Lütfi Hocaoğlu
13.11.2011
14:18
| Biz Adil Düzen dışında hangi ayine katılmışız? Çok merak ettim bu ayini?
Ak Parti düşmanlığı yapmamamız, ona deliler gibi saldırmamamız ayine katılmak mı?
Siz diyorsunuz ki Milli Görüşçü olmamak, Münafıklık yapan Saadet Partisine oy vermemek puta mı tapmak?
Biz Ak partili değiliz, Saadet partili de değiliz. Biz Adil Düzenciyiz. Birisi Adil Düzen'in ateisti (Ak parti), diğer münafıkı (Saadet partisi). Münafıklık mı iyi, dosdoğru bir şekilde ben ona inanmıyorum demek mi?
Ak Parti hiç değilse açıkça Adil Düzenci değilim diyor, ya Saadet. Adil Düzenciyim diyor ama Adil Düzenci değil. İlgilenmiyor bile.
Biz her gün Adil Düzen için çalışıyoruz. Ya bizi eleştiren sizler. Sadece eleştiriyorsunuz. Sizin için tek gerçek var: Saadet Partili olmak. Adil Düzen onun yanında bir yemiş. Adil Düzen için bizi eleştirenler lütfen önce kendileri Adil Düzen için bir şeyler yapsınlarda görelim.
|
Reşat Nuri Erol
13.11.2011
22:12
| Lütfi Kardeş;
Bu tür yorumları dikkate almayıp cevap vermesen olmaz mı?
Selam, sevgi ve dua ile...
Reşad
|
Reşat Nuri Erol
14.11.2011
00:44
| Hakan Kardeş;
Dikkate alınması gereken tek şey
ÇALIŞMAK, ÇALIŞMAK, ÇALIŞMAK
...
Yani...
Allah'ın işine karışmamak
...
Yani...
Sadece Allah'a "KUL" olmak
...
Yani...
"
ADİL DÜZEN ÇALIŞANI" olmak
...
Yani...
Adil Düzen için çalışamıyorsan..
Hiç olmazsa
gece-gündüz "ADİL DÜZEN" için ÇALIŞANLARA SATAŞMAMAK
...
*
Hele hele...
Üstad
ile ilgili bir şey yazarken...
"Karagülle de ... insanlık ... Adil Düzeni kansız kabul edecek şarkılarını söylemeye devam etsin, ..."
edepsizliğini yapmamak, böyle ifadeler kullanmamak...
*
Gerisi lafü güzaf...
***
SELAM.. SELAM.. SELAM...
ve de
DUA
ile...
*
REŞAD
|
Mete Firidin
14.11.2011
07:52
| Yazı güzel. Tartışma kör döğüşü.
Hakan beyin dini de "milli görüş". Allah şifa versin.
|
Tayibet Erzen
14.11.2011
09:57
| "Akevler Adil Düzen İnternet Dergisi bütün görüşlere yer veren bir sunudur. Adil Düzen'in kendisi, düzeni oluşturan toplulukların uzlaşarak oluşturdukları bir sistemdir. Bu amaçla bütün görüşlerin dile getirildiği bir dergiyi oluşturmayı amaçladık...
"
Yukarıdaki ifade dergi giriş sayfasından alındı ve derginin misyonunu açıkça ifade ediyor.
Reşat Bey'in beğenmediği her yazıya, her yoruma sansür uygulama çabasına anlam veremiyorum. Söylenen şeyler boş da olsa ki bu göreceli olduğundan bu ifadeyi kullanmamak gerek, yine de bu platformda söylenebilmeli.
Herkesin muhalefet edeceği fikirler olabilir. Ya aksini savunarak görüşünü ortaya koyar ya da sessiz kalır.
|
Lütfi Hocaoğlu
14.11.2011
10:29
| Allah yolunda çalışmadan en yüksek cennetlere girmenin yolları
Cennete girmek için bilinçaltında basit bir yol ararsın. Bu yol kendi yaptığın bir şey olmalıdır. Günümüzde bunun en tipik iki örneği vardır:
1.Belli bir partiye oy vermek cennete girmenin sebebidir.
