Sam Adian
AKEVLER - 2
7.02.2013
4772 Okunma, 0 Yorum

 

FIKIH

 

Karagülle:

  1.  Araştırma kuralı budur. Önce aklınıza gelen fikri ortaya koyarsınız onu doğru kabul ederek ona delil ararsınız. Aşağıdaki dört ilke ile yanlışlığını ispatlarsınız.
    1. Kendi uslunuzla ürettiğiniz sonuçlar arasında çelişki olmamalıdır.
    2. İcma ile sabit kesin sonuçlara aykırı sonuçlara varmamalısınız.
    3. Uygulanabilir hükümler olmalıdır. Ütopik temenniler olmamalıdır. Doğal kanunlarla yapılamayacak şeyler olmamalıdır.
    4. En önemlisi varılan sonuçlar zararlı değil yararlı olmalıdır. İstenen sonuçlara ulaşılmalıdır.

Bu yalnız usluların kabul ettiği kural değildir, bugün batının müspet ilmi hep bunlara dayanır.

 

  1.  Lafzın önerilerinde ne kastettiğinizi ben bilmiyorum ama sizin de bildiğinizi sanmıyorum. Fıkıhçılarda üç mezhep vardır:
    1. Zahirîye mezhebi söylenen sözlerin görünen manasını kabul ederler, tevili ve mecaziyi kabul etmezler.  Geçmişte böyle mezhep oluşmuş ama kısa zamanda inkıraz etmiştir.
    2. Bâtıniye mezhebi de tam tersine lügat tanımaz, gramer tanımaz ve usul tanımaz. Keyfe mayeşa mana verir.  Tarikatın yolu budur. Keramet sahibi veliler nasıl anlarsa o öyledir.
    3.  Ehlisünnet ise iki mezhebi de reddeder,   Kuralları kuralar içinde anlar, usulü fıkıh içinde anlar. Kuraları kendisi koyabilir ama o kuralara tüm içtihatlarına uyar ve sonuçlar yukarıda ortaya koyduğumuz dört kritere çürütülmemiş olur. Biz ehlisünnetiz. Sünnet yol demektir. Yani ehli kuralız.

 

  1. Fıkıh içtihat ve icmalara dayanır. İcma birliği sağlar içtihatta özgürlüğü sağlar. Akevlerin icmaları oluşmaktadır. İçtihatları da özgürlüğünü sağlamaktadır. Bugün Akevlerin dışında bu usulü kabul eden bir topluluğu bilmiyoruz.  Bundan dolayı üzgünüz. Ümmetin ihtilafı rahmettir. Bu kadar basit şeyi artık öğrenmen gerek.

 

 

Somut İddianıza dayanak, “Anayasa önerinizi” bir varsayım olarak ortaya koyduğunuzu söylüyorsunuz. Oysa makalelerinizde ve seminerlerinizde bunun “Kur’an anayasası” olduğunu ifade etmiştiniz. Bugün anlıyoruz ki, Anayasa öneriniz, sadece bir varsayımdır ve Kur’an a dayanmamaktadır.  İlk örneklerini yayınladığınız zaman bunu açıkça ifade etmiştik. Oldukça belirgin bir şekilde önerilerin Kur’an a dayanmadığı zaten anlaşılmakta idi. Ancak yönteminizin doğru olduğu ön kabulunden hareket ederek:

