01.10.2011
BİLİYORUM: Somali’ye yardım konusunu da, Ajda Pekkan’ın Somali’ye gösterdiği duyarlılığı da yiyip tükettik.
Artık hiç kimse “Somali” ve “Ajda” sözcüklerini yan yana görmek bile istemiyor.
Ama sonuçta Somali orada öylece duruyor:
Yine aç, yine sefil...
Ve Ajda da burada bir duyarlılık sergiliyor:
Beş kuruş para almadan, masrafları da kendisi üstlenerek bir konser verecek bu akşam Kuruçeşme Arena’da...
Sırf bir duyarlılığı sürdürmek adına da olsa bu akşamki Ajda konserine gidilmeli derim.
Yazının tamamı için tıklayınız.
Yorum:
Palyatif tedavilerin sonu
Geçen haftalarda “Somali’ye palyatif yardım” başlıklı bir yorum yazmıştım. O yorumda yapılanların gerçekte hiç bir anlam ifade etmediğini sadece yara bandı vasfında olduğunu ifade eden açıklamalar yapmıştım. Aradan çok kısa bir süre geçmesine rağmen olay o noktaya vardı.
Neydi o gündem? Bugün kim Somali’den bahsediyor? Neydi o televizyonlardaki, gazetelerdeki görüntüler? Bugün hangi gazetede veya televizyonda Somali var? Neydi o yardım toplama kampanyaları? Bugün Ajda Pekkan dışında ilgilenen kim kaldı? Yarın, öbür gün o da bitecek. Yoksa o yardım toplamaların arkasında birazda bizim cebe girer psikolojisi mi vardı? Yoksa Somali’de açlık sorunu sona erdi de bizim haberimiz mi yok? O son derece şefkatli yardım kuruluşları neden artık Somali ile ilgilenmiyor?
Çözümler reel olmalı, uygulanabilir olmalı. Tasavvufi, mistik, insanın iyi davranışına endeksli çözümler çökmeye mahkumdur. Geçen haftalarda tartıştığımız Adil Düzende askerlik meselesinde de Akevler Adil Düzenin reel olarak sistematize edilmiş askerlik düzeni ile Cengiz Demirci’nin düşündüğü, kişilerin iyi olmasına dayanan hayalci askerlik düzeni arasındaki fark da budur. Birisi sistematik bir şekilde insanları iyi olmaya götürürken, diğeri kişiler iyi olmazsa “yapacak bir şey yok, ölürüz, köle oluruz” felsefesine dayanmaktaydı. Hatta o kadar ki “biz yatalım, başka ülkeler bizi korusun” düşüncesi ile sonuçlanıyordu. Bugün örneğini gördüğünüz Somali’ye yardım meselesi de aynen böyledir. Reel değildir, geçicidir, palyatiftir, sürdürülebilir değildir.
Adil Düzen referansı Kuran olan, insanların dünya hayatının bir cennet gibi olmasını amaçlayan, reel çözümler getiren bir İslam düzenidir. Bu İslam düzenini ilk kuranlar Mukarrebler, koruyan, kollayan, gözetenler müminler, bu düzende yaşayanlar ise müslimlerdir. Adil Düzenin getirdiği çözümler sistematizedir ve reeldir. Çünkü kaynağı Kuran’dır. Çünkü kâinatı yaratan ve kitabı indiren bütün her şeyi sistematize etmiş ve belirli kurallar içinde döndürmektedir. Bizden de aynen bunu yapmamızı istemektedir. Bunun yolu da Adil Düzen’den başkası değildir.