Kapitalizm ve Erbakan metodu ile TEDAVİ-30
ERBAKAN Hocamızın vefatından sonra -10 yıldan beri özellikle Şubat/Mart aylarında ve yeri geldikçe diğer aylarda da- yazılan bu yazılar, Prof. Dr. Necmettin Erbakan HOCAMIZI anma; anmanın ötesinde O’nu anlama, O’nu anlatma ve hayatı boyunca yapmaya çalıştıklarını ve yaptıklarını O’nun bıraktığı yerden devam ettirmemiz gerektiğini hatırlatma yazılarıdır… 29 yazıdır yazmakta olduğumuz “Kapitalizm ve Erbakan metodu ile TEDAVİ” başlıklı yazılar da O’nu anma ve anlatma yazıları olup O’nun TEŞHİS ve TEDAVİ metodu ile yazılan yazılardır; Erbakan metodu ile teşhis ve TEDAVİYE devam…
***
Erbakan Hocamızın vefatının 10’uncu yılı olması vesilesiyle, bu yıl biraz daha farklı ve bize göre daha çok dikkat edilmesi, yazılması/anlatılması, anlaşılması ve o yönde uygulamalara devam edilmesi gereken yönleriyle yazılar yazmaya çalıştım…
Bir taraftan yazıyorken diğer taraftan bu konuda yazılanları da takip ettim…
Prof. Dr. Mete Gündoğan, Independent Türkçe’de, 28 Şubat 2021 tarihinde “Türkiye’den Sesler / Necmettin Erbakan” başlıklı makalesinde, bizim Erbakan Hocamızı anlatmaya çalıştığımız sömüren kapitalizme karşı verdiği mücadele yönleriyle yazdı…
Okuyalım…
***
“Ülkemizde pazara kadar her şey serbesttir.
Lakin pazarda bir şeyler yapmaya kalkarsanız, hele de pazarı yeniden tanzim etmeye çalışırsanız hapı yuttunuz. Önce "peştamallılar"ın (sömüren Sermaye’nin yani kapitalizmin yerli temsilcilerinin / RNE) hışmına uğrarsınız. Hemen ikaz edilirsiniz. Uyanmazsanız, üzerinize iftira atılır. Yine de vaz geçmezseniz, yok edilirsiniz. Ölürsünüz.
Kozanoğulları’ndan Mehmet Sabri Bey'in oğlu Necmettin Erbakan'ın hayat hikâyesi de tam buna uygun bir süreçtir.
Genç delikanlı Necmettin iyi bir aile terbiyesi almıştı. Çok zekiydi. İyi okullarda okudu. İyi hocalardan ders aldı.
Devlet de kendisine sahip çıktı. Sanayileşmenin en önemli unsuru olan motorları daha iyi öğrensin diye yurt dışına gönderdi.
Dönünce öğrendiklerini anlatsın diye de hoca yaptı ve İstanbul Teknik Üniversitesi'nde kürsü verdi.
Ama o sadece anlatmakla kalmadı, yaptı.
Piyasada 7 bin liraya satılan yabancı motoru, yerli motor (GÜMÜŞ MOTOR / RNE) olarak yapıp 4 bin liradan satmaya kalktı. Sen misin böyle pazara giren!
Yabancı motorlar fiyatlarını 4 bin liraya çektiler. Necmettin Hoca hamleyi gördü ve fiyatı 3 bin 500 liraya indirdi. Vayy, demek öyle ha! Yabancılar kızdılar ve fiyatlarını 2 bin 800 liraya kadar çektiler.
Üniversitede arkasında duran devlet, pazarda yanında yoktu.
Yüzde yüz yerli motoru, bu rekabet karşısında yok oldu.
Motor yok oldu olmasına ama Necmettin Hoca yok olmadı ya.
Artık Anadolu tüccarı da tanımıştı onu. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'ne başkan yaptılar. Ama O, orada da rahat durmadı.
Başkan Erbakan Hoca bu sefer kredi pazarına el attı. Kredileri Anadolu sermayesine aktarmaya kalktı.
Vayy, sen misin böyle yapan. Hemen yaka paça, itiş kakış kapı dışarı atıldı.
Devlet mi?
Devlet bu sefer karşısındaydı.
Tabi bu olayla Necmettin Hocayı tanıyanların sayısı daha da arttı. Ona parti (Mİllî Nİzam Partİsİ) kurdurdular. Devlet partiyi kapattı.”
(DEVAMI VAR)