Bu partiye oy vermemek cennete girmeye engeldir. Belli bir düşman parti vardır. Ona oy vermek ise kesin cehenneme girme sebebidir. Bu nedenle bu diğer partilerin isimleri put adlarıyla adlandırılır. Oy vermek ibadet etmekle eşitlenir. Böylece ibadet sadece oy vermeye indirgenir. Böylece Allah yolunda yapılan ama kendilerinin yapmadığı çalışmalar önemsiz hale getirilir. Bilinçaltı rahatlatılır.
2.Mehdi beklemek.
Bunun için belirsiz bir Mehdi beklenmez. Bir kişinin Mehdi olacağı önceden karara bağlanır. Toplama deliller değişik bir metodoloji içinde kendi mehdisini gösterecek hale getirilir. Sonra bu mehdiye inanmayanlar cehennemlik, inananlar cennetliktir. Bundan o kadar emin olunmalıdır ki imanın temeli bu olmalıdır. Mehdiye inanmayanın imanı gitmiştir, cehennemliktir. Ama önemli olan kendi mehdisine inanılmasıdır. Başkalarının mehdileri aynı sonucu vermez. Onlar da cehennemliktir. Bu emin olma sürecinde eğer mehdisi ölürse, o zaman mehdiden vazgeçilemeyeceği için mehdi manevi kişiliğe büründürülür ve ruhu ile bu dünyada etkisini devam ettirilir. Böylece önceki sanrıları devam ettirme şansı doğar.
Bütün bunları yaparken önemli bir şey daha vardır. Allah’ın yolunda çalışan insanlar rahatsız edicidir. Onların çalışmalarının üstü örtülmelidir. Bu nasıl sağlanır. Onlar sürekli olarak suçlanırlar. Çünkü eğer onları suçlamazlarsa, imansız hale getirmezlerse bilinçaltları onları sürekli huzursuz edecektir. Bu nedenle sürekli bu insanlara saldırırlar. Onların putçu oldukları, kendi partilerine ve mehdilerine inanmadıkları için imansız ölecekleri sürekli kendilerine bildirilir.
Netice hasıl olmuştur. Artık rahattırlar. Çalışmalarına gerek yoktur. Nasıl olsa bu bir iki basit metotla cenneti garantilemişlerdir. Ama unutmamak gerekir ki şeytan böyle oyun oynar. İnsana bu şekilde yaklaşır ve ayaklarını öyle bir kaydırır ki farkına bile varmazlar ve kendilerinin doğru yolda olduklarından emin bir vaziyette dalalet içinde ona buna saldırmakla geçirirler vakitlerini.
Allah hidayeti nasip etsin.
