05.09.2010
* Müttefakun aleyh (üzerinde kesin ittifak olan) mesele ve konularda aykırı görüşler ve ictihadlar yapıyor, saçma sapan fetvalar veriyor.
* Meselâ: İslâm'da tesettür vardır ama başı örtmek yoktur diyor.
* Meselâ: Namaz günde beş vakit değil, üç vakittir diyor.
* Hırsızın elini kesmek haddi yoktur. Kesmekten maksat ince bir çizik yapıp birkaç damla kan çıkartmaktır diyor.
* Bin küsur yıldan beri bütün müctehid imamlar, ulemâ, fukaha, müfessirler, muhaddisler yanılmıştır. Doğrusu benim dediğimdir diyor.
* Şer'î takvimlerdeki imsak vakti yanlıştır. İmsaktan sonra da yenilebilir diyor.
Medya bu gibi aykırı çıkışlara büyük yer veriyor.
Meselâ düzgün bir din âlimi "Ey Müslümanlar!.. Beş vakit namaz büyük bir farzdır, bunu eda ediniz, cemaatle namaz kılınız..." mealinde bir yazı yazsa medya bununla ilgilenmiyor. Aykırı bir ilâhiyatçı "Ey Müslümanlar! Namaz günde beş değil, üç vakittir" dese, mal bulmuş mağribî gibi bu beyanı ele alıp duyuruyorlar.
Milyonlarca Müslüman kuvvetli ve sağlam din eğitimi almamış olduğu için aykırı fikirler, görüşler, ictihadlar, fetvalar büyük tahribata sebebiyet veriyor.
Bazı aykırı ilâhiyatçıların büyük hatalarından biri de, Kur'ândaki zekât ayetinde geçen fi sebilillah'ı eâmm mânâda ele alıp derneklere, cemaatlere, tüzel kişilere, mütecâhidlere (mücahid taslaklarına) zekat verilebilir fetvalarıdır.
Bazı aykırı ilâhiyatçılar, resmî ideoloji (...izm) ile İslâm dinini birbirleriyle uyumlu gibi göstermeye çabalıyor. Neûzu billah!..
İslâm tarihinde yirmi kadar mutlak gerçek müctehid zuhur etmiştir. Bizde ise şu anda binlerce müctehid taslağı uyduruk ve geçersiz ictihadlar yumurtlamaktadır.
Aykırı ilâhiyatçıların bir kısmı fıkıh ilmini yıkmak istiyor. Fıkıh, sonu olmayan mübarek bir ilimdir.Fıkıh yıkılınca din kültürü ve uygulaması çöker.
Aykırı ilâhiyatçıların ektiği şüphe ve tereddüt tohumları Müslüman toplum içinde anarşi, kaos, kargaşa çıkmasına, zihinlerin karışmasına sebep olmuştur. Bir ve beraber olması gereken Ümmet binlerce hizbe, fırkaya, gruba, kliğe parçalanmıştır.Din konusunda kavga, çekişme, tepişme başlamıştır.
Bu kötü durumdan kurtulmak için Sünnî kökenli bütün Müslümanların Ehl-i Sünnet mezhebinde birleşmeleri gerekir. Ehl-i Sünnet fıkıh konusunda dört ekole ayrılır: Hanefîlik, Malikîlik, Şafiîlik ve Hanbelîlik.
İtikad konusunda Ehl-i Sünnetin iki ekolü vardır: Eş'arîlik ve Mâturidîlik.
Ehl-i Sünnet Müslümanları dinî konularda kendi nefis, heva ve re'yleriyle konuşup yazmamalıdır.
Dinî konularda tartışmak, çekişip tepişmek Müslümanları böler ve güçlerini bitirir.
Aykırı ilâhiyatçılar tecrid edilmelidir.
Ehl-i Sünnet Müslümanları için ana prensip şudur:
Bozuk mezheplerin bozuk ilâhiyatçıların, bozuk fırka ve hiziplerin Ehl-i Sünnete aykırı BÜTÜN fikir, görüş, iddia ve ictihadları bozuktur, bâtıldır, geçersizdir.
Yazının tamamı için tıklayın.