Sömürdüm, hala sömürüyorum; ben kapitalizm!-6
Kaldığımız yerden devam ederken tavsiyem şu; önceki yazılarla birlikte okuyunuz…
Millî Gazete ve yazarlarını okuyarak günlük okuma ve yazma çalışmalarıma başlar; bilahare diğer birkaç gazete ve sitelere de vaktimin müsaadesi nispetinde bakarım...
Son günlerde ele aldığım “sömürü ve kapİtalİzm” ana konusu açısından Burhan Bozgeyik ve Ekrem Şama arkadaşlarımızın yazdıkları özellikle dikkatimi çekti…
Burhan Bozgeyik “Gıda politikası” başlıklı yazısına şu hatırlatmalarla başlamış:
“Gıda politikası, bir devletin en önemli meselesidir. Ya da öyle olmalıdır. Gıda deyince, elbette aslolan “sağlıklı gıda”dır. Biz de bu gıda politikası meselesini iki şıklı olarak ele alacağız: A) Yeterli gıda üretimi ve tüketimi B) Zararlı gıdaların engellenmesi…”
Detaylar yazıda; özellikle ilgililer, yetkililer ve devlet görevlileri dikkatle okumalı…
Önceki yazımda benzer hatırlatmalar yapmış, “DEVLET VE YÖNETİCİLERE TAVSİYE” başlıklı bölümle bitirmiştim…
Bizler yazıyor ve hatırlatmalarımızı yapıyoruz…
Yazılanlara odaklanarak okuması gerekenler okusun ve gerekenleri yapsınlar...
Ekrem Şama arkadaşımız Pazartesi yazıları ile önemli hatırlatmalar yapmakta…
“Şah ve piyon” başlıklı son yazısı da dikkatle okunmalı…
Özellikle “Erbakan Hoca’mızın kabrini ziyaretle mesaj vermek kolay!” uyarısı ile başlayıp “Ama Erbakan Hoca’mızın miras bıraktığı “satranç taşlarını” küresel güçlere karşı harekete geçirmek zor, öyle mi?” cümlesiyle sona eren paragraf daha dikkatle okunmalı…
Daha doğrusu tamamı dikkatle ve odaklanarak okunup gereği yapılmalı…
***
“Sömürü salgını bitmeden salgın virüsü bitmez” başlıklı bir yazı yazmış Nuh Albayrak, bugünkü köşe yazısında… (Star gazetesi, 25.01.2021)
Yazı başlığına ve yazıda yazılanlara yorum yazıp değerlendirme yazacak değilim, sadece diğer gazetelerden birinde de bir uyanış pırıltısı gördüm ya; “elhamdülillah” diyorum…
Malum olduğu üzere, “Virüs dünya düzeni mi, Adil Dünya Düzeni mi?” ana başlıklı yazı serisini 23 Mart 2020 tarihinden itibaren yazmaya başlamış ve 49 yazı yazmıştım…
Domuz gribi ve Sars virüsü başta olmak üzere, diğer salgınlar zamanında da yeterince uyarı yazıları yazdığımız kanaatindeyiz; Covid-19 döneminde de yazdığımız üzere…
Sömürü salgını ve virüs salgınları konusunda bugünlük hatırlatacaklarım bu kadar!
Dikkatimi çeken bir yazı da “FAİZ” merkezli olarak yazılan İbrahim Kahveci’nin “Ucuz faiz ucuz hayat” başlıklı yazısı oldu. (Karar gazetesi, 25.01.2021)
Yazının orta yerindeki dikkat çekici bir bölüm şöyle sona ermiş:
“Üretim çöksün, tarım bitsin ve ülke borç batağına saplansın...”
Hemen ondan sonraki bölüm de şöyle başlıyor:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan sürekli düşük faiz söylemini tekrarlıyor.
Bu söylem aslında ülkemizin kötü yönetimini gizleyen ve suçlu olarak faizi göstermeye çalışan bir söylem.
Faiz aslında kötü yönetimin bir sonucu. Bunu kabullendiğimizde bazı sorunları da çözebiliriz. Teşhis doğru olmalı ki, tedavi de doğru olabilsin.”
Bugünkü borç batağı ve FAİZ politikaları uyarıları da bu kadar!
***
Millî Gazete’de dört gün önce okuduğum “Tarlada 1 lira 80 kuruş, İstanbul’da 10 lira: ‘Bu farkı kim yiyor?’” başlıklı haber dikkatimi çekmiş, notlarım arasına almıştım...
Haber linkinden okunabilir… https://www.milligazete.com.tr/haber/6147395/tarlada-1-lira-80-kurus-istanbulda-10-lira-bu-farki-kim-yiyor
Bu soruna ya da sömürü haberine yazılan bir çözüm yorumu şöyle: “Çiftçiyi Koruyun - Kooperatif kurup siz satın, (…) kooperatif markete siz satın.”
Sömürü sistemi ile ilgili TEŞHİS ve TEDAVİ uyarılarımıza devam edeceğiz…