|
ömertamer
14.11.2011
10:57
| Lütfi Bey elinize sağlık,
Bir zamanlar Kemalistler etrafa saldıracakları bir bahane ararken Mustafa Kemal şöyle buyurmuştu der, bir kalkan oluşturur öyle saldırırlardı. Akıl, fikir ve izan önemli değildi; "o" öyle buyurmuştu önemli olan da buydu. Ondan sonra ortaya atılan tüm fikirler içi boş fikirlerdi çünkü son söz söylenmişti. Benzer bir süreç bugün bizim camiamızda da yaşanıyor. Bir görüş ifade edilirken iki ayet bulunuyor, istenildiği gibi yorumlanıyor ondan sonra da "artık sen ne konuşuyorsun ayet bulduk getirdik, o kadar düşünme" deniliyor. Karşı tarafı hemen kafir sınıfına koymak ne kadar güzel. İşleri rahatlatıyor. Gönülleri rahatlatıyor. Böyle büyük bir düzenin, çalışmanın bu kadar sığ tartışmalara konu edilmesi, çalışan insanların yollarının kesilmesi, motivasyonlarının kırılması ne acı. Üstelik bütün dünyanın Adil Düzen'e bu kadar karşı çıktığı bir anda. Bu tartışmaları gören alakasız biri sanırım Adil Düzen geldi detayları tartışılıyor zanneder. Hocanın ifadesiyle etekle yüzümüzü kapatıyoruz. Koca bir teori iki parti arasına sıkışmış kalmış. Adil Düzen'in gelmemesinin belki birçok nedeni vardır ama en yakındaki nedeni bence Adil Düzen çalışan ekibinin çalışma arkadaşları tarafından gerekli saygıyı bulmamasıdır. Gereken değeri insanların göstermemesidir. Bu sitede fikirlerin ortaya çıkması kolay gibi görünüyor, Tayyibet Hanım fikir özgürlüğünden bahsediyor ama bu sadece göstermelik bir fikir özgürlüğüdür eğer alakasız bir konuda, bir düşünceyle ilgili insanlar "tamam da sen kafirlerdensin, onlara hizmet ediyorsun, Hak yolunda değilsin" gibi sözler sarfediyorsa özgür düşünce sadece retorikten ibarettir. O bakımdan SAyın Lütfi Bey Allah gayretlerinizi artırsın. Reşat Bey'e katılıyorum. Görmezden gelmeye çalışın. Motivasyonunuzu kimsenin kırmasına izin vermeyin...
|
Reşat Nuri Erol
14.11.2011
11:08
| Hoppalaaa...
*
Tayyibet Hanım;
Ben
"TARTIŞMAYIN"
mı dedim...?!.
"Edepli olun, birbirinize hakaret etmeyin"
dedim...
Usul ve üslubunuzu beğeniyorsanız, ne diyebilirim ki;
ÖYLEYSE "AYNEN" DEVAM
...!!!
*
Eskiler ne güzel demiş;
"EDEP YA HU!"
Tartışmanın da bir edep ve adabı olmalı değil mi?!.
Çatarken de İslam ve insaf ölçülerine dikkat...
Birbirinizi inciterek ne kazanıyorsunuz?!.
Kur'an ve Sünnet rehberiniz olsun...
*
Ayrıca...
ADİL DÜZEN ÇALIŞMALARINA...
Birbirinizi incitip aşağılayarak...
NE KAZANDIRIYORSUNUZ?!.
*
Mesela...
Lütfi
kardeşimize yapılan ve yazılanlardan ben
rahatsız
oluyorum...
Yorumları okuyup da
rahatsız
olan bazı arkadaşlarımız beni uyarıyor...
Ben de sadece
"Lütfen, tartışma üslubunuza biraz dikkat edin"
diyorum...
Hepsi bu kadar!
*
"Sansür"
ne haddime...
Hepiniz kocaman insanlarsınız...
Öyle olduğunuzdan,
nasihate
de ihtiyacınız yok...
Sözlerimi "sansür" gibi anlıyor ve rahatsız oluyorsanız...
O zaman siz de benim sözlerimden -lütfen- rahatsız olmayın...
Ama..
Ortada maalesef "Adil Düzen Çalışanlarına" yakışmayan bir "yanlışlık" var...
Rahatsız olmayan ve tartışma üslubunu "yanlış" değil de "doğru" bula herkese kolay gelsin...
*
Ve's-SELAM mea'd-DUA. DUA.. DUA...
***
Önemli Not:
Bu arada Lütfi Beyin bu haftaki yorumü güzel olmanın da ötesinde tek kelimeyle HARİKA...
(Bunu hatırlattığı için Dr. Mete kardeşimize teşekkürler...)
Ama...
Ondan sonra yazılanlar maalesef konuyla hiçbir alakası olmayan, konuyla ilgili "tartışma" da olmayan sadece lafı güzaf ve hiç gereği yokken Adil Düzen Çalışanı Lütfi kardeşimize sataşma ve ...
