Durum aynen böyle, PKK canı istediğinde mesela “referandum öncesinden başlayarak seçime kadar” ateşkese karar veriyor, biz sanki bir daha hiç terör eylemi yapmayacaklarmış gibi, bitmiş gibi rehavete giriyoruz, sonra birden canları yeniden “öldürmek” istiyor ve bir defada 20-30 kişiyi katledip çıkıyorlar.
Hem de sınırlarımızdan 200 kişilik gruplar ve en ağır silahlarla rahatça geçerek.. Şimdi yine canları “ateşkes” istemiş, PKK sözcüsünün açıklamasına göre “Devlet ile Öcalan arasındaki müzakerelerin yeniden başlaması için” eller bir süreliğine tetikten çekilecekmiş. Koskoca devletle adeta oyun oynuyorlar. Ortam buna müsait çünkü onların canı ne zaman görüşme isterse, ne zaman “bir süreliğine” ateşkes kararı verirlerse devlet terörist başı ile masaya oturmaya hazır. Bunu biliyorlar artık.
BLAİR NE DEMİŞTİ?
Biliyorsunuz devamlı “İngiltere’nin İRA ile masaya oturması ve terörü bitirmesi”ni gündeme getirirler, oysa eski İngiliz Başbakanı Tony Blair kısa süre önce Türkiye’ye geldiğinde “Eğer İRA önce tümüyle silah bırakmayı kabul etmiş olmasa masaya oturma olayı gerçekleşemezdi, işler çok zorlaşırdı” demişti. Yani bir devlet “bir süreliğine silah bıraktık, canımız isterse tekrar alırız” diyen bir terör örgütü ile, lideriyle masaya oturamaz. Oturması yanlıştır.
Bugüne kadar bu tür yanlışları “doğru gibi” empoze ederek yürümek onlarca, yüzlerce gencin terör kurbanı olmasıyla sonuçlandı. “Devlet Öcalan’la görüşsün diye” sözü tamamen “hükümetin sorumluluğuna” işaret eder, çünkü bugün “yasama, yürütme ve yargı”nın tek elde toplanmasıyla hükümet “devlet” durumundadır. Yani Hükümet, Dersim olayı söz konusu olduğunda “CHP iktidardaydı, öyleyse CHP’nin işi” diyerek ve hatta direkt Genel Başkanlarını suçlayarak, ama PKK ile görüşme söz konusu olduğunda “devlet görüşüyor” diyerek işin içinden çıkamaz, bu hem ayrı bir yanlış hem de (Dersim’e müdahale kararı “o günün Meclis’i tarafından” alındığı için) haksızlıktır.
BU ŞARTI KOYMAK ZORUNDALAR!
Hükümet yeniden masaya oturma şartı olarak mutlaka “silahı ve terörü tümden bırakma” sözünü peşinen almalıdır. Bunun lamı cimi yoktur, zira PKK’nın; özerk bölgeden başlayıp Öcalan’ın serbest bırakılmasına kadar olan bir dizi talepleri biliniyor ve sonunda yine “terör örgütü tüm istediklerini tümüyle alana kadar” aynı kısır döngü sürecektir. Tüm sorumluluk Hükümete ait, açılımdan başlayarak yapılan hataları ve nelere mal olduğunu hatırlayıp doğru kararı vermek zorundalar!
Yorum:
Daha Doymadınız mı?
Yıllardır hep aynı tartışmalar. Hep aynı çözüm önerileri. Hiç uğruna hayatını kaybeden binlerce insan. Boşa harcanan milyonlarca lira. Ve kaybolan yıllar.
Ateşkes olmasın biz rahat nefes alamayalım. Ateşkes olmasın operasyonlar devam etsin ki terörün kökünü kazıyalım –yıllardır hep kazıyoruz zaten-. Ateşkes olmasın fazlalık olan askerler ölsün ve biz onlardan kurtulalım. Ateşkes olmasın paramızı harcayacak başka yer yok.
30 yıldır hep aynı noktadayız. Almamız gereken derslere hiç çalışmamışız. Yerimizde sayıp duruyoruz. Çıkarcıların ekmeğine yağ sürüyoruz. Yazarımız da bundan geri durmuyor.
Bence bitsin artık. Kiminle ve ne şekilde görüşülüyorsa görüşülsün. Eski-yeni bütün yöntemler kullanılsın. Ve hatta insanların canı hariç neye mal olursa olsun, ama yeter ki çözülsün. Çünkü şimdi kaybedilecek hiçbir şey, dün kaybettiklerimizden daha acı ve daha pahalı değildir.