16 ŞUBAT 2011

Zamanımız Müslümanları kadın konusunda bocalıyorlar, ortaya İslam'ın ruhuna uygun çare ve çözümler koyamıyorlar.

1. Yüzde yüz batı medeniyetini benimsemiş bazı açık hanımlar tanıyorum, günde beş vakit namaz kılıyorlar. Namaz vakti gelince başlarına kocaman bir örtü geçiriyorlar, namaz bitince örtüyü de çıkartıyorlar.

2. Tesettürlü hanımların bazısı çarşaf, tek renkli başörtüyle manto giyiyorlar.

3. Bazı hanımların tesettürü Şeriata uymuyor. Daracık elbiseler, yırtmaçlı etekler, rengârenk başörtüler, makyajlar, upuzun sivri topuklu ayakkabılar, vücut hatlarını gösteren, erkeklerin şehevî bakışlarını açık kadınlardan daha fazla çeken bir kılık kıyafet... Böylelerinin biz tesettürlüyüz demelerine gülünür ancak.

4. Tesettür ikidir. Biri kılık ve kıyafetle ilgilidir. Diğeri ise, Müslüman hanımların namahrem erkeklere görünmemesi, onlarla ihtilat etmemesidir. Zamanımızda bu ikinci tesettürü bilen ve uygulayan çok az Müslüman hanım kalmıştır.

5. Bazı Müslüman hanımlar hem tesettürlü, hem feminist. Feminizm nedir? Bir ideolojidir. Feminizm ile İslam dini uyuşur ve bağdaşır mı? Hiç sanmıyorum. Kadınlar ve erkekler, insan olmak hasebiyle elbette hukuk önünde eşittirler ama aralarında büyük farklılıklar vardır. Dünyanın en eşitçi ülkelerinde bile, orduların yarısı erkek, yarısı kadın; millet meclisi üyelerinin yarısı erkek, yarısı kadın değildir. Siz dünyanın herhangi bir yerinde kadın-erkek karışık futbol takımı gördünüz mü? Olimpiyatlarda bile kadınlar ve erkekler ayrı ekipler halinde yarışır. Müslüman feministlere bunları anlatamazsınız. Yıllar önce bir TV programındaki açık oturuma katılmıştım, reklam gösterilirken katılımcılar kendi aramızda kahve içip sohbet etmiştik. Hanımlardan biri şöyle demişti: "Benim, açık iken hidayete gelmiş, tesettüre girmiş bir arkadaşım var, bir gece seccadesinde sabaha kadar ağlayarak Allah'a şöyle hitap etmiş: 'Ya Rabbi! Biz kadınların ne günahı var ki, bizi erkeklerden aşağıya koyarak zulmediyorsun..." demiş. Nice saliha kadın salih olmayan erkeklerden çok daha üstündür. İnsan kadın veya erkek, beyaz tenli veya siyah derili, uzun boylu veya kısa boylu, şu veya bu ırka mensup olduğunu boş yere tartışmamalıdır. Bunlar bizim irademiz, isteğimiz dışında şeylerdir. Allah'ın takdiriyle olmuştur. Allah'ın kaderini kabul etmeliyiz ve üzerimize düşen iman, ibadet, ahlâk vazifelerini hakkıyla yerine getirmeliyiz.

Türkiye Müslümanları şu 2011 yılında, yüzde yüz ve tam olmasalar da, hayli hürriyete sahiptirler. Gönül arzu eder ki, bir İslam şurası, kongresi ve kurultayı toplansa; icazetli âlimler, fakihler, bilgeler kadın meselesini tartışsalar ve temel bir metin hazırlasalar.

Gerçek İslam tesettürü nedir, ne değildir?

Kadınlar, İslam'a göre, her mesleği icra edebilirler mi?

Feminizmin İslam'a uymayan tarafları nelerdir?

İslam dini, Muhammedî Şeriat karma okulları kabul eder mi?

Müslüman aileler kızlarını hangi yaştan sonra mutlaka tesettüre sokmakla mükelleftir?

Kadından müftü yardımcısı olur mu?

Türkiye'de yüzde yüz din hürriyeti yok ama bence yüzde elli din hürriyeti vardır. Türkiye Müslümanları bu yüzde elli hürriyetin tamamını kullanabiliyorlar mı? Bence kullanamıyorlar. Bu kullanamama, yararlanamama, iğtinam edememe acizlikten ve gafletten ileri gelmektedir.

Türkiye Müslümanlarının ağırlığı olsaydı, üniversitelerde değil ilkokullarda bile (isteyenler için) başörtüsü serbest olurdu.

Biz Müslümanlar doğru dürüst ağlamayı bile bilmiyoruz. Yazık...

Yazının devamı için tıklayınız.

Yorum:

Yazının bir kısmına katılmıyorum. Çünkü yazar yazısında kadınları tek tip olarak giydirmek istediğini her defasında dile getirmektedir. Özellikle renkli olan başörtülerini hiç beğenmediğini hep dile getiriyor. Ben bunlara katılmıyorum. Ama kıyafetleri çok dar ve çok aşırı abartılı makyaj yapanları ben de hiç onaylamıyorum. Öyle gördüğüm kişiler hakkındaki düşüncelerim sanki örtülü olan kişilerle dalga geçtiklerini düşünerek hareket ettiklerini zannediyorum. Ayrıca açık olan hanımlara da hiç iyi örnek olmadıklarını düşünüyorum. Allah öyle kişilere hidayet versin diyorum.

Feminizmin İslam’la bağdaştığını ben de düşünmüyorum. Allah erkek ve kadına ayrı özellikler bahşetmiştir. Birlikte hareket ettikleri takdirde dengenin korunduğuna inanıyorum. Biri birinden üstün değildir. Belli konularda birisi diğerinden daha iyidir. Bunun böyle olmasının sebebi birbirine muhtaç olmasıdır. Bu sayede denge sağlanmış olmaktadır.

Bilinçli bir Müslüman yaptıklarıyla, giyimiyle, hareketleriyle, çalışmasıyla, konuşmasıyla her zaman örnek olmalıdır.