  1. Öteden beri tartışılan ve dayatılan “Kur’an a istediğini söyletme” iddialarının muhatabı olmuyor musunuz?
  2. Eğer bütün çıkarımlarınız bu şekilde ise, kendi varsayımlarınızı Kur’an a doğrulatma gayretinden başka ne anlaşılmalıdır?
  3. Yeryüzünde Kur’an a dayanma iddiasında olmayan ama doğal süreçte uygulanabilir pek çok hüküm, kural ve yöntem vardır. Bu ifadenizden, bu yöntem yahut kural yahut sistemlerin “Kur’an”i olduğunu mu söylüyorsunuz? Eğer böyle ise, niçin sürekli olarak bu tür uygulamaları politize etme gayreti içindesiniz?
  4. “Öldürme’nin suç sayılması” hususunda “insanlık” icması vardır diyebiliriz. Aynı şekilde Hırsızlık, aşırılık, tefecilik gibi pek çok hususu sayabiliriz. Şu halde Beşeri sistemlerin ortaya koyduğu evrensel kabulleri de “icma” olarak mı kabul ediyorsunuz?
  5. Aynı şekilde, önce varsayıp sonra Kur’an a onaylatmaya çalıştığınız araştırma kuralınız, gerçekte geleneksel alışkanlıkları meşrulaştırmak anlamına gelmiyor mu? Yani geleneği din saymak değil midir?

 

Bize göre vahim, ama size göre kural olan ve zaman zaman altını çizerek ifade ettiğiniz “icma vardır” ifadelerinizin dayanağı olan hususları dikkatlice ve titizlikle araştırıyoruz. Yine sizin tanımlamalarınızdan yola çıktığımız zaman “gerçek manada icma vardır” diyebileceğimiz hemen hemen hiçbir husus yoktur. Her konuda mutlaka bir ihtilaf vardır ve yine sizin usulünüze göre böyle bir durumda icma hasıl olmaz. Şu halde hangi “icma”dan söz ediyorsunuz? “İcmayı reddediyorsunuz” diyeceksiniz ve zaten böyle ithamlarda da bulunduğunuz (siz yahut sizin gurubunuz) bilinen bir şeydir.

 

Ama hayır, biz aslında “icma” yı reddediyor değiliz. Daha önce de yazdık ve ifade ettik. Kur’an ın kesin hükümleri ile ilgili herhangi bir icma arayışı yahut beklentisi geçerli değildir. Çünkü Kur’an hükmünü koymuştur ve kesindir. Eğer referansınız Kur’an ise. Böyle bir alanda icma falan olmaz. İcma, ancak tali konularda, Kur’an ın açık bıraktığı ve uygulamalarının geliştirilmesini önerdiği alanlarda aranabilir ki buna zaten itirazımız yoktur.  Dünyanın neresine giderseniz gidin, kırmızı ışıkta durmanız gerekir. Burada “icma” edersiniz. Ama bu “Kur’an ın konusu değildir”.  Ancak “zekat” yahut “sadaka” yahut benzer konularda icma arayamazsınız. Çünkü Zaten Kur’an bunu tarif eder.  Buna rağmen “Hayır biz bunlarda da icma ararız” diyorsanız o zaman Kur’an ne işe yarıyor diye sorma hakkımız doğar. Ve zaten bizim de yaptığımız budur.

 

Lafzın önerilerden kasdettiğimiz şey de budur.  Mesela Kur’an “Salat edin” der ve bu kavramı tarif eder ama, siz usullerinize göre, “Hayır, namazda icma vardır ve biz buna uyarız” dersiniz.  İşte tam da bu noktada çıkarımlarınızı sorgulamak zorunda kalıyoruz. Burada bir çelişki olmadığını söylemek herhalde uygun düşmez. Üstelik derin bir çelişki.

 

Aynı şekilde, Kur’an ın anlaşılabilirliğini siistematize ederek “mezhep” bataklığına bağlıyorsunuz. Bu durum, kimi görüşleri yahut yöntemleri geçmişte yapılanlara benzetmek suretiyle bir bakıma “işlevsizleştirmek” yahut “anlamsız hale getirmek” çabasından başka nedir?

