Üstadın ‘Elveda’ şiiri ve ‘Arif Hocaya Veda’ yazısı - 1
Eylül ayında yani hazan ve hüzün dönemindeyiz…
Neden?
Geçen yıl Eylül ayı bizim için hüzün ve vedalaşma ayı oldu.
Önce Prof. Dr. Arif Ersoy ağabeyimiz hayata veda etti...
Kırk yılı da aşan bir birliktelik ve birlikte yapılan çalışmalardan sonra yaşanan bu ayrılık döneminde yazılar yazdık, yapılan programlara katıldık, hocamızı andık...
Meğer o yaşayacağımız hüzün ve vedalaşmaların sadece başlangıcıymış…
Bu yılın Mayıs ayı sonunda da, yarım yüzyılı aşan bir zamandan beri, ilgilenenlerin yakinen bildiği malum ilmî ve amelî çalışmaları yaptığımız Süleyman Karagülle Hocamız hayata veda etti, onunla da vedalaşma durumunda kaldık ve derinden etkilendik…
Bu vedalaşmalardan ve diğerlerinden dolayı hüznümüz devam ediyor…
Çünkü bu dönemde sadece onlarla değil daha başka yakınlarımızla da vedalaştık…
Allah cümlemizi dünyada hayatında olduğu gibi cennetinde de cem eylesin, inşallah…
***
Süleyman Hocamızın vefatı sonrasında, çalışma arkadaşlarımız onun bilgisayarında, “Elveda…” başlıklı bir şiir buldular.
“Hissi kable’l-vuku” içerikli diyebileceğimiz Mayıs ayı başlarında yazılan bu şiir onun o ay sonunda (24 Mayıs) vefatı öncesindeki duygularını yansıtmakta.
Sizi önce o mısralarla baş başa bırakıyorum…
ELVEDA…
Yolculuk var/ Hicret yolculuğu/ Bir bir gelecekler/ Buralarda kalanlar
Ayrılık var/ Ebedi ayrılık/ Cennete gidenler/ Cehenneme gidenler
Sevme yok özlem yok/ Bir daha görmeyecek/ Vedasız ayrılanlar/ Ayrılanlar aah
Cennette yeni bir dünya/ Yeni dostlar/ Cehennemde yeni azap/ Yeni kavgalar
Yolculuk var/ Hicret yolculuğu
Kim bilir belki de/ Bulacaksınız beni/ Sevinçler içinde/ Size katılmışım
Dostlarım/ Artık kızma yok/ Darılma yok/ Bana sabredenler
Kavgalarımız sayesinde/ Belki de cennetteyiz/ Hep birlikte/ Dostlarım
Bu günlerde ayrı düştüm/ Bir bir o sevdiklerimden/ Kader bizi buluşturur/ Dost olmuşsunuz birden
Siz onu seversiniz içten/ O sizi sevmez/ Beraber olalım dersiniz/ İstemez
Böyle geçer ömrünüz/ Hep hicran hep hasret/ Yalnız kalmazsınız cennette/ Yeni dostlar bulursunuz elbette (Süleyman Karagülle, Mayıs 2021)
***
Süleyman Hoca bizlere bu şekilde veda edip gitti ama biz özellikle 1999 yılı sonunda birlikte başlattığımız KUR’AN VE İLİM çalışmalarımıza devam ediyoruz…
Nitekim bu yazının yazıldığı bugünün akşamında (04.09.2021 Cumartesi), çalışma arkadaşlarımızla 1132’inci haftalık seminerimizi de yaptık, elhamdülillah… Bu arada Süleyman Hocamızın vefatı sonrasındaki üç ay boyunca yaptığımız seminerlerde de daha önce Hocamızla hazırladığımız seminer notlarından yararlandık ve iki hafta öncesine kadar da seminerlerimizi o notlarla sürdürmeye devam ettik… Son iki haftadan beri ise Dr. M. Lütfi Hocaoğlu arkadaşımızın hazırladığı seminer notları ile çalışmalarımıza devam ediyoruz ve bu dönemde de son zamanlarda geliştirdiğimiz etimoloji usulü ile mukayeseli tefsir usulünü uyguluyoruz… Anlaşıldığı üzere, hüzünlerimle birlikte hayat ve çalışmalar devam ediyor; bu arada her iki hocamızla ilgili anma yazıları da yazılmaya ve yayımlanmaya devam ediyor…
Prof. Dr. Mehmet Tekelioğlu arkadaşımızın Süleyman Hoca ile ilgili olarak yazdığı uzun değerlendirme çalışması, “Süleyman Karagülle’ye dair… Bir sistem arayışının kısa hikâyesi…” başlığı altında 8 bölüm olarak Ocak Medya’da yayımlandı…
Şükrü Çağrı Çelik’in yazdığı “Arif Hoca’ya Veda” yazısı ile devam edeceğiz…