Adil Düzende sosyal güvenlik nasıl sağlanır? Bugünkü prim sisteminin yerine ne konacak?
Sosyal güvenliğin iki yanı vardır. Biri genel hizmet, diğeri ise emeklilik maaşıdır.
25 genel hizmet halka bedava verilir. Kooperatifler tarafından organize edilir.
Semt Kooperatifleri: Her semtte bir tane olur. Üretim ve tüketimi organize eder.
İşletmeler kooperatifi: Bucaklardadır. Her bucakta bir tane vardır. Bunlar genel hizmetleri organize ederler.
Genel hizmetleri her semtte bulunan meslek temsilcileri verir. Bu mesleki temsilciler işletme kooperatifleri tarafından organize edilir. Ama ilçede bağlı olduğu bir meslek sorumlusu vardır.
Her ilde bir tane olan hizmetler kooperatifi kurulur. Bunlar genel hizmet sorumlularını organize ederler. Genel hizmet buradaki serbest meslek erbabının sorumluluğunda yapılır. Tıptaki pratisyenlere tekabül eder.
Semtteki hizmetliler de sağlık görevlileri seviyesindedir.
Ülkede ihtisas hizmetleri veren bir kooperatif kurulur. Hizmetleri bölgelerde verir.
İnsanlık kooperatifinin de merkezi Mekke’dedir. İnsanlığa araştırma hizmetini verir.
Her işletme genel hizmet payını kooperatife verir. Küçük işletmeler bucak, orta işletmeler il, büyük işletmeler ülke, üstün işletmeler insanlık kooperatifine verir. Alınmış olan gene hizmet payları ikiye ayrılır. Biri o işletmeye genel hizmet verenlere verilir. Diğeri ise merkezlerde (bucak, il, ülke ve insanlık) bir fonda toplanır. Halka hizmet verenlere bu merkezde toplanan fondan hizmet verdikleri kimsenin sayısına göre bölüştürülür. Böylece sosyal güvenliğin hizmet kısmı sağlanmış olur.
Herkesin bir mesleki derecesi vardır. Bu mesleki dereceye göre faizsiz kredi istihkak eder. Bunlar bu krediyi istediği işletmelerde kullanılırlar. Bunlara ayrıca hammadde yani sermaye kredisi de verilir. Çalışma kredisi çalışanın derecesine göre verilir. Hammadde kredisi ise bakmakla mükellef olduğu nüfusa göre verilir. Çalışan bir işletmeye gittiği zaman iki krediyle gider. Biri sermaye diğeri ücret kredisidir. Böylece çok nüfusa bakan adamı çalıştıran işletme daha fazla kredi almış olur. Çalışmak isteyen bu şekilde çalışır. Çalışmak istemeyen, ben hastayım, işim var, canım istemiyor dediği zaman bu iki krediyi alamaz. Bunun yerine çalışmayanlar için ayrılan bir fon vardır. Çalışmayanlar o fonu mesleki derecelerine göre bölüşürler. Çalışmayanlar arttıkça fondan düşen pay azalır. Bu durumda çalışanlar artar, çalışmayanlar azalır. İşsizlik payı artar. Bu şekilde sistem denge haline gelmiş olur. Çalışmadığı zaman aldığı ücretler önceden çalıştığı saatlerle mesleki derecesinin çarpımı ile orantılı olur.
Ayrıca yaşlandıkları veya hasta oldukları veya başka sebeple bundan sonra iş yapmak istemeyenler işlerini ve mülklerini kendilerine bakacak olanlara devrederler ve o işletmeyi yapar. Böylece kıyam mülkiyetini vermiş olur. O kişinin kendisine nasıl bakacağı aralarındaki anlaşma iledir. Teslim aldığı malları sahibi öldüğü zaman mirasçılara dağıtır.
Katılanlar
Süleyman Karagülle
Lütfi Hocaoğlu
Tayibet Erzen
Emine Hocaoğlu
Recep Erol