Anne…

10 Mayıs 2020

Yazarlar Uğur Dündar

140 yıl önceydi…

Ruslar, Kars yolunu tutmak için yapılan Erzurum'daki Aziziye tabyalarını işgal etmişti. Kundaktaki bebeğine; “Seni bana Allah verdi, ben de seni ona emanet ediyorum” diyen bir kadın, düşmana karşı aklınıza gelen bütün işleri yapacak, bölgedeki kadınları örgütleyerek, tabyaları eşi görülmedik bir kahramanlıkla savunacaktı.

İki evladının Birinci Dünya Savaşı'nda şehit olmaları bile, azmini etkileyemeyecekti…

1952 yılında “Üçüncü Ordu Nenesi” unvanını alan, 1955 yılında ülkemizde ilk defa kutlanan Anneler Günü'nde “Yılın Anası” seçilen o muhteşem insan Nene Hatun'du…

Şerife Bacı, on altı yaşında evlenmiş, eşi Çanakkale'de şehit düşmüştü…

Köyün yaşlıları tekrar evlendirdiler, bir bebeği oldu…

İnebolu'dan alınan cephanelerin Kastamonu'ya, oradan da “İstiklal Yolu” üzerinden Ankara'ya nakledileceği karlı bir gündü. Tipiden göz gözü görmüyordu.

21 yaşındaki gencecik annenin korunacak iki şeyi vardı; kendisine emanet edilen cephane ve Elif bebek…

Üzerindeki ince battaniyeyi çocuğunu da aralarına yerleştirdiği cephanelerin üzerine serdi.

İstediği olmuştu.

Soğuktan kaskatı kesilip donmuş olarak bulduklarında Elif bebek sağlıklı, cephaneler sapasağlamdı!.. Adı, Kuvayı Milliye tarihine destansı kahramanlık simgelerinden biri olarak yazıldı…

Onlar evlatlarının kokusunu diledikleri gibi biriktiremeden şehit oldular.

Ninnileri bile içlerinde saklı kaldı…

Evlat mektuplarını okuyamadılar…

Çamaşırlarına bile sarılamadılar…

Varlıklarıyla bize hayat verdiler ve güzel bir vatan armağan ettiler…

Mekânları cennet, makamları hep yücelerde olsun, Allah rahmet eylesin…

YORUM

Sayın Uğur Dündar’ın; anlattığı maneviyatı taşıyan Annelerimiz vesilesi ile,bu gün bu vatana sahibiz.Hal böyle iken;Allah,vatan,hürriyet ve en önemlisi de namus için,Allah ın emri üzere mücadele veren Annelerimize bu şuuru veren, Kur an ahlakı olduğunu,dile getiremediniz sayın Dündar. Bu ülke; diskoteklerde dans eden anneler le kurtarılmadığını;Anneler günü adı altında; itiraf etmiş oldunuz.

 İşte;batı hayranı maneviyattan yoksun sizlerin ; kur an ahlakının bozulması ve yeni bir haçlı saldırısında,direnç gösterecek şuurda Annelerin olmaması için,100 yıldır,her imkanınızı kullanarak yandaşlarınız aracılığı ile;sinema filimleri,diziler,basın yayın imkanları ile,günümüzün Anne adaylarını,(geleceğin nene hatunlarını) Kur an ahlakından uzaklaştırarak, edep,haya,ar,namus hassasiyetlerimizi yerle yeksan edercesine yayınlar yaparak,emellerinize ulaşmaya çalıştınız; ayrıca ve en önemli olanı da;bu yayınlar yapılırken;18 yıldır,mü min liderin önderliğindeki ülkemizde, ne kadar ahlak dışı yayın var ise; hepsi de,yandaş medya tarafından yapıldı ve acı olan o ki,bunlara dur diyen bir mü min yönetici çıkmadı. Böylece; meydan boş kalınca;genç nesillerimizi;kur an hassasiyetlerine yönlendirmek,eskisi gibi maneviyata sahip annelerimizle;sağlam temeller üzerinde yuvalar inşa etmek,neredeyse,imkansız hale gelmiştir.Bu vebal size ve sessiz kalanlara;korona olarak,ardından da,aklınızı başınıza almayıp,tövbe etmezseniz,sosyal tufan olarak,helak olana kadar devam edecek. Artık; Müslüman Türk Milleti;kendine gelmeli; Kur an ahlakına uymayan yayınlara müsaade etmemeli. İstanbul sözleşmesi vb melanet anlaşmaları yırtıp atmalı. Çanakkele de ve milli mücadelelerimizdeki Annelerimize,yeniden kavuşturacak şekilde Eğitim sistemimizi yapılandırmalıyız.

Annelerimize;sadece bir günü layık gören zihniyeti reddediyor,bu zihniyete uyup,Batı taklitçilği yapıp,Anneler gününü kutlayanları da kınıyorum.Annelerimize,her anımızı,yetmez,canımızı feda edercesine hizmetkar olmalıyız. Selam ve dua ile. Hüseyin Bağdatlı.