 

Yine sizin tanımlamalarınıza göre, “biz ehli sünnet” gurubunda olmalıyız. Çünkü Kurallarımızı kendimiz koyuyoruz ve sistematize ediyoruz. Ama sizin saydığınız sınıflandırmaları kabul etmiyoruz. Yani sizin tanımlamalarınıza göre, biz “ilmi” metodolojiye göre meşru yöntemlerle haret ediyoruz.  Bizim metodumuzun sizinkinden farklı olması, kuralsız olduğumuz anlamına gelmez. Yahut başkalarının kurallarının sizinkinden farklı olması onları “kötü” yapmaz. Kuralsız da yapmaz. O halde sizin farkınız nedir? Yahut bu manada bizi eleştirdiğiniz şey nedir? Metodolojik manada sizin saydığınız yöntemleri biz de kullanyoruz, mantık böyle gerektiriyor. Ama filana göre olma zorunluluğu yoktur.

 

Bu çerçevede Bir ifadeniz de dikkat çekicidir: “istenen sonuçları vermelidir” diyorsunuz. Bunu anlayamıyoruz. Öteden beri buna benzer ifadeleriniz vardır. Ama bunun hedefini tanımladığınızı görmedik. Kimin istediği sonuçları vermelidir? Öte yandan bizim vardığımız sonuçları nasıl “zararlı” bulduğunuzu da anlayabilmiş değiliz. Mesela, Hırsızın kolunu bacağını kesip atmayı zararlı bulmuyorsunuz, ama “hayır, bunu yapamazsınız” demeyi zararlı buluyorsunuz öyle mi? En azından biz, Kur’an dan fıkhın ulaştığı sonuçları doğrulayamıyoruz. Elbette fıkhın isabetli hükümlerini inkar etmiyoruz. Ama yüzdesel olarak ifade etmek gerekirse % 90 dan fazlası için derin çelişkiler olduğunu söylemek herhalde abartılı olmaz.

 

Biz, Kur’an ı anlarken, bilimsel verileri göz ardı etmeden yapmaya çalışıyoruz. Yani saçma sonuçlar üretmek bizim işimiz değildir.  “İcma” kavramını olması gereken yere koyuyoruz ve diyoruz ki, “Kur’an ın hüküm koyduğu alanda icma olmaz” bunun dışındaki alanlarda icma ederseniz bunda bir sakınca yoktur ancak bunlar Allah emri de değildir. Her zaman değişebilir.

 

Oldukça şaşırtıcı olduğunu ifade etmek zorundayım, “ütopya” ve “Doğallık” kavramlarını karşılaştırıp. uygulanabilirliğinin doğal süreçler içerisinde mümkün olması gerektiğini söylüyorsunuz.  Bizim aksi bir iddiamız olmadı ancak, “uygulanabilir olmayan” iddiaları ortaya atan da biz değiliz. Açıkçası çıkarımlarınız ve vardığınız sonuçlar ile “insanlık” kavramına getirdiğiniz tanımı bağdaştırmakta zorlanıyoruz. Hem evrensel uygulanabilirliğini arayacaksınız ama öte yandan “idam” edeceksiniz vs.. Hangi delille ve hangi mantıklı çerçeve içerisinde? Bu yeteri kadar “ütopik” değil mi?

 

Öte yandan “Akevler icması”ndan sözediyorsunuz. Böylesine dar bir çerçeveye sıkıştırdığınız “icma” kavramı ile insanlığın problemlerini nasıl çözebileceğinizi düşündüğünüzü sormak gerekir. Yani bu ifadenizden şöyle bir sonuca ulaşabiliriz: “Sizin anladığınız anlamda icma, bir gurubun kendi arasında ulaştığı mutabakattır. “ Eğer böyle ise, bütün kavramları gözden geçirmek gerek. Yani basitçe, biz böyle karar verdik demeniz yeterlidir. Kimsenin mutabakatını aramanız gerekmez. Doğal olarak böyle bir yöntemi kabul edecek başka kim vardır diye de düşünmek gerekir. Doğrusu sizin “İcma” dan ne anladığınızı çözemiyoruz.

 

“Ümmetin ihtilafı rahmettir.”

