Merhaba Sevgili okurlar;

Süleyman Karagülle'yi dinledim ve söylediklerini yazdım. İyi okumalar.

21.04.2020 Çekim * Yayın konuşması

Nuh Peygamberin zamanında başlanan hayata, ileri seviyesinde tekrardan başlanacaktır. Nuh peygamber zamanından önce insanlar özgürdü. Merkezi yönetim yoktu. Köyler kendi imkânlarıyla kendileri karar alıyor, kendileri yaşıyor, kendileri savaşıyorlardı. Nuh Peygamber döneminde bu yavaş yavaş kalktı, sonra imparatorluklar doğdu. Bu imparatorluklar bugün tek bir devlet olmuştur. Sermaye tek bir devlettir ve ne yapmak isterse onu yapmaktadır. İşte biz de diyoruz ki; artık insanlar yeniden özgür olsunlar ama uygar bir şekilde özgür olsunlar. Eskiden köyler birbirleriyle irtibat kurmadan yaşıyorlardı. Bugün ise köyler yaşayacak, semtler şeklinde yaşayacak ama aralarında irtibat olacak, iş bölümü olacak, uygarlık daha ileri gidecek. Bunun için ise bir semt kooperatifi kurmamız gerekir. Ama semt kooperatifi kurmadan evvel semtlerle irtibatı kurmamız gerekir. Bu sebeple Adil Düzen Yayın Merkezini kurduk ve sizi davet ediyoruz. Diyoruz ki; bu yayın merkezine kendi bulunduğunuz yerden kendinizi ortak edin. Biz sizi ortaklık için atamayacağız. Çünkü biz, sizi atarsak merkezi yönetim olur. Hâlbuki biz istiyoruz ki kendiniz teşkilatlanın ve bir teşkilat olun.

Şimdi bunu size anlatacağız:

Defter

Biz her ortağa iki defter veriyoruz. Defterin başında verildiği tarih ve defter sahibinin ismi yazılıdır. Siz de bir defter alacaksınız ve birinci sayfasında; ‘’Adil Düzen Yayın Merkezinin temsilcisi olarak kendimi atadım ve Adil Düzende yaptığım işleri, aldıklarımı ve verdiklerimi yazacağım’’ diye yazacak, imzalayarak tarihini atacaksınız, böylece başlayacaksınız. İşte demokrasi bu! Özgürlük bu! Kimse size bir şey demiyor siz her şeyi kendiniz yazıyorsunuz. Peki, bugün böyle defter tutmanın ne faydası vardır? Bugün bu yazdıklarınızın saati kıymetsiz görünür, kendi kendimize yazmak ne işe yarar deyip, ne yapacağız dersiniz. Bakın, biz Akevleri kurduk ve birçok kişi burada çalışmalar yaptı, katkı sağladılar ama yazmadılar. Sonra o katkılara düşen pay, Kooperatifin bütün payı kadar oldu, yani ortakların yatırdığı kadar da onların payı oluştu ve dedik ki şimdi biz bu payı kime verelim? Yazmadı ki kimse! Dolayısıyla, onu (payı) bugün ki mevcut olan yönetim kurulu yönetiyor. Ancak yarın yönetim, yeni gelmiş bir kurul oluşturursa, ona böyle büyük bir payı teslim etmek yanlış bir şey olur. Ama şimdi bizim Akevlerde bu yanlış olmuyor, çünkü yöneticiler hala kurucu, bu payı onlar yönetiyorlar çünkü onlar çalışıyorlar, emek veriyorlar. İşte sizin oluşturduğunuz bu yayın merkezi, yarın genişleyince bu merkezin varlıkları oluşacak ve sizin de burada payınız olacak. Ama başlar, çalışır sonra da bırakıp kapatırsanız çalışmalarınız boşa gitmiş olur. Bedava çalışmış olursunuz. Size tavsiyem defterlerinizi alın, isminizi yazın, tarihi atın ve bize bildirin.

Telefon

İkinci noktamız telefon. Bizimle irtibat kurabilmeniz için bir telefon ve numarası olması lazım. Biz size gelişi güzel telefon araması yapmayacağız. Hangi telefon numarasından sizi aradıysak, bizden size mesaj ve arama yalnızca o telefondan gelecektir. Başka telefondan size mesaj gelmez. Siz de bileceksiniz ki bu telefondan gelen mesaj, yayın merkezinden gelmektedir. Biz de bileceğiz ki, şu telefondan gelen mesaj ve aramalar filan temsilcimizden bize gelmiştir. O halde bizimle yalnızca o telefonla görüşeceksiniz. Öbür telefonlarla da görüşebilirsiniz ancak, sizinle bu şekilde görüşme yapmamız bizim resmi kayıtlarımıza geçmez.

