Okyanusta yol alan bir gemi kaza geçirerek battı. Sağ kalan adamı, dalgalar, küçük, ıssız bir adaya kadar sürükledi. Adam, günlerini kurtulmak için Allah'a yakararak geçirdi. Ama ne gelen oldu, ne giden... Daha sonra, rüzgârdan, yağmurdan ve zararlı hayvanlardan korunmak maksadıyla, ağaç dallarından ve yapraklardan bir kulübe inşa etti. Gemiden arta kalan ve sahile vuran konserve ile bazı eşyaları kulübeye koydu. Günler, yeknesak, birbirini takip ediyordu. Balık avlıyor, pişirip yiyor, ufku gözlüyor ve kendisini kurtarması için Allah'a yakarıyordu. Bir gün kulübeye döndüğünde, o bin bir meşakkatle yaptığı evinin ateşler içinde yandığını gördü. Duman, göğe yükseliyordu. Keder ve öfke içinde dona kaldı. Allah'a isyan etti. Geceyi üzüntü içinde geçirdi. Ertesi sabah erken saatlerde adaya yaklaşmakta olan bir geminin düdük sesiyle uyandı. Heyecanlandı!!! Hemen sahile koştu ve gelenlere sordu, "Benim burada olduğumu nasıl anladınız?"
Cevap onu hem şaşırttı, hem de utandırdı: "Dumanla verdiğiniz işareti gördük."
***
Canımızı sıkan, gözyaşlarımızın boşalmasına sebeb olan olaylar belki bir sessiz kurtuluş çağrısı, bir mutluluk davetiyesidir. İlk bakışta dayanılmaz gelen acılar, sonrasında, kalbimizi kuş gibi hafifleten, ruhumuzu ısıtan tatlı tecrübelere dönüşür. Aydınlıkta seçemeyeceğimiz bir ışık, karanlık başınca fenerimiz olabilir. Hayatımızdaki kırık dökükler, yıkıntı ve ziyanlar, kayıp ve yenilgiler, yenilenmenin, yeniden doğuşun tohumlarını ekiyor aslında. Acı, derinlerinde gizlenen tatlı hediyelerle dolu. Yapmamız gereken, acıyla barışıp, onu çözmek, gizlediği armağanı kalbimize buyur etmektir.
(Saim Güven'e teşekkürler)
Yorum:
Bismillahirrahmanirrahim
Olur ki hoşunuza gitmeyen bir şey, sizin için hayırlıdır ve olur ki, sevdiğiniz şey de sizin için bir şerdir. Allah bilir de siz bilmezsiniz. (Bakara Suresi, 216 )
Allah bu ayette, kimi zaman insanın kendisi için çok hayırlı ve güzel olacağını sandığı bir olayın aslında dünyada ve ahirette hüsrana uğramasına neden olabileceğini ya da zarara uğrayacağını düşünerek kaçınmaya çalıştığı bir olayın kendisi için çok hayırlı ve hikmetli olaylara vesile olabileceğini bildirmiştir. Tüm bunların gerçek bilgisi sadece Allah Katında saklı
Yazıyı araştırırken güncel olayların dışına çıkmak için bu yazıyı koymuştum ama gene de güncel olaylardan da buna bir örnek vermek istedim. Malumunuz önümüzde bir referandum oylaması var ülke için ne kadar yararlı ne kadar zararlı bunu biz bilemeyiz. Ama Allahtan dileğimiz evet de çıksa hayır da çıksa bunu bizim için hayırlara vesile kılması için dua etmekten başka alternatifimiz yok.
Hocamız Süleyman Karagülleye sordum? Hocam bu konuda sizin fikriniz nedir diye
Aldığım cevabı yazmış olduğu bir makaleden aynen aktarıyorum:
(Halk oyuna sunulan anayasa değişikliğinde hiçbir madde ülkenin yararına değildir, hele AK Parti’nin hepten aleyhinedir; bu sebeple ‘EVET’ diyemem. )
Oyun AK Parti’ye kurulmuştur; ‘EVET’ çıksa da ‘HAYIR’ çıksa da o kaybetmiş olacaktır. AK Parti’nin “Adil Düzen” gelmeden gitmesini istemediğim için ‘HAYIR’ da diyemem. Dolayısıyla seçime gitmeyeceğim!) Yazının devamı içinhttp://www.akevler.org
Bu durumda doğruları görebilmek için iman eden bir insanın yapması gereken, Yüce Allah'ın sonsuz akıl ve bilgisine teslim olarak, her olaya hayır gözüyle bakmaktır. Karar sizin Allah hakkımızda her şeyin hayırlısını nasip etsin diyorum selam ve dua ile