FİKRİNİZ varsa yazın, yorumlayın, tartışın; biz de zevkle ve istifade ederek okuyalım...
Ama...
Edepsizce sataşmaların kime ne faydası var?!.
...
|
Reşat Nuri Erol
14.11.2011
11:28
| Lütfi Kardeş;
En başta dediğimi tekrar ediyorum...
Lütfen...
Konu dışında yazılanları dikkate alıp cevap verme...
Çünkü...
Onlar YORUM ve TARTIŞMA değil de, bize yakışmayan BAŞKA ŞEYLER...
Kur'an ne diyorsa o; size küfredenlere sadece "SELAM" deyip geçiniz; İŞİNİZE/ÇALIŞMANIZA bakınız...
*
En derin ve samimi sevgi, selam ve dualarımla...
Adil Düzen Çalışanlarına "SELAM" olsun...
Dost olarak "ALLAH" bize yeter...
Hakaretler sahiplerine aittir.
NOKTA
*
ADİL DÜZEN ÇALIŞANI
(SATAŞANI DEĞİL)
REŞAD
|
Tayibet Erzen
14.11.2011
11:32
| Yazı uslubu başka bir şey, içeriği bambaşka bir şeydir. Umarım, herkes bunun ayırımındadır.
Burada yapılan bir çok yoruma usluben ben de katılmıyorum ama madem ki hakemlik sistemi var, rahatsız olanların hakemlere gitmesi gerekir.
Burada Lütfi Bey'e şahsi değil, fikri bir saldırı var. Bu da zaten kendisinin de alışkın olduğu ve altından kalkabildiği bir durum.
|
Süleyman Karagülle
14.11.2011
19:31
| Hakan'a
Amerikadakiler Amerikalılara hizmet eder, bize de saldırır.
|
Reşat Nuri Erol
14.11.2011
22:58
| ALLAH ISLAH ETSİN
NOKTA
|
Vahap Alma
14.11.2011
23:16
| Bence yapılan yorumlarda herhangi bir anormallik yok. Bununla beraber bu kadar uzatmanın da bir anlamı yok. Tartışmalar fikirler üzerine oluyorsa öyle devam etsin. Lütfi Bey'in yorumları çok güzel. Hakan Bey'de soru sormuş bu çok doğal. Tayyibet Hanım'ın hatırlatması da gayet yerinde.
Hakan Bey'in Sayın Karagülle'nin ''şarkı söylüyor'' deyimini ağır bulmakla beraber anlam itibariyle haklı buluyorum. Türkiye dahil olmak üzere dünyayı bir huzursuzluk bürümüş gidiyor. ''her şey daha iyiye gidiyor'' söylemlerini daha açık ifadelerle açıklarsa kendi adıma çok sevinirim. Çünkü her geçen gün daha çok karamsar olmaya başladım. Adil Düzen'in çıtası her geçen gün daha fazla düşüyor. Bunun nasıl bir açıklaması var gerçekten merak ediyorum.
|
Süleyman Karagülle
15.11.2011
18:47
| Hakan'a
Amerika'ya gidenleri Allah ekarte etmiştir. Dönmeni bekliyoruz.
Vahap Alma'ya
Fecr'den evvel zifiri karanlıklar olur. Bu fecrin yaklaştığına işarettir. Bu nedenle iyiye gidiyor.
|
Süleyman Karagülle
15.11.2011
18:51
| Cengiz'e
Orada mecaz yoktur. Teşbih vardır. Hakikatse mecaz mana verilemez. Ölülere işittirmeme de hakikidir. Kafirlerin işitmemesi de hakikidir. Kafirlerin işitmemesi de kulak tıkama manasında hakikidir.
|
Reşat Nuri Erol
18.11.2011
10:59
| Sitemizin bu haftaki
"İlmi Makaleler"
bölümünde
güzel, seviyeli, faydalı ve "ÖRNEK" bir tartışma
var; bilgilerinize...
Selam, sevgi, saygı ve dua ile...
Reşad
|