Eğer bu ifadenizden kasdettiğiniz şey, tarihsel süreçte ortaya çıkan ihtilafların günümüzde de bütün hızıyla devam eden kan ve gözyaşına boğulmuş, sürünen bir ümmet ise bu nasıl bir rahmettir? Muhtemelen siz buna “sermaye tekelciliği” yahut “siyonizm” yahut “kapitalizm” gibi mazeretler bulacaksınız.  Bunu bir kenara bırakalım, siz kendi aranızda da ihtilaf içerisindesiniz. Tartışmalardan izleyebildiğimiz kadarıyla bu ihtilaflarınız kendi aranızda dahi zaman zaman hakarete varacak sonuçlar doğuruyor. Herhalde rahmet olan bu değildir. Ancak öyle zannediyoruz ki, “ihtilaf rahmettir” kabulünü “ütopik” olmaktan çıkarabilmek için her şeyden once “ihtilaf kültürü” geliştirmek gerekiyor. Elbette öğrenecek çok şey var.

 

Pratikte farklı görüşlerin ortaya çıkması, bu görüşlerin uygulanabilirliği ölçüsünde zenginliktir. Ancak bu kadar hoşgörülü bir yaklaşım sergilendiğini söylemenin de imkanı yoktur. Kaldı ki fakihlerin Fıkhı nasıl ürettikleri de tarihsel süreçte bilinen bir şeydir. İktidar baskısı, siyasal yahut politik çıkarlar veya buna benzer sebeplerin etken olduğu bir fıkhı yahut fukehanın muteberliği herhalde tartışılır.

 

Netice itibariyle, Fıkhi usuller Fakih olanın kendisini bağlar. Anlaşılan bu konuda sizin de itirazınız yok. O halde “Fıkhi usul” yahut “usul-I Fıkıh” kavramını yeniden tanımlamak yararlı olabilir. “ihtilaf Kültürü” oluşturmaya buradan başlanabilir.

 

Kaldı ki, Usul-I Fıkıh ve Fıkhın değişim zorunluluğunu ifade eden sadece biz değiliz. Müesses nizama sadık olanların da yüksek sesle ifade ettikleri, etmeye başladıkları önemli bir husustur. Mesela Yusuf-El Kardavi ve benzerleri… Bu çerçevede Abdullah bin Ömer, İbn-I Abbas ‘ın da bazı yaklaşımları değerlendirilebilir. Aslında zaten geleneksel kültür içerisinde de var olan ama nedense itibar edilmeyen şeylerdir.

 

Bizim anlayışımız da buna benzerdir. Fıkıh çağdaş olmalıdır. Usul de öyle. (Çağdaş kelimesinden kastımız modernite değildir, güncel manasındadır) Kur’an ın ortaya koyduğu temel hükümleri “te’vil” yoluyla da olsa değiştirmek yahut esnetmek gibi bir şansımız yoktur. Ama bu hükümlerin ortaya çıkardığı alanda yapılması gerekenler varır ve zaten bunda bir sınırlama da yoktur. Mesela “Öldürmeyiniz” kuralı, ceza hukuku söz konusu olduğunda “kısas” marifetiyle “idam” şeklinde anlamaya varacak bir anlamda esnetilemez. Bu ciddi bir çelişkidir ve zaten rasyonel de değildir.

 

Bunlar yeterince tartışılmış ve zaten herkesin fikri anlaşılmıştır. Bu sebeple çok fazla detaylandırma gereği duymuyoruz. Ancak ifade edilen diğer bazı hususları detaylandırmak gerektiğini düşünüyoruz.

