İnsan borçlanma ehliyetine sahiptir. Borçlanma ehliyetini kaybedenlere müflis denir.
Normalde mal satan kimse ister önce parayı alır sonra malı verir veya tersini yapar. Çalıştırmada da aynıdır. İsterse ücreti önce öder sonra çalıştırır veya tersini yapar. Her iki tarafın anlaşmasına bağlıdır ve geçerlidir.
İflas eden ise borçlanamaz. Önce parayı verir sonra malı alır, önce malı verir sonra parayı alır ve önce parayı verir sonra çalıştırır, önce çalışır sonra ücret alır.
Vadesi gelen ve talep edilen borcu ödeyemeyen kimse alacaklının talebi üzerine hakemler tarafından iflasa mahkûm edilir.
Rehinli olmayan malların dışında hiçbir mala ve paraya el konamaz. Adil Düzende cebr-i icra yoktur. Alacaklı beklemek durumundadır. Bunu bilerek borç verir. Bunun dışındaki anlaşmalar geçersizdir.
Dayanışma ortaklıkları tarafından verilen herkesin bir borçlanma limiti vardır. Eğer o limit içinde borçlanmışsa dayanışma ortaklığı öder, dayanışma ortağı alacaklı olur. Limitin üstü dayanışma ortaklığı tarafından ödenmez. Müflis eski ekonomik faaliyetlerine aynen devam eder, sadece borçlanamaz. Bunun dışında bir kısıtlama olmaz. Eğer borçlarını öderse itibarı iade edilir. Müflis konumundan çıkarılır ve böylece borçlanma ehliyetini yeniden kazanır.
Bucak ve il bütçelerinden de altıda bir oranında müflislere yardım olmak üzere pay ayrılır. Her yıl en az borcu olanın borcu ödenerek en çok insanın itibarı iade edilir. Kişi çalışır, borcunu öder ve borcu azaldığı zaman kamu da yardım etmiş olur. Bu da borcunu ödemek için gayret göstermesine sebep olur.
Köleler yoksa kölelerin payı da borçlulara aktarılır. O zaman bütçenin üçte biri ile desteklenmiş olur.
Katılanlar
Süleyman Karagülle
Lütfi Hocaoğlu
Tayibet Erzen
Nusret Karaca
Emine Hocaoğlu
Veysel İpekçi
Cengiz Demirci