Eyvah Vah Vah Efsus ki Efsus...
1124 Okunma, 0 Yorum
Mehmet Şevket Eygi - Milli Gazete
Emine Hocaoğlu

29 HAZİRAN 2011

Haçlılar ve Siyonistler Müslüman Afganistan'a saldırdılar, milyonlarca Müslüman'ın ölümüne, sakatlanmasına, dul ve yetim kalmasına, yerinden yurdundan olmasına, ülkenin yanıp yıkılmasına sebebiyet verdiler.

Haçlılar ve Siyonistler Müslüman Irak'a saldırdılar. Milyonlarca sivil  öldürdüler, halkı Şiî Sünnî kamplarına böldüler, kardeş kavgası çıkarttılar, ülkeyi üç parçaya ayırdılar. Kan, ateş, ölüm, acı, gözyaşı... Al sana Irak'ta demokrasi!..

Somali'de İslamî bir rejimi istemediler. Önce Habeşistan'ı oraya saldırttılar. Müslümanları birbirine kırdırttılar. O güzelim İslam ülkesinde artık huzur, güven, barış, refah yok; fitne, fesat, kan, zulüm, çarpışma çok...

Libya'yı da bölmek için fırsatları kaçırmadılar. Savaş devam ediyor.

Mısır'ı bölmeye, bağımsız bir Kıbtî devleti kurmaya çalışıyorlar.

Türkiye ile ilgili bölme, parçalama, BOP'lama planlarını hiç ara vermeden bazen açıkça, bazen sinsice sürdürüyorlar. Neticeye yaklaştılar.

Türkiye ile İran'ı savaştırmak istiyorlar. Böyle bir şey her iki ülke için büyük bir felaket ve yıkım olur.

Bin bir zahmet ve sabırlı çalışmalar sonunda oluşturulan Türkiye-Suriye yakınlaşması berhava oldu. İki ülkenin savaşması bile kuvvetli bir ihtimal. Haçlıların ve Siyonistlerin keyfi ve menfaati için Müslümanlar birbirini boğazlayacak.

Haçlılar ve Siyonistler Şünnîlerle Şiîleri savaştırmak, birbirine kıydırtmak için çalışıyor.

İsrail, Müslümanları birbirine düşürerek ayakta kalmaya çalışıyor. Boşuna gayret... Şu anda Siyonist devletin bir milyona yakın vatandaşının iki pasaportu vardır ve batan gemiyi terk etmeye hazırlanıyorlar.

İslam dünyası yeni bir Çingiz ve Hülâgû istilası ve barbarlığı karşısındadır.

İslam'ın üçüncü kutsal şehri Siyonistlerin işgali altındadır.

Haçlılar ve Siyonistler, Emperyalistler ve sömürgeciler Şam-ı Şerifi bombardıman ederlerse, baltalarını sert taşa vurmuş olacaklardır.

Şu Arap dünyasının haline bakınız.

Şu Türk dünyasının haline bakınız.

Şu İslam  Cumhuriyeti Pakistan'ın haline bakınız.

Şu İslam dünyasının hal-i perişanına bakınız.

Şu bir buçuk milyar Müslümanın aczine, zavallılığına, zillet ve esaretine bakınız.

Eyvah eyvah bu günleri de mi görecektik...

Nice şehirlerimiz, nice kalelerimiz içten feth edilmiş.

Ah efsus ki, efsus...

Fatihlerin, Selahaddinlerin, Kanunîlerin ruhları kan ağlıyor.

Ayasofya'da artık namaz kılınmıyor, o ulu mâbette Kur'an okunmuyor...

Ah gizli esaret, ah üstü kapalı zebunluk, ah ki ah...

Mescid-i Aksa'ya Müslümanlar Yahudi askerlerinin hakaret bakışları altında kontroldan geçtikten sonra girebiliyor.

Ah ah ah!..

Ya Rabbi bu devirde İslam dünyasında ne çok Ekfer Şah var...

Ne çok İbn Sebe' var...

Ne çok münafık, mürâi, mürted, merdut var...

Birkaç zalim, münafık ve satılmış, milyonlarca Müslümanı boyunlarından bağlamış sürüklüyor.

Eyvah eyvah eyvah ki, Müslümanların sayısı pek çok ama sel suyu aktıktan sonra kalan süprüntü ve köpükler gibi hiçbir ağırlıkları, etkileri yok.

Vah vah vah!..

Ah benim beyciğim, bizler Fatih'in torunlarıyız diye hamasî nutuklar atıp duruyorsun ama hepimiz aynalara bakalım, biz hiç Fatih'in torunlarına benziyor muyuz?

Biz Fatih'in torunları olsaydık Ayasofya cami-i kebiri müze olabilir miydi?

Biz kim, Fatih'in torunu olmak kim...

Ah eyvah efsus ki efsus!..

Ya Rabbi ne günlere kaldık!.. Mardin Kasimiye medrese-i islamiyesinde çan ve ezan sesleri birbirine karışırken papazlarla müftülerin sarılıp öpüştüklerini de mi görecektik...

Ah ki ah, vah ki vah...

Şu Darülhilafe İstanbul'a bakınız. Camiler boş, meyhaneler dolu, her yer çıplak karıyla mâlâmal...

İstanbul'un bir ismi de İslambol. Gel gör ki, İstanbul'da artık vasıflı, şuurlu, güçlü İslam sayısı bol değil.

Şu İslam şehrinde plajlarda avret-i galizaları görünen erkek ve karılar  birlikte denizin keyfini çıkartıyor.

