Rahibe afişine dair (2)
1248 Okunma, 4 Yorum
Ahmet Hakan - Hürriyet
Lütfi Hocaoğlu

07.09.2010

DÜNKÜ yazıma okurlarımdan itirazlar geldi.

Çoğu kibar, çoğu hatırlatıcı, çoğu düzeyli, çoğu “bir yanlışa işaret edici” nitelikteydi. Ne kadar memnun oldum, bilemezsiniz. Demek ki işler o kadar da çığırından çıkmamış.
¡¡¡
Okurlarım şunu hatırlatmışlar:
CHP'nin astırdığı iddia edilen “Rahibe afişi” ile ilgili İçişleri Bakanı'nın harekete geçmesini isteyen kişi, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'dur.
Evet, atladığım nokta işte burası... İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın kendiliğinden harekete geçtiğini yazmam yanlış oldu.
Olay şu: Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan'ın eleştirdiği “Rahibe afişi”nin kendilerine ait olmadığını söylüyor, AK Parti'yi sorumlu tuttuğunu ima eden açıklamalar yapıyor, ardından da İçişleri Bakanı Atalay'ı sorumluları bulması için harekete geçmeye çağırıyor.
Gayretkeş, aceleci, peşin hükümlü ve önyargılı bir yaklaşım bu...
Ve bu tutumun savunulacak bir tarafı yok.
¡¡¡
Ama bu durum, benim dünkü yazımda üzerinde durduğum asıl noktayı değiştirmiyor.
Önemli olan nedir? Şunlardır:
CHP, kurumsal olarak kadınların başörtülerini rahibe kıyafetine benzetmenin arkasında durmuş mudur? Hayır. Afişe sahip çıkmış mıdır? Hayır. Afişin sorumlusu olan CHP'li Belediye Başkanı'na “Aferin, çok iyi yaptın” demiş midir? Hayır. İlçe belediye başkanlarının tutumları partileri kurumsal olarak bağlar mı? Hayır.
Sonuçta elimizde kalanlar bunlardır.
Ama sen bütün bunlara rağmen “Başörtülü kardeşlerimizi rahibelere benzettin” diye propaganda yapmaya devam edersen, amacının “üzüm yemek” değil, “bağcı dövmek” olduğu ortaya çıkar.

Yazının tamamı için tıklayınız.

 

Yorum:

CHP hakkında

Rahibe afişi olayı bize çok şey gösterdi.

CHP kendi içinde yapılan referandum çalışmalarından habersiz. Görülen o ki organize edilmemiş bir çalışma var.

O afişi bastıran belediye başkanı genel başkanının tepkisinden öyle şaşırmış ki, yaptığının kötü bir şey olduğunu ancak yeni anlayabilmiş ve genel başkanı “biz yapmadık” dediğinde bile ortaya çıkıp söyleyemiyor kendi yaptığını.

Genel başkan partisini o kadar tanımıyor ki bu afişin partisinden çıkmayacağından son derece emin ve iddia ediyor ki “o afişi biz yaptırmadık” diye. Daha da kötüsü o afişi Ak Partinin yaptırdığını iddia edebiliyor.

Genel başkan o kadar siyasetten yoksun ki emin olmadan suçlama yapıyor ve sonra iddiasının boş olduğu ortaya çıkınca sinip kalıyor.

CHP’liler başörtüsünün anlamından o kadar habersiz ki rahibelerle özdeşleştirebiliyor.

Sonuçta tipik bir CHP klasiği ile karşı karşıyayız. Toplumun ekonomik seviyesi üst grubundan oluşan ve o gruba hitap eden bir seçmen kitlesine sahip olan bir CHP. Öyle ki geniş halk kitlesinin değerlerinin farkında bile değiller. Geniş halk kitlesi için kutsal bir özellik taşıyan, analarının bacılarının olmazsa olmaz değeri olarak görülen başörtüsü onlar için çok tuhaf bir şey. Anlayamıyor anlamını. Çünkü o toplumun bir ferdi değil ki. O toplumdan soyutlanmış. Bu nedenle asla anlayamayacak başörtüsünün anlamını. Kimse boşu boşuna CHP’den böyle bir beklenti içinde olmasın.

Daha da ilginci oy bekledikleri geniş seçmen kitlesinin hassasiyetlerinin farkında bile olmamaları. Siyasetçiler genellikle hoşlanmasalar bile seçmeni ürkütmemek için hoşlanmadıkları konularda fazla yorum yapmazlar. O kadarını bile beceremeyen CHP bir daha da becerebilecek gibi görünmüyor.

