Sömürüyorum; ben kapitalizm! Ve TEDAVİ-8
Bu yazılar Prof. Dr. Necmettin Erbakan HOCAMIZI anma; anmanın ötesinde O’nu anlama, O’nu anlatma ve hayatı boyunca yapmaya çalıştıklarını ve yaptıklarını O’nun bıraktığı yerden devam ettirmemiz gerektiğini hatırlatma yazılarıdır…
Mesela, yedi gündür yazmakta olduğum “Sömürdüm, hala sömürüyorum; ben kapitalizm!” başlıklı bu yazılar da O’nu anma ve anlatma yazıları olup O’nun TEŞHİS ve TEDAVİ metodu ile yazılan yazılardır; Millî Gazete okuyucularımız da bunun farkındadır…
Millî Gazete demişken şu hatırlatmayı da yapmam gerekiyor…
Millî Gazete 49 yıldan beri her gün O’nun misyonunu anlatmaktadır…
Millî Gazete yazarları ve çalışanları her gün O’nun uyarılarını hatırlatmaktadır…
Millî Gazete her gün yani O’nun gazetemizi kurduğu ilk günden beri bu idrak ve şuurla yayımlanmakta, Millî Görüş okuyucuları tarafından da o idrak ve şuurla okunmaktadır…
Millî Gazete okuyarak güne başladığımı zaman zaman hatırlatıyorum ya; bugün de öyle yaptım ve son günlerde yazdığım yazılar açısından özellikle şu iki haber dikkatimi çekti.
https://www.milligazete.com.tr/haber/6319098/mykda-reform-paketine-son-revize
https://www.milligazete.com.tr/haber/6319095/partilerin-ilk-gundemi-sistem
Bu iki haberi dikkatle okumanızı, sonra bu konularda yazdıklarımız üzerinde derin derin düşünmenizi tavsiye ederim; elbette yapmamız gerekenleri de her an hatırlayarak…
Millî Gazete’nin bizi ilgilendiren konular açısından Türkiye’nin en etkin gazetesi olduğunu da Adnan Öksüz arkadaşımızın bugünkü “2020’nin en etkili gazetesi hangisi?” başlıklı yazısından okuyabilirsiniz… https://www.milligazete.com.tr/makale/6319304/adnan-oksuz/2020nin-en-etkili-gazetesi-hangisi
“Sistem” demişken… Evet, “sistem” yani “düzen” yani “zalim düzen” yani “kapitalizm” ve onun tek çare ve çözümü olan “Adİl Düzen, Adİl Ekonomİk Düzen, Adİl Dünya Düzenİ, Adİl Düzen İnsanlık Anayasası”…
Bugün “sİstem” yani “düzen” konusundaki uyarı ve hatırlatmalarımız bu kadar!
Önceki yazımızda kaldığımız yerden devam… Ne diyorduk? “Bugün (26 Ocak), benim gibi İzmir İ. İ. B. Fakültesi mezunu olan, eski milletvekili ve halen önemli bürokratik görevlerde bulunmaya devam eden, Yeni Şafak yazarı Doç. Dr. Şahap Kavcıoğlu’nun “Gıda enflasyonu ve tarım kredi kooperatiflerinin katkısı” başlıklı yazısı dikkatimi çekti… TEŞHİS olarak “gıda ve enflasyon” konusu üzerinde durması, TEDAVİ ya da çözüm olarak da KOOPERATİF kurumunu hatırlaması bizce önemli…” Okumaya devam…
“Ürünlerin, tarımsal üreticiden pazara erişim zorluklarını aşmada araya birçok tüccar girmektedir. Ürün satılana kadar aracı olan tüccarlar nedeniyle, çiftçinin toplam kazancın 1/8 kadarını alabildiği belirtilmektedir. Üretici açısından depolama ve ulaştırma imkânlarıyla, uzak pazarlara erişim sağlanmalıdır. Bunun için;
Soğuk zincir yatırımları için özel ve kooperatİf girişimciliği yaygınlaştırılmalıdır. Gıda lojistiğinin vazgeçilmez parçası olan soğuk zincirin ürün toplama, depolama ve dağıtım sırasındaki kayıpları minimize edilerek ve daha uzun bir bölgesel dağıtım sınırına ulaşılarak getireceği katma değerden faydalanılmalı. Bunun için ‘Tarladan Sofraya’ konseptine uygun ve ortak üretim arzını sağlayacak özel TKK (Tarım Kredİ Kooperatİflerİ) perakende zinciri hızlı bir şekilde kurulmalıdır.
SONUÇ olarak daha birçok çözüm noktası sayılabilir. Ancak, Türk tarımındaki en önemli iki yapısal sorunun öncelikle halledilmesi gerekir. Birincisi eğitimli ve bilinçli çiftçi kaynağı eksikliği, bir diğeri ise tarımsal arazilerin ölçek ekonomisine uygun olmaması sebebiyle tarımsal üretimdeki verimsizlik. Tarımın bu şekilde öncelikli kronikleşen sorunlarının çözülmesi için TKK (Tarım Kredİ Kooperatİflerİ) yapısı, dünyadaki kooperatİfçİlİğİn fonksiyonları ile örtüşen bir yapıya dönüştürülmelidir. Aksi takdirde, önemli bir kısmı faaliyet ve organizasyon eksikliğinden kaynaklanan gıda enflasyonunun kısa sürede çözümü zor gözükmektedir.”