Ne çok yüksek bina var, ne çok zina var bu İslam şehrinde...

Artık zina zaten suç değil.

Zina suç değil ama küçük çocuğuna özel hoca tutarak din ve Kur'an dersi verdirtmek suç... Suç  suç  suç!..

Kur'an bize haber vermiş, birbirine düşer çekişirseniz devletiniz ve rüzgârınız elden gider diye. Nitekim gitti.

Dinimiz bize şu öğüdü vermişti:  Birliktelik rahmettir, tefrika azaptır diye. Biz azabı seçtik.

Kur'an, gıybet etmenin ölü kardeşinin etini yemek gibi çirkin ve ağır bir günah olduğunu bize açıkça haber veriyor. Biz ne yapıyoruz? Gıybet ediyor muyuz etmiyor muyuz?

Din ve imanın elden gitme tehlikesi var mı?..  A şaşkın, gitme tehlikesinden bahs edip durma. Din ve Şeriat elden gitmiş bile!..

Din, iman, Şeriat elden gitmiş, şunlara bakın hâlâ hizip ve cemaat taassubuyla, benim baronum senin baronundan büyüktür hezeyanlarıyla meşguller.  Zehi gaflet, zehi cinnet, zehi dalâlet!..

Ey Allahü Teala ile olan ahd ü misaklarına, ey Peygamber-i zişana olan biatlarına sadık Müslümanlar!..  Ne korkunç bir hengâme içindeyiz,  bu gidiş nereyedir, bu işin sonu ne olur?

Eyvah!.. Ne yapacağız?

Ey güle oynaya mütemâdiyen piknik yapanlar, kahkaha atanlar, zevk ü sefa sürenler, müzeyyen kâşânelerde, mükellef sofralarda, lüks dabbelerde    vur patlasın çal oynasın keyfe mâ yeşa yaşayanlar!

En düzenbazlar!.. Ey râşiler, ey mürteşiler, ey muhtekirler, ey mürtekibler, ey kolu uzunlar, ey saçı bitmedik yetimlerin haklarını yiyenler, ey beytülmal-i müslimînin dibini delip boşaltanlar, ey türediler, ey nev-zuhurlar, ey dünkü mücâhidler bugünkü müteahhidler, ey fâsıklar, ey fâcirler, ey münâfıklar, ey Nemrudlar, ey Firavunlar, ey Karunlar, ey Neronlar!.. Bu gidiş nereye?

Eyvah ki eyvah!..

Yazının devamı için tıklayınız.

 

Yorum:

Efvacen

Bir toplum kendini düzeltmedikçe o topluluk yıkılmaya mahkûmdur. Geçmişte peygamberler, o bozuk olan topluluklara gelmişlerdir. Topluluklar kendini düzeltmediği zaman da o topluklar yok olmuştur.

Yazarım İslam dünyasının da halinin perişan olduğunu söylüyor. Evet, bunlar doğrudur. Çünkü İslam dünyası da olsa onlar da Kuran’a uygun bir düzen olan adil düzen de yaşamamaktadırlar. Hatta onlarda Kuran’da anlatılan bir düzenden haberlerinin olduğunu sanmıyorum. Çünkü Kuran’ı sadece ahreti anlatan bir kitap ve bazı yaşanmış peygamberlerin ya da eskilerin hikâyeleri olarak gördüklerinden bunun için bile çalışmamaktadırlar. Bütün dünya adil düzeni beklemektedirler. İnşallah, inanıyorum ki Türkiye de başta olmak üzere ortaya çıkan adil düzen çok kısa zaman da dünyaya yayılacaktır. Kuran da bunu şu ayetten anlamaktayız.

 

Allah’ın yardımı ve fetih geldiğinde,[1] insanları bölük, bölük Allah’ın dinine girerlerken gördüğünde.[2] artık Rabbini hamd ile tesbih et ve bağışlamasını dile! Muhakkak ki, O, çok bağışlayandır![3](Nasr Suresi)

 

Bu surede olduğu gibi insanlar Allah’ın düzeni oluştuğu zaman,  Allah’ın dinine yani düzenine efvacen olarak yani kafileler halinde gireceklerdir. İnsanların, toplulukların böyle efvacen olarak girmelerini görmek umuduyla…

 

Emine Hocaoğlu






Sayı: 107 | Tarih: 3.07.2011
Zülfü Livaneli
umutla umutsuzluk arasında
deve'nin boynu
1169 Okunma
Ali Bülent Dilek
Ebubekir Sifil
Muhatabına Mahsustur
Turkish Olimpiyatları
1141 Okunma
1 Yorum
Zafer Kafkas
Mehmet Şevket Eygi
Eyvah Vah Vah Efsus ki Efsus...
Efvacen
1124 Okunma
Emine Hocaoğlu
Mahir Kaynak
Çözüm önerisi
Dış borçlar
1089 Okunma
Süleyman Karagülle
Ahmet Hakan
Başbakan kaygısız ise ben niye kaygılı olayım
Uzaktan kumandalı CHP
1045 Okunma
4 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Ahmet Taşgetiren
Kara sevdayı yüklenerek...
Yangına Körükle Gitmek
1043 Okunma
Zübeyir Erol
Ruhat Mengi
Sefiller!
Bekledikleriniz Ütopyaymış
1008 Okunma
Vahap Alma
Ruşen Çakır
Beş vakte kadar...
Kahrolası Kardeşlik
971 Okunma
Tayibet Erzen


© 2024 - Akevler