26 KASIM 2011
MÜSLÜMAN gerçeğe inanan, gerçeği tutan, gerçeği seven, gerçeğe hizmet eden insandır.
Gerçeğin kaynağı Kur'andır.
Kur'an hikmetler kitabıdır.
Bütün doğru inançların ve düşüncelerin, bütün iyi işlerin, bütün güzelliklerin kaynağı Kur'andır.
Gerçeğin temsilcisi, örneği, modeli Peygamberdir. O, canlı Kur'an ahlakıdır. (Salât ve selam olsun ona)
Bütün doğrular, doğruluklar, iyilikler, güzellikler, olanca gerçek muteber ve sahih din kitaplarında yazılıdır.
İslam'ı hakkıyla yaşayan alimler, fakihler, mürşidler, sâlihler yaşayan gerçeklerdir.
Gerçek Müslüman doğru inanan, doğru düşünen, doğru hareket eden güzel insandır.
Gerçek Müslüman iyi insandır.
Gerçek Müslüman güzel insandır.
Gerçek Müslüman asla yalan söylemez.
Asla kötülük yapmaz.
Asla çirkinlik sergilemez.
O, kendisine Kur'anda, Sünnette, Şeriatta nasıl emr edildiyse öylece dosdoğrudur.
O gıybet etmez.
O insanların gizli ayıp ve günahlarını araştırmaz.
Kur'ana, Sünnete, Şeriata aykırı ve zıt olan her şey kötüdür, hederdir.
İnsanın en büyük düşmanı kendi nefs-i emmâresidir.
Müslüman Rabbülâlemîn olan Allah'a itaat eder.
Müslüman Tâgut'a, deccallalar, kezzablara, kâfirlere, müşriklere itaat etmez, onlardan nefret eder.
Nefsinden sonra Müslümanın en büyük düşmanı dünya hırslarıdır. Paradır, maldır, riyaset sevgisidir.
Müslüman Müslümanca yaşar, kâfirce yaşamaz.
Müslüman günde beş kez hayatı durdurur.
Müslüman mümin kardeşlerine merhametli ve yumuşak, militan ve harbî kâfirlere sert ve yavuzdur.
Gerçek Müslümana bakan onda Kur'anın, Sünnetin, Şeriatın pırıltılarını ve ışıklarını görür.
Müslüman merhametlidir.
Adaletli ve insaflıdır.
Müslüman güvenli insandır.
Onun faziletlerini düşmanları bile kabul ve tasdik eder.
Yazının devamı için tıklayınız.
Yorum:
Barış İçinde Olandır
Gerçeğin kaynağı Kuran’dır. Ama bunun böyle olmasının sebebi Kuran’ın Allah tarafından korunmuş olmasındandır. Bunu da yine Kuran da bulunan ayetten anlıyoruz. Eğer bu da diğer kitaplar gibi korunmamış olmasaydı mutlaka bu Kuran da çoktan bozulmuş olacaktı.
Bozulacağını söylememin sebebi Kuran’da geçen kelimelerde bile zaman geçtikçe anlamının değişmesinden anlıyoruz.
Halkımızın çoğunluğuna “Müslüman kimdir ?” diye sorulsa cevap olarak son din olan İslama inanan ve kelimeyi şahadet getiren kişilere “Müslüman” denildiğini herkes bilir. Oysa “Müslüman” ne tür dine mensup olursa olsun fark etmez iyi huylu, yardımsever, milleti için çalışan Allah’a ve ahret gününe inanan kişiler müslümandır.
Nasıl ki Yahudiler kendilerini diğer milletlerden üstün görüyorlarsa sadece İslam’a inanan kişilerin de Müslüman olduklarına inanma aynıdır. Ben bunu kibirli bir davranış olarak görüyorum.
Kuran da Yahudilerin üstünlüklerinin ilimde olduğunu söylemektedir. Bu yüzden Müslüman kelimesi de sadece İslam’a ait değildir. Diğer dine mensup çok iyi kişiler de müslümandır diye düşünüyorum. Sonuçta barış içinde yaşayan ve yaşamak isteyen insanlar müslümandır.