu görevlileri de tanıyor, biliyor. Irak tarafına geçerken tepelerindeki Heron, onları merkezlere bildiriyor. Bu bildirim nasıl unutuluyor? "Daha önce 40 kişi katırlarıyla geçmişti, bu gelenler onlar olabilir, konunun bu tarafını iyice araştıralım" diye neden düşünülmüyor? O üç saatlik zaman diliminde niye bu insanların akrabalarına, muhtara ulaşılamıyor? Çok önemli bir ayrıntı daha var. 40 kişi, yüklü 50-60 katırla sınıra döndüklerinde bekletiliyorlar, Türkiye tarafına geçmelerine izin verilmiyor. Bu arada neden son bir tahkikat, doğrulama yapılmıyor, yapılamıyor? Ve bekletildikleri noktada bombalanıyorlar? Tamam, kasıt yok, fakat kasta yakın bir ihmaller zinciri, izahı zor bir görev kusuru, korkunç bir hata olduğu ortada. Ortada, çünkü neticede terörist olmayan 35 vatandaşımız öldürülmüş oldu.

 

Şahsen ben ve benim gibi düşünen pek çok kimse, Uludere'de bir tuzak kurulduğuna, bir oyun oynandığına inanıyoruz. Önceki gün yazdım, bu oyunu; devlet içinde hâlâ tesirsiz kılınamamış derin yapının, PKK içindeki iç-dış bağlantılı derin yapıyla işbirliği içinde oynamış olma ihtimali, en kuvvetli ihtimaldir.

 

Uludere tuzağı neden kuruldu, bu oyun neden oynandı?

 

Çünkü birileri Kürt meselesinin çözümünü istemiyor, yeni açılımları sabote ediyor. Çünkü birileri, Türkiye'nin terörü bitirmesini istemiyor. Çünkü birileri, Türkiye'nin istikrarını istemiyor. Çünkü birileri, Türkiye'nin uluslararası dengelerde bir muvazene unsuru olmasına tahammüllü değil. Çünkü birileri, Türkiye'nin bölgesinde, güçlü bir devlet olma yolundaki yürüyüşünü kabullenemiyor. Çünkü birileri, Türkiye'nin sivil bir anayasa yapmasını, ne pahasına olursa olsun engellemeye çalışıyor. Gerilim ve çatışmayı tırmandırarak kırmızı çizgilerin silinmesine direnç gösteriyorlar... Çünkü birileri, Ergenekon ve Balyoz davaları gibi, darbe teşebbüsü davalarının sonuçsuz kalması için provokasyonlar peşinde... Herkes bilmeli ki, vesayetçiler, Türkiye'nin demokratikleşmesini engellemekten asla vazgeçmeyecekler. Onlarla asla anlaşamazsınız...

 

Yorum:

 

Uludere'nin Rövanşı Başbuğ mu?

 

Son 10 yıldır ne zaman ülkemizde üzücü , istenmedik bir olay meydana gelse sorumlu bellidir bazılarına göre. Vesayetçi yapı!  Ülkemizde tesis edilmiş olan yüksek adaleti , barış ortamını , refah seviyesini çekemeyen ve tehlike olarak gören bu vesayetçiler zaman zaman olay çıkararak bu huzur ortamını bozmak için ellerinden geleni yaparlar bunlara göre. Bu yorumların hükümetin eksikliklerinin üstünün örtülmesi , yapamadıklarının bahanesi olarak gösterilmesi  inandırıcılığını giderek kaybediyor.

 

Ülkemizin temel sorunları adalet,ekonomi ve eğitim konularında 10 yıl öncesine göre bir arpa boyu yol almamamıza rağmen yapılan bir yolun , rayın büyük hizmet olarak gösterilmesi neyin karşılığıdır hangi inancın hangi anlayışın tezahürüdür merak ediyorum . Adaletsizlik adına karşılaştığımız o kadar çok şey var ki hangi birini anlatalım. Hep bir intikam , hep bir rövanş , hep bir diğerini alt etme mücadelesi içerisinde kaybettiğimiz yıllar nasıl geri gelecek?

 

Bütün olumsuzlukların sorumlusu olarak vesayetçi yapıyı gören yeni vesayetçiler Uludere'nin rövanşını Başbuğ'u tutuklatarak almaya çalışmış olmasın?  İntikam gözlerini o kadar karartmış ki insan bunu düşünmeden edemiyor. Yorum sizin...

 

Zafer Kafkas






Sayı: 134 | Tarih: 8.01.2012
Mahir Kaynak
Kim seçilecek?
Cumhurbaşkanı seçimi
2241 Okunma
10 Yorum
Süleyman Karagülle
Ruşen Çakır
Olayların gidişi ve Başbuğ olayı
Başbuğ üzdü
1704 Okunma
11 Yorum
Tayibet Erzen
Ahmet Hakan
‘Başbuğ tutuklandı’ cümlesinin mesajı ne?
Adil Düzen Gelmedikçe
1298 Okunma
8 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Mehmet Şevket Eygi
Biraz Paylaşımcı Ol Yahû!
Biraz da Temiz!
1218 Okunma
Emine Hocaoğlu
Hüseyin Gülerce
Uludere Tuzağı Neden Kuruldu?
Uludere'nin Rövanşı Başbuğ mu?
1092 Okunma
Zafer Kafkas


© 2024 - Akevler