Eğitim ve kültür meselesi, terörden de, ekonomik krizlerden de önemli!
14 Eylül 2018, Cuma
YUSUF KAPLAN
Tek kanatlı bir kuş uçamaz...
Kanadı kırık bir kuşun uçmasını beklemek de hayaldir.
Türkiye hem tek kanatlı kuş hem de kanadı kırık kuş gibi.
Dünyanın sömürgeleştirilemeyen tek ülkesiyiz ama üzerimizden yüzlerce yıllık bir sömürge silindiri geçmiş, her şeyimizi tarumar etmiş bir müstemleke ülkesini andırıyoruz!
***
.........................
***
Her zaman söylediğim gibi, gençlerini ihmal edenler, geleceklerini imha ederler.
Hayalleri olmayanlar başkalarının hayallerini yaşarlar!
Hayalleri olmayanlar başkalarının hayallerinde yaşarlar!
Hayalleri olmayanlar başkalarının hayalleriyle yaşarlar!
Bu toplum, eğitim sistemini, kültür, sanat ve medya hayatını, insanlığın şiddetle ihtiyaç hissettiği bizim evrensel medeniyet değerlerimiz, ruh köklerimiz ekseninde sil baştan yeniden inşa edemezse, bırakınız insanlığa bir şeyler sunabilmeyi, varlığımızı sürdürebilmemiz bile tehlikeye girer.
Bu ülkenin en temel sorunu medeniyet sorunu, dolayısıyla hâdiselere kendi medeniyet perspektiflerimizle bakabilme, yorumlayabilme meselesidir.
Medeniyet fikrimizi, perspektifimizi, ruhumuzu ve dinamiklerimizi eğitim, düşünce, kültür, sanat, medya hayatımıza nakşetmenin, gergef gibi işlemenin yollarını bulamazsak, yok olmaktan kurtulamayız.
Ruhunu koruyamayan bir ülkenin, bedenini korumasını beklemek olmayacak duaya âmin demektir.
Ruh, köklerde gizlidir, göklere yönlendirir. Köklere inemezseniz, göklere yükselemezsiniz.
Eğitimde, kültürde kazanılamayan bir istiklal ve istikbal mücadelesi, kaybedilmeye mahkûmdur.
O yüzden, bu ülkenin eğitim, kültür, gençlik sorunu, terörden de, ekonomik krizlerden de önemlidir.
Vesselâm.
https://www.yenisafak.com/yazarlar/yusufkaplan/egitim-ve-kultur-meselesi-terorden-de-ekonomik-krizlerden-de-onemli-2047281
yorum;
İSTİKLAL VE İSTİKBAL MÜCADELESİ ADİL DÜZENLE OLUR!
Yazarımız yazısında eğitim ve kültür meselesi, terör ve ekonomik krizden de önemlidir
diyerek bunun için sil baştan medeniyetimize uygun bir eğitim, kültür, istiklal ve
istiklal mücadelesi şart diye yazısını bitiriyor.
İşte Allah(CC)'ın peygamberler ve kitaplar göndermesinin temel sebebini de insanların
eğitim ve kültürler ihtiyaçlarını sağlamak olarak ifade edebiliriz.
Son peygamber ve son kitaba geldiğimizde bu işin; mescit,namaz ,cemaat ve Kur'an
okumakla yapıldığını bütün müslümanlar bilmektedirler.
Tarih boyunca peygamberler yapmış zamanla insanlar bozmuş ve yeni peygamberler
yine bozulanı düzeltmişlerdir.
Asıl mesele son peygamber ve son kitap geldikten sonra bu düzeltme işini kimin
yapacağında düğümlenmektedir.
Kur'an'a ve tarihimize baktığımızda da peygamberlerin varislerinin muttaki ve râsih
alimler ve onların etrafında kümelenmiş müminler olduğu ortaya çıkmaktadır.
Yusuf Kaplan hocamız boşluğa hitap etmekte ve yazmaktadır çünkü onu kimin
nasıl muhatap alacağı ve ne yapacağı belli değildir.
Yani bu işin bir örgütlenme modeli içersinde yapılması ve projeler ve denemelerle
ilerlemesi gerekmektedir.
İşte bunu 50 yıl önce İzmir'de bir araya gelen Akevler Kooperatifi mensupları
örgütlenerek çalışmaya başlamışlar ve ortaya teori ve pratik olarak Adil Düzen
çalışmaları külliyatını çıkartmışlardır.
Üstelik bu çalışmanın son 30 yıllık kısmında merhum Erbakan hocamızın da
teşriki mesaisiyle ortaya çıkan Adil Düzen Türkiye ve dünyaya duyurulmuştur.
Burada bir alıntı yaparak işin önemini ortaya koyalım." Kur’an’da; Rabbim ilim olarak ziyadeleştir deniyor. O halde beşikten mezara kadar ilim talep etmemiz gerekir. Böyle dua et demek; böyle olması için de amel et demektir.
Yine Hazreti Peygamber diyor ki: Ya muallim ol, ya müteallim ol, ya da sami ol; dördüncü olma helâk olursun. Bu gibi hadisler Kur’an’ın “Rabbim ilim olarak beni ziyade et” emrinin beyanı olduğu için bu hadislere göre amel etmemiz bize farzdır.
Şimdi ilim tahsil etmemiz için ne yapmalıyız?
Önce beş vakit namazları beraber kılacağız. Beşikteki çocuk da yaşlı nine de mescide gelecek. Gelemiyorlