Adil Düzen ‘sosyal adaleti’ gerçekleştirecek…-2
-‘Adil Düzen’ her şeyde olduğu gibi “vergi” alanında da denge ve adaleti sağlar…
-‘Adil Düzen’ “hayatın dört ana alanında” da bu dengeyi gerçekleştirmiştir…
-‘Adil Düzen’ hayatın dört alanında var olan “sosyal tufanı” sona erdirir…
-‘Adil Düzen’ insanlığın beklediği “sosyal adaleti” gerçekleştirecektir…
Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamız tarafından hem ülkemizde hem de bütün dünyada ilk söylendiği andan günümüze kadar “ADİL DÜZEN” hem kendi kanaatimce hem de bunu söyleyen siyasilere Cumhuriyet dönemi siyasi tarihinin en başarılı sloganıdır...
“Adil Düzen” söyleminin ilk gününden beri, Erbakan Hocam ile Süleyman Hocamın vefatlarına kadar onlarla birlikte, onların vefatlarından sonra da çalışma arkadaşlarımızla her gün ve her hafta farklı çalışmalar yaptık ki bu “Adil Düzen” söylem ve/ya sloganının içini dolduralım; halen de her gün ve her hafta bu çalışmaları yapmaya devam ediyoruz…
Bu sayede on binlerce sayfalık devasa bir literatür oluşmuştur, elhamdülillah…
Prof. Dr. Arif Ersoy’un “doçentlik tezi” bu çalışmalardandır…
Doç. Dr. Süleyman Akdemir’in “doktora tezi” bu çalışmalardandır…
Ülkemizde ve dünyada da bu alanda pek çok “akademik çalışma” yapılmıştır…
Halen de bu “akademik çalışmalar” devam etmektedir; birçoğundan haberim vardır…
-28 Şubat 1997 post modern darbesi ve sonrasında yaşananlar herkesin malumudur…
-2000’li yılları başından beri beraber yaşadık; halen de yaşamaya devam ediyoruz…
-Bu arada Adil Düzen Çalışanlarının günlük/haftalık çalışmaları da devam ediyor…
-İnsan hayatında her ilk çalışma zordur; nitekim bu girizgâhı yazmak da zor oldu…
Hayatımın takriben her on yıllık dönemlerindeki başlangıçların her biri de çok zordu; nitekim son zamanlarımızdaki bu çalışmalar da önemli zorluklar içermektedir…
***
Dünya hayatı zordur ve hem bütün dünyada hem ülkemizde, özellikle de yaşamakta olduğumuz bu çağda, çok önemli zorluklar vardır; bunun ana sebebi de -bu gibi vesilelerle hep hatırlattığım üzere- hayatımızın ilmî-dinî/ahlâkî-iktisadî-idarî/siyasî kurumla dört ana alanında da “Sosyal Tufan” seviyesinde var olan ve çözüm bekleyen sorunlardır…
Sözlü ve yazılı olarak bunu her fırsatta hem söyledim hem de yazdım…
Son dönemlerdeki tv programlarında ve video kayıtlarında da söyledim…
Son zamanlardaki köşe yazılarımda yeri geldikçe hatırlatmaya devam ettim…
Sonuç olarak duymak veya okumak isteyenler bu söylemi ya duydu ya da okudu…
Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamızın veciz ifadesiyle de hayatımızın ilmî-dinî/ahlâkî-iktisadî-idarî/siyasî kurumla dört ana alanında da “Sosyal Tufan” seviyesinde var olan sorunların “tek çare ve çözüm Adil Düzen’dir.”
***
İnsanlık ve dünyamız “sosyal” açıdan son bir-iki asırdan beri…
Özellikle binlerce yıllık “tarım dönemi” sonrası yaşamış olduğumuz önce “sanayi dönemi”, şimdi de yaşanmakta olan “bilgi-bilgisayar vs. dönemi” sebebiyle çok değişti…
Halen de her gün değişmeye devam ediyor…
Bir bilenin ifadesiyle söylersem; insanlık âlemi ve dünyamız, ilk insandan geçen yüzyıla kadar yaşadığı değişim ve ilerlemelerin daha fazlasının son birkaç on yılda yaşadı ve yaşıyor…
Bütün bu “sosyal değişimler” sebebiyle “sosyal tufan” seviyesinde yaşananların sonucunda var olan sorunlar çare ve çözüm beklemekte…
En başta ‘çağımızın fıkhının’ oluşturulup yazılması ve uygulanması gerekmekte...
Hz. Nuh peygamberden (devamında Hz. İbrahim, Hz. Musa, Hz. İsa ve Hz. Muhammed aleyhisselam) itibaren bunu “ülü’l-azm peygamberler” ve “onların vârisleri olan âlimler” yaptılar; bundan sonra da bu görev işte o peygamberlerin vârisleri olan âlimlerde olacak, çünkü “El-ulemau verasetü’l-enbiya / Nebilerin / Peygamberlerin vârisleri âlimlerdir.” (HADİS) Ve’s-selam…