İşlek bir telefonunuz olmayabilir ya da telefonunuz da olmayabilir. Böyle bir durumda yayın merkezine kendi semtinizden bir telefon ortağı bulacaksınız. Telefonunu kullandıran kişi, telefonunun kullanılan saatlerini yazacak ve biz de bu kişilere oradan bir pay yazacağız. Yarın başarıya ulaşırsak eğer, telefonunu kullandıran kişi de yararlanmış olacaktır. Telefon masraflarına gelince, temsilci olarak ödemesini siz yapacaksınız veya masrafları yazacaksınız ortaklık yaptığınız biri varsa, o kişiyle birlikte bu masrafları karşılayacaksınız.

Toplanma Yeri

Toplanma yerimizi tespit etmemiz lazım. Yani biz normal olarak evimizden, iş yerimizden, her yerden bu toplantıları yaparız ama artık temsilciyiz, temsilci olduğumuz için kendi semtimizde bulunan insanlar bu yayın merkeziyle olan ilişkilerini bir yerden devamlı olarak sürdürebilmeleri gerekiyor. Sorunlarını gelip konuşabilecekleri bir yerin semtinizde olması gerekiyor. Siz haftanın belli günlerinin belli saatlerinde toplantı saatleri belirleyeceksiniz ve orada bulunacaksınız ve kim gelirse onların derdini dinleyeceksiniz. Bu kişilerin ortak olması şartı yok. Evvela bunların derdini dinlersiniz, sonra ortakları bu toplantılar vesilesiyle bulmuş olursunuz. Bu toplantı yerleri nereler olabilir? Eğer eviniz müsaitse, eşiniz de izin veriyorsa, kabul ederse evinizde misafir olarak ağırlarsınız. Tabi bu en son ihtimaldir. Evinizde bu işi yapmazdan önce bir kahveciyle anlaşabilirsiniz. Sonra kahveye gidecek, toplantılar yapacaksınız. Toplantıda ne konuşacaksınız? Bu konuşmalarımızı, seminerimizi dinleyeceksiniz. Bizi temsil ettiğinize göre bizi dinleyeceksiniz. Eğer biz Türkiye’deki bütün semtlerden dinlenme imkânı bulursak en büyük yayın olmuş oluruz. Düşünün, her 500 bin kişi ilk semti oluşturuyor, Türkiye’de 80 milyon kişi olduğuna göre 80.000 kişi bizi dinlemiş olacak. Toplantılarda bu konuşmalarımızı dinleyeceksiniz ve bu konuşmalar hakkında arkadaşların görüşlerini düşüncelerini alacaksınız, bir özet yazıyla onu bize göndereceksiniz. Yani bizden gelen mesajımızı arkadaşlarınıza, komşularınıza ulaştıracaksınız, onlardan aldığınız düşünceleri, fikirleri de bize ulaştıracaksınız. Bunu yapabilmeniz için en uygun yer kahvedir. Çünkü Türkiye’de kahve kültürü yaygındır, orada insanlar toplanırlar. Ancak kahvenin bir eksik yanı vardır. Kahvede sadece erkekler toplanır. Hâlbuki kadınların katılmadığı yerlerde gelişme olmaz. Buna bir çare bulmanız lazım, kahvenin bir bölümünü kadınlara ayırabilirsiniz. Kahve bulamazsanız, okul aile birlikleri var, onlara rica edebilirsiniz. Onlar olmazsa mescitler var, camileri yaşatma dernekleri var. Bunlar olmazsa bakkala gidersiniz. Yani kendi çevrenizde, kendi semtinizde, sokağınızda imkân arayacaksınız, bir şekilde imkân bulmaya çalışacaksınız ve bu imkânla bu toplantı yerini meydana getireceksiniz. İleriki süreçlerde bu toplantıları yapabilmek için bir yer alacaksınız ya da alacağız. Semtinizde bir kooperatif kuracaksınız. Artık semtinizin merkezi olan bu yerde toplanacak ve toplantılarınızı yapacaksınız.

Semt Kooperatifini Kurmak

Biz semt kooperatifini kurmak istiyoruz dediğinizde, bu semt kooperatiflerine 10 kişi olmak üzere semt kooperatiflerini kuracağınız kurucu ortakları bulacaksınız. Bu kişiler aynı zamanda temsilcilerimiz olacak. 10 kişi var olduğu takdirde Hizmet Dayanışma Kooperatifini kuracağız. Biz kuracağız diyoruz, çünkü siz ortak sayınızı 10 kişiye tamamlayana kadar biz onları bir kooperatifimizde ortak edeceğiz. Ortaklar tamamlandığında, kooperatifinizi ortaklarınızla kuracaksınız. O kooperatifin kurulması için baştan ne gerekiyorsa onun hizmetini vereceğiz. Bir kooperatif hizmeti nasıl çalışır size öğreteceğiz, göstereceğiz ve siz artık o kooperatifte faaliyet göstereceksiniz.

Konuşmacı : Süleyman Karagülle

Yazan : Mürüvvet Ece Ferah