‘Çöken dünya düzeni’ ve ‘Adil Dünya Düzeni’-17
Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam edelim…
-Bu yazı aynı zamanda 24.5.2021’de vefat eden Süleyman Karagülle’yi anma yazısıdır-
‘Çöken dünya düzeni’ varlığını sürdürürken hem ülkemize hem de bütün dünyaya verdiği zarardan söz ettik, önceki yazımızda… ‘Türkiye’ gibi önemli bir ülkede ‘Sosyal Tufan’ seviyesinde var olan sorunlar çözüme kavuşturulamıyorsa; diğer ülkelerin yani insanlık âleminin durumu ne olacak dedik… Devamında, Saadet Partisi Türkiye Büyük Millet Meclisi haftalık olağan grup toplantısında konuşan Saadet Partisi Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Sabri Tekir’in iktidarın ekonomi politikasını eleştirdiğini yazdık... Devam edelim…
“TÜRKİYE BİR BORÇ VE FAİZ SARMALI İÇERİSİNDE”
İktidar tarafından yapılanlar ile söylenen ‘ekonomi’ politikalarının çeliştiğini ifade eden Prof. Dr. Sabri Tekir şu ifadeleri kullandı: “Mayıs aynda Türkiye 168 milyar liralık bir borç ödemiştir. Bunun iç borç seviyesi 146 Milyar liradır. Ama dikkatinizi çekmek istediğim şey şudur. Bu 146 milyar liralık borç ödemesinin 58.3 milyar lirası ana paradan oluşmakta, 88 milyar lirası ise faizden oluşmaktadır. Ana para ödemesinden çok daha fazla ‘faiz ödemesi’ gerçekleştirilmiştir. Haziran ayında 150 milyar liralık bir iç borç ödemesi gerçekleştirilecek. Bunun 65 milyar liralık kısmı ana para, 90 milyar lirası faiz ödemesi olacak. Aynı durum Temmuz ayına da yansımakta. Temmuz ayında da 116 milyar liralık iç borç ödemesi gerçekleştirilecek. Bunun 60 milyar lirası ana para ödemesi, 56.4 milyar lirası ise faiz ödemesidir. Bunları tekrar borçlanmak için ödeyecek. Hazinenin borçlanma programı çerçevesinde Mayıs ayında 210 milyar liralık borçlanma gerçekleştirilecek. Yani ödenecek olan borçlardan daha fazlasını borçlanacak. Bunları anlatmamın nedeni Türkiye bir borç ve faiz sarmalı içerisinde yakalanmış bir ülkedir. Ülkenin bu sarmaldan çıkarılması gerekmektedir.
“EN TEMEL GIDA ÜRÜNLERİ DOLABA GİRMEZ OLDU”
Halkın çektiği ekonomik sıkıntıların nedeninin yanlış ekonomi politikalarının olduğunu ifade eden Saadet Partisi Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Sabri Tekir, “Bu ülkede kişi başı tüketilen meyve ve sebze tüketiminde düşme meydana geliyorsa bunda yanlış politika vardır” dedi ve şu sözler ile konuya açıklık getirdi: “Buzdolabında et yok, süt yok, süt ürünlerinin çoğu yok. Bir başka ifade ile çocuklarımızın beslenmesini sağlayacak temel gıda ürünleri yok. Son 3 yıl içerisinde 2 lira olan soğan 17 liraya çıkmış. Patates 2 liradan 21 liraya çıkmış. Domates 5 liradan 35 liraya yükselmiş. En temel gıda ürünleri dolaba girmez olmuş. Neden? Yanlış ekonomi politikaları nedeni ile. Pirinç 3 yıl içerisinde 40 lira zamlanmış, nohut 60 lira zamlanmış, kuru fasulye 70 lira artış kaydetmiş. Bahsettiğim ürünler her kesimin mutfağına giren ürünler. Son bir yılda et fiyatları ve yemek yeme maliyeti yüzde 100'ün üzerine çıkmış. Sıvı yağ bir yılda yüzde 170 nispetinde zamlanmadı mı? Bekar bir işçinin maliyeti 24 bin TL'yi aşmadı mı? Ülkemizde yardıma muhtaç yoksul insan sayısı 20 milyonun üzerinde değil mi? Açlık sınırı asgari ücretin üzerinde 20 bin TL'ye dayanmadı mı? Sormak lazım, milletimiz yaşayıp gördüğüne mi inansın yoksa sizin algı politikalarınıza mı inansın?”
Prof. Dr. SABRİ TEKİR: “TCMB 818 MİLYAR LİRA ZARAR ETTİ”
Saadet Partisi Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Sabri Tekir, eski Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati'yi eleştirdi. Türkiye ekonomisinde kara bir delik açan TL/KKM yani ‘Kur Korumalı Mevduat’ sisteminin Türkiye Merkez Bankası’nın 818 milyar lira zararına neden olduğunu ifade etti. Paranın sahibi olan Merkez Bankası’nın zarar etmemesi gerektiğini dile getiren Sabri Tekir, bu zararın ceremesinin vatandaşın sırtına yüklendiğini vurguladı.
Türkiye'de gelir ve servetin dengesiz dağılımının bilinçli ve program dahilinde yapıldığını vurgulayan Saadet Partisi Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Sabri Tekir, “Türkiye nüfusunun yüzde 1'lik kesimi Türkiye'deki servetin yüzde 40'ına sahip. En zengin yüzde 5'lik kesimi Türkiye'deki servetin yüzde 59'una sahip. En zengin yüzde 10'luk kesim Türkiye'nin servetinin yüzde 69'una sahip. Geriye ne kadar kalıyor? Geriye sadece yüzde 31'lik kısım kalıyor. Bu kısım da nüfusun yüzde 90'ına ait.” dedi.