09 EKİM 2011
PKK'nın eline düşen bir asker kaçmayı başarmış (bilerek "kaçırılmış" da olabilir). Medya bu kişinin söylediklerini akıl almaz olarak sıfatlandırdı. Güneydoğu bölgesinde PKK elemanları cirit atıyorlarmış. Gündüzleri şöyle böyle saklanıyorlarmış, geceleri serbest şekilde faaliyet yapıyorlarmış. Halktan vergi bile topluyorlarmış.
Teroristler ellerini kollaranı sallayarak dolaşıyormuş.
Nerede?.. Kuzey İrak'ta değil, bizim topraklarımızda.
Bendeniz etliye sütlüye karışmayan bir vatandaşım. Lakin kulağıma yakası açılmadık haberler geliyor. Ülkenin, bilhassa güneydoğusunda birtakım kurtarılmış bölgeler oluşturulmuş. Gündüzleri TC, geceleri PKK devleti. Gece silahlı, gündüz külahlı...
Benim çok iyi bildiğim bir şey varsa bugünkü şartlarda ve bugünkü mücadele metoduyla PKK terörü kesinlikle bitmez.
Kendi topraklarımızda PKK faaliyet gösteriyor, biz sınırlarımızın dışındaki yerleri bombalıyoruz!..
PKK gerilla hareketi ne demektir?
1. Yüz milyarlarca dolarlık uyuşturucu kaçakçılığı ve ticareti demektir. Bu "beyaz" işini kimler yapıyor? Fazla konuşamam...
2. PKK, Ermeni dâva ve ideallerine doğrudan doğruya ve dolaylı şekilde hizmet ediyor.
3. PKK demek, Eretz İsrael demektir.
4. PKK Ermeniler ve Siyonistler tarafından kurulmuş ve idare edilmiştir.
5. PKK terörünün gölgesinde yüz milyarlarca liralık silah, cephane ve savaş araç ve gereçleri ticareti yapılmıştır.
6. Kürt halkını TC'den bezdirmek, bir kısım Kürtleri dağa çıkartmak için bir Kürt köyünün halkına insan pisiliği bile yedirilmiştir.
7. Diyarbakır hapishanesinde insanlık dışı çok ağır, çok iğrenç, çok feci işkenceler yapılmıştır.
8. Açıkça ve sinsi olarak, bilhassa Kürt halkının yaşadığı bölgelerde İslam düşmanlığı yapılmış, dinî yapı çökertilmiştir.
9. Üç bin beş yüz Kürt köyünün halkı sürülmüş, perişan edilmiştir.
Kürt meselesi halledilmezse ülkemiz parçalanabilir.
Kürt vatandaşlarımız sadece bir bölgede yaşamıyor. Şu anda dünyanın en büyük Kürt şehri İstanbul'dur.
Türkiye parçalanırsa büyük insanî fâcialar yaşanmasından korkarım.
1947'de Hindistan iki devlete ayrıldığında büyük felaketler ve kıyımlar yaşanmıştı.
Ülke çapında bir dağılma, çözülme, tefessüh (manasını bilmeyenler lütfen lügata baksınlar), kırılma, çözülme manzarası görüyorum.
Sadece demokrasi ve liberalizmle Türkiye selamete çıkmaz.
Ülkenin, halkın ve devletin birliğini korumak istiyorsak gerçekçi olmalıyız.
Yeni yapılacak anayasaya farz-ı muhal "Kürtler, çektikleri acılar ve gördükleri zulümler dolayısıyla Türklerden üstündür" maddesi konulsa mesele yine çözülmez.
Kürtlerin bütün istekleri yerine getirilse yine çözülmez.
Çünkü bu işin arkasında Büyük Ermenistan hayalini besleyenler vardır.
Büyük İsrail isteyenler vardır.
Siyonizm vardır.
Global Haçlılar ve Evangelistler vardır.
Hattâ Megali İdea ve Pontus vardır.
Bir tane değil bir sürü dev mafya vardır.
Dünya çapında silah tacirleri vardır.