 

 

 

Vesselam

 

 






Son Eklenen Makaleler
Sam Adian
FUNCTIONAL CONCEPTS - 1
3.10.2020 2783 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - KAYNAKCA - 30
15.06.2017 4170 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - DONUSUM VE YENI DUNYA DUZENI - 29
15.06.2017 2568 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - IKTISAT VE HUKUK - 28
14.06.2017 2933 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - UYGULAMA - 27
13.06.2017 2416 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - IKTISADI EVRIM - 26
12.06.2017 3956 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - IKTISADI DENGELER/REFAH TOPLUMU 25
11.06.2017 3509 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - BUYUME VE ETKILER - 24
10.06.2017 5502 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - YAPISAL ANALIZ - MAKRO/MIKRO - 23
9.06.2017 3941 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - SERBEST TICARET ve PIYASALAR - 22
8.06.2017 3427 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - TUKETIM - 21
7.06.2017 3477 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - FIYAT ANALIZI / Ucret, Fiyat, Para 20
6.06.2017 6605 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - URETIM VE ISHLETME - 19
5.06.2017 3928 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - TOPRAK VE DOĞAL KAYNAKLAR, 18
4.06.2017 5107 Okunma
1 Yorum 05.06.2017 09:35
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - KAYNAK VE YATIRIM YONETIMI - 17
3.06.2017 2939 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - IKTISADI YONETIM SISTEMI - BANKA - 16
3.06.2017 3489 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - IKTISADI FAKTORLER - 15
2.06.2017 12005 Okunma
3 Yorum 03.06.2017 14:51
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - IKTISADI PARAMETRELER - 14
2.06.2017 4288 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - KARZ-I HASEN / YATIRIM FONU - 13
31.05.2017 4104 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - INFAQ - TASARRUF MEVDUATI - 12
31.05.2017 3803 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - ZEKAT - IKTISADI YONETIM SISTEMI - 11
30.05.2017 6399 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - KURUMSAL CERCEVE/C - MEKANIZMALAR 10
29.05.2017 6275 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - KURUMSAL CERCEVE / B- KOORDINASYON 9
29.05.2017 4327 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - KURUMSAL CERCEVE / A - 8
29.05.2017 6080 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - SADAKA : KAMU MALIYESI - 7
27.05.2017 4427 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - TOPRAK VE MULKIYET - 6
27.05.2017 4106 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - RIBA - BIR OZGURLUK DOLANDIRICILIGI 5
27.05.2017 4268 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - TARIHSEL YANILGILAR - 4
27.05.2017 3877 Okunma
Sam Adian
THE THEORY OF ISLAMIC ECONOMIC SYSTEM - 3
25.05.2017 4657 Okunma
1 Yorum 26.05.2017 00:55
Sam Adian
THE THEORY OF ISLAMIC ECONOMIC SYSTEM - 2
24.05.2017 3317 Okunma
Sam Adian
THE THEORY OF ISLAMIC ECONOMIC SYSTEM - 1
24.05.2017 3869 Okunma
Sam Adian
BIRKAÇ NOT
15.01.2014 7484 Okunma
4 Yorum 25.07.2014 16:22
Sam Adian
AKEVLER - 4
8.02.2013 5273 Okunma
Sam Adian
AKEVLER - 3
8.02.2013 6336 Okunma
Sam Adian
AKEVLER - 2
7.02.2013 4772 Okunma
Sam Adian
AKEVLER - 1
7.02.2013 5179 Okunma
Sam Adian
DÜZEN MESELESI ve AKEVLER
3.02.2013 6179 Okunma
1 Yorum 06.02.2013 22:28
Sam Adian
KIYAMET GÜNÜ.....
21.12.2012 6719 Okunma
1 Yorum 19.06.2019 00:43
Sam Adian
ARASAT'TAN BIR ARSA
18.12.2012 4584 Okunma
Sam Adian
YUNUS-NUH : Mitolojiden Vahye
13.12.2012 11715 Okunma
4 Yorum 14.12.2012 14:59
Sam Adian
El-Lehu, Lehu ve Mülkiyet
9.12.2012 7186 Okunma
1 Yorum 12.12.2012 11:42
Sam Adian
FINANSMAN MESELESI VE ZEKAT
8.11.2012 26640 Okunma
45 Yorum 18.11.2012 00:41
Sam Adian
MÜLKIYET MESELESI ve DÜZEN
6.11.2012 7469 Okunma
7 Yorum 21.11.2012 17:28
Sam Adian
SLT NEDIR?
3.11.2012 9195 Okunma
2 Yorum 04.11.2012 00:19
Sam Adian
Ve MUKADDERAT...
14.10.2012 6065 Okunma
Sam Adian
KARAGÜLLE FELSEFESİ.....
13.10.2012 7354 Okunma
8 Yorum 23.10.2012 03:34
Sam Adian
... VE NIHAYET RAB
12.10.2012 5237 Okunma
1 Yorum 19.06.2019 01:06
Sam Adian
IŞLEVSIZ TANRI...!
9.09.2012 14789 Okunma
42 Yorum 18.09.2012 01:06
Sam Adian
RUBUBIYET....
6.09.2012 6426 Okunma
2 Yorum 12.10.2012 11:34
Sam Adian
Varlığın Rabbi....
28.08.2012 11835 Okunma
24 Yorum 05.09.2012 10:43
Sam Adian
.... VE TANRI! - 3
15.08.2012 6166 Okunma
1 Yorum 15.08.2012 21:16
Sam Adian
.... VE TANRI! - 2
13.08.2012 6649 Okunma
6 Yorum 14.08.2012 03:44
Sam Adian
.... VE TANRI! - 1
12.08.2012 6649 Okunma
10 Yorum 14.08.2012 07:50
Sam Adian
RAMAZAN ve TARIH
11.08.2012 11781 Okunma
Sam Adian
ORUCUN FAZILETLERI....
9.08.2012 6805 Okunma
4 Yorum 13.08.2012 13:58
Sam Adian
TANRI'NIN BEDENI....
2.08.2012 7286 Okunma
13 Yorum 08.08.2012 18:26
Sam Adian
MATERYALIST NIKAH
22.07.2012 5297 Okunma
2 Yorum 24.07.2012 03:40
Sam Adian
CINSELLIK VE AKIT
19.07.2012 7785 Okunma
11 Yorum 30.07.2012 06:11
Sam Adian
BIR EYLEM OLARAK ZINA
14.07.2012 33796 Okunma
24 Yorum 24.07.2012 09:50
Sam Adian
UTANMAZLIK ZINA MIDIR?
13.07.2012 13814 Okunma
16 Yorum 14.07.2012 21:14
Sam Adian
HADIM'DAN ZINAYA
12.07.2012 11006 Okunma
18 Yorum 13.07.2012 10:00
Sam Adian
EN IYI ANAYASA YAZILI OLMAYANDIR.....
7.07.2012 13017 Okunma
34 Yorum 10.07.2012 22:30
Sam Adian
YARATILIŞ VE DÜZEN
3.06.2012 4684 Okunma
Sam Adian
ADEM VE TOPLUMU - 1
4.05.2012 6675 Okunma
3 Yorum 04.05.2012 15:03
Sam Adian
YARATILIŞ VE SÜREÇ
2.05.2012 5306 Okunma
1 Yorum 03.05.2012 07:38
Sam Adian
YARATILIŞ KURAMI VE EVRIM
1.05.2012 5422 Okunma
Sam Adian
YARATILIŞ - 2
30.04.2012 4052 Okunma
Sam Adian
BAZI ELEŞTIRILER
29.04.2012 5285 Okunma
2 Yorum 02.05.2012 20:51
Sam Adian
YARATILIŞ
29.04.2012 6827 Okunma
2 Yorum 02.05.2012 13:07
Sam Adian
KUR'AN'DA CEZA KAVRAMI
14.04.2012 16601 Okunma
3 Yorum 19.04.2012 20:21
Sam Adian
ANLAMADA YÖNTEM
12.04.2012 5740 Okunma
2 Yorum 14.04.2012 16:04
Sam Adian
ORTAK REFERANSLAR ve BIR ÖNERI
11.04.2012 8338 Okunma
9 Yorum 21.06.2012 16:27
Sam Adian
KAT'a ve NEFY - KAVRAMLAR
7.04.2012 12477 Okunma
32 Yorum 09.04.2012 18:02
Sam Adian
ŞURA
6.04.2012 8990 Okunma
7 Yorum 06.04.2012 20:27
Sam Adian
YAPISAL ILKELER - DEVLET ve IKTIDAR
4.04.2012 9355 Okunma
7 Yorum 06.04.2012 09:59
Sam Adian
YAPISAL ILKELER - DIN FAKTÖRÜ
1.04.2012 6585 Okunma
11 Yorum 09.04.2012 23:53
Sam Adian
KAT'A ve NEFY
31.03.2012 13614 Okunma
22 Yorum 11.04.2012 01:44
Sam Adian
YAPISAL ILKELER - KARAR MEKANIZMALARI
29.03.2012 11167 Okunma
15 Yorum 31.03.2012 20:26
Sam Adian
CRITICS
27.03.2012 5313 Okunma
2 Yorum 28.03.2012 22:17
Sam Adian
YAPISAL ILKELER - KURUMSALLIK
26.03.2012 6147 Okunma
3 Yorum 27.03.2012 20:01
Sam Adian
YAPISAL ILKELER - INSAN VE DEVLET
26.03.2012 9104 Okunma
9 Yorum 27.03.2012 16:28
Sam Adian
EKONOMIDEKI ENSTRUMANLAR - 2
25.03.2012 4194 Okunma
1 Yorum 25.03.2012 05:43
Sam Adian
EKONOMIDEKI ENSTRUMANLAR - 1
24.03.2012 4998 Okunma
2 Yorum 24.03.2012 23:10
Sam Adian
BAŞÖRTÜSÜ
23.03.2012 5292 Okunma
Sam Adian
SOSYAL KAPITALIZM.
21.03.2012 13988 Okunma
23 Yorum 23.03.2012 04:25
Sam Adian
"ADIL DÜZEN"IN ÇAĞRIŞTIRDIKLARI
20.03.2012 5105 Okunma
7 Yorum 23.03.2012 18:49
Sam Adian
Metod ve uygulama
18.03.2012 5315 Okunma
9 Yorum 21.03.2012 10:01
Sam Adian
HMR ve SONUÇ
16.03.2012 11936 Okunma
18 Yorum 16.03.2012 18:08
Sam Adian
ANLAMAK.....
15.03.2012 6217 Okunma
5 Yorum 16.03.2012 18:21
Sam Adian
HMR HAKKINDA - 2
14.03.2012 6854 Okunma
7 Yorum 15.03.2012 08:14
Sam Adian
INSANLIK ANAYASASI HAKKINDA-1
12.03.2012 3815 Okunma
2 Yorum 12.03.2012 17:32
Sam Adian
RIBA'nın UNSURLARI
11.03.2012 12420 Okunma
12 Yorum 15.03.2012 16:14
Sam Adian
RIBA ve EKONOMI-1
9.03.2012 6685 Okunma
7 Yorum 10.03.2012 19:31
Sam Adian
DARB-I MESEL VE YETKI GASPI
8.03.2012 10141 Okunma
22 Yorum 11.03.2012 16:10
Sam Adian
RIBA VE EKONOMI
7.03.2012 12178 Okunma
15 Yorum 09.03.2012 06:04
Sam Adian
SÖYLEYECEKLERIMIZ VAR
1.03.2012 4445 Okunma
5 Yorum 10.03.2012 08:24
Sam Adian
INSAN VE DÜZEN
1.03.2012 4519 Okunma
6 Yorum 01.03.2012 19:11
Sam Adian
SLT ve MESCID
25.02.2012 4056 Okunma
Sam Adian
HAMR ve HUMR
25.02.2012 51409 Okunma
18 Yorum 10.01.2020 12:34
Sam Adian
DÖRT DELIL
22.02.2012 5092 Okunma
4 Yorum 02.03.2012 07:45


© 2024 - Akevler