08.01.2011
- BİR: Padişahlar gökten inmiş melaike değillerdi. Öyle bir iddiaları da yoktu.
- İKİ: Padişahların iyisi de vardı, kötüsü de... Hatta şunu da söylemeliyim: İyisinin kötü tarafları vardı, kötüsünün iyi tarafları...
- ÜÇ: Padişahlık ile İslamlık arasında doğrudan bir bağ yoktur. Yani kardeş katlini ya da saltanatı din adına meşrulaştırma girişimleri nafile bir çabadır.
- DÖRT: Bunu bilhassa dindarlar için söylüyorum: “Ecdatla övünmek”, bir cahiliye geleneğidir.
- BEŞ: Padişahlar hep muhteşem zaferlere imza atmamışlardır. Bazen de muhteşem yenilgilere imza atmışlardır.
- ALTI: 2011 yılında “Dünyayı titreten cihan padişahı” rüyası görmek, bugünün acı gerçekliğinden acıklı bir kaçıştan başka bir şey değildir.
- YEDİ: Ekranlarda Atatürk'ün bile gayet sarih bir şekilde eleştirilebildiği bir dönemde, “Ecdadımıza sövdürmeyiz” denilerek “padişah tabusu” yaratılmasına göz yumulamaz.
- SEKİZ: Bir televizyon dizisinde ya da sinema filminde padişahlar arzu edildiği gibi yansıtılır. Mühim olan padişahın nasıl yansıtıldığı değil, televizyon dizisinin ya da sinema filminin kalitesidir.
- DOKUZ: Bir padişah, sadece “ulu hakan” ya da sadece “kızıl sultan” değildir. Belki biraz “ulu hakan”, biraz “kızıl sultan”dır.
Yazının tamamı için tıklayınız.
Yorum:
Osmanlı'yı kutsallaştırma
Bir dizi yayınlanmaya başladı ve kıyamet koptu. Muhteşem yüzyıl isimli dizide Kanuni Sultan Süleyman tiplendirmesi, saray ve harem canlandırması üzerine eleştiriler aldı yürüdü. Her gün kanalın birinde bir Osmanlı torunu çıkıyor ve Türkçeyi sonradan öğrenen yabancı aksanı ile diziyi eleştiriyor. Dizinin yapımcısı kendini savunuyor. Bu bir belgesel değil, bir kurgudur, kurgular da gerçeğe uymak zorunda değil diyor.
Yapımcının yanlışı vardır. Eğer kullandığın isim Kanuni Sultan Süleyman ise dönem Osmanlı dönemi ise kurguyla ancak aralara dolgu yapabilirsin. Tarihi gerçekleri çarpıtmamalı, aynen yansıtmalısın. Ancak arada net olmayan bölümler kurgularla doldurulabilir. Eğer tamamı kurgu olacak, Osmanlı'ya benzetilecekse isimler farklı olmalı ve hayali bir devletin hayali bir kralı canlandırılmalıdır.
Diğer yanlış ise diziyi eleştirirken Osmanlı'yı kutsallaştırma çabası içinde olma ve İslamiyet= Osmanlı şeklinde bir hava estirmektir. Çocukluktan beri bize Osmanlı öyle bir anlatıldı ki Osmanlı ne yaptıysa doğrudur ve iyidir şeklinde beynimiz yıkandı. Oysa yapılması gereken Osmanlı'nın yanlışlarını da doğrularını da birlikte tahlil etmenin öğretilmesiydi.
Osmanlı'nın İslamiyet'e aykırı uygulamaları da, İslamiyet'e uygun uygulamaları da analiz edilmeli, eleştirilmeli ve ders çıkarılmalıdır. Osmanlı eskide kalmıştır. Yeniden Osmanlı olmak geriye gitmek demektir. Yeni medeniyet Osmanlı'yı tekrarlamakla değil, çok daha güzelini, iyisini gerçekleştirmekle kurulur. Bu da Adil Düzendir.