Uyuşturucu mafyaları vardır.
Otuz beş senedir terör ile ilgili olarak örtülü ödenekten acaba kaç milyar dolar dağıtıldı? Bu ranttan kimler sebeplendi?
Kürt meselesinin, hattâ Türkiye'nin kurtuluşu için tek çare vardır:
İslam'ı ilan etmek ve uygulamak.
İlan etmek zor, uygulamak çok zordur.
Bugün Türkiye'de İslam'ı uygulayacak yeterli miktarda ehliyetli, liyakatli, gözü kara, temiz, şeffaf, muktedir, vasıflı eleman yoktur.
İslam ilim irfan, ahlak fazilet, doğruluk dürüstlük, bilgelik üzerine kuruludur.
Türkiye'nin uluslararası temizlik ve şeffaflık notu (10 üzerinden) 5'in altındadır.
Türkiye'deki siyasal İslam ve İslamcılık hareketi kirlenmiştir, kirletilmiştir.
İslamî hareket içten ihanete ve sabotaja uğramıştır.
1970'lerde, 80'lerde ucuz tarafından mücahitlik edebiyatı yapan birtakımları, ellerine fırsat geçince cihad postunu atmış, müteahhit gocuğuna bürünmüştür.
Ortadoğunun, dünyanın durumu hiç parlak değildir.
Ülkemizin, halkımızın, devletimizin geleceği konusunda büyük kaygılar içindeyim.
İsrail ile çekişmeler, polemikler yüzeydedir.
Yahudi devleti ile ticaret, iktisadî ve mâlî ilişkiler eskisi gibi fayrab devam etmektedir. Devletimizin, ordumuzun nice derin sırları Siyonistlerin elindedir.
Beynelmilel Siyonizm, Global Kapitalizm ve Liberalizm, ABD, AB, Haçlı güçler, sömürgeciler ve emperyalistler Türkiye'de geleneksel Ehl-i Sünnet İslamlığını kaldırıp, onun yerine; light, ılımlı, cihadsız, fıkıhsız, Şeriatsız, mezhepsiz, Sünnetsiz, Feminist, Tarihsel, BOP'a uygun, Batı medeniyeti norm ve değerlerini kabul etmiş evcil ve uysal yeni bir İslam getirmek istiyorlar.
Böyle bir İslam kurtuluşumuza merhem olmaz.
Zaten Ehl-i Sünnet İslamlığı getirilse bile bugünkü İslamcılarla hiçbir şey yapılamaz.
Mehdi'nin zuhurunu beklemekten başka çare göremiyorum.
Yazının devamı için tıklayınız.
Yorum:
İstenilirse Çözülür
Doğu da terörün bitmesi için mutlaka devletin bu işi sıkı tutup ülke içinde bilinen yerlerini bombalayarak terörü yok edebiliriz. Ayrıca Diyarbakır ve Van dışındaki illere yerel yönetim bağımsızlığı verilmeli, kendi güvenliklerini kendilerinin oluşturduğu jandarma teşkilatı ile kendileri kurmalıdırlar. Gerekirse yerel yönetim devletten askeri yardım isteyebilir.
Kürtler, Müslüman’dır ve samimidir. İslami ilimlerde de ileri idi. Medreseler kapatılınca ilmi dereceleri düştü. Ama inanışları devam etmektedir. Ak partiye verilen oy onların hâlâ dindar olduklarını göstermektedir. Yapılacak iş tekrar medreselerin açılması ve devletin onları desteklemesi gerekir. Bu bütün Türkiye için gereklidir.
Yazarın yazısına tamamen iştirak ediyorum. Ancak son cümlesini doğrulamak mümkün değildir. Hz. Muhammed’den sonra insanlığı kişiler değil, Kuran düzeni kurtaracaktır. Adil düzen çalışmaları işte budur. Asla ümitsiz değiliz. Nasıl olacağını da biliyoruz. Kuran’a göre İslam devleti oluşturulursa, zaten isteyen istediği düzende yaşayacağı için bu tür olaylar olmayacaktır.