Halka rağmen halk için en iyisini biz biliriz, seçilerek iktidar olunmaz, köşe noktaları kontrol altına alarak iktidar olunur prensipleri içinde siyaset yapmaya çalışan toplulukların kaderi hep aynı olmuştur.

Allah selamet versin.

 

 

Lütfi Hocaoğlu


YorumcuYorum
Vahap Alma
17.09.2010
11:55

Yorumunuzun ilk kısmı çok güzel ve yerinde bir tespit gerçekten.

Ama sonraki ’’Çok beklerler! Bugün en azından kalbinde dünyanın içinde bulunduğu karanlığa buğz eden samimi bir rahibe ile dünyanın yönetimini sermayeye bırakmış bir anne babadan görme başörtülü karşılaştırılır mı hiç?’’ kısmı biraz fazla oldu. Rahibenin yaşantısı ve inancına duyulan hoşgörüye eyvallah. Ama üstünlük kısmını Allah bilir. Ya rahibe müşrik ise?

Tayibet Erzen
17.09.2010
13:03

Başörtü konusunda hassasiyet sahibi her kesim ve kişinin tepkisi rahibe benzetmesine değil tesettür düşmanlığına olmalıdır. Bu afişi bastıran zihniyetin algısında rahibe gibi giyinmek kötü birşeydir ki Türk kadınlarına yakıştıralamıyor ve bir şekilde küçümseniyor. Oysa yapılan şey inanç gereğidir ve başörtüsü örtmekten bir farkı yoktur.

Asıl ilginç olanı CHP’nin bu saygısızlığına ve haddi aşmasına Hristiyan dünyasından hiç tepki gelmemesidir.

Lütfi Hocaoğlu
17.09.2010
21:36

Rahibe Hıristiyanlıkta kadın ruhban sınıfıdır. İslamiyette ruhban sınıfı yoktur. Ancak İslamiyeti kavrayamayan yada kasti olarak bunu yapan kesimler ruhban sınıfını dahil etmişler ve giderek yaygınlaşmıştır (Cami imamları).

Başörtüsü ise mümin kadının simgesidir ve siyasidir. Din zaten asıl olarak siyaset demektir. Dini inanç boyutuna indirgerseniz başörtüsü zaten sorun olmaktan çıkar. İşte asıl yapılmak istenen budur. Dini hayattan dışlamak ve sadece inanç olarak yaşamın bir köşesinde kalmasını sağlamak.

Bu sayede Kuransız bir hayat gelir ve Kuran sadece cami içindeki ruhban sınıflarının namaz kıldırmalarının kıraat aracı haline gelir. Hayattan çıkar.

Bu nedenle başörtüsü çok önemlidir ve CHP hiç bir zaman İslamiyeti inanç boyutuna indirgemeden başörtüsüne destek çıkmaz. Ne zaman din hayatın dışına atılır, işte o zaman baş örtüsü sorun olmaktan çıkar. CHP’nin ve bu görüşte olanların beklentisi bu yöndedir. Asıl mücadele buradadır.

Tayibet Erzen
17.09.2010
23:05

Bir noktada Sayın Hocaoğlu’na katılmıyorum. Günümüzde zaten baskın olan inanç başörtüsünün asıl anlamı olan siyasi boyutu değil, inanç boyutudur. Durum böyle olduğu halde 6 ok zihniyeti bunu engellemeye çalışıyor veya görmezden geliyor. Din zaten hayatta değil ki, inanç bazında yaşanıyor. İyice hayatın dışına atılırsa artık başını örten kalmayacağı için sorun çözülmüş olur. Bu mudur?





Sayı: 66 | Tarih: 12.09.2010
Mahir Kaynak
Rusya- İsrail ilişkisi
1923 Okunma
Süleyman Karagülle
Ruşen Çakır
Niye böyle oldu? Bundan sonra ne olur?
1327 Okunma
Tayibet Erzen
Mehmet Şevket Eygi
Aykırı İlâhiyatçılar
1264 Okunma
Emine Hocaoğlu
Zülfü Livaneli
Niçin Hayır!
1253 Okunma
Ali Bülent Dilek
Ahmet Hakan
Rahibe afişine dair (2)
1248 Okunma
4 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Ebubekir Sifil
Bu Cadde Çıkmaz Sokak
1180 Okunma
3 Yorum
Zafer Kafkas
Reşat Nuri Erol
Refah ve saadet
1173 Okunma
3 Yorum
Ilker Ardic


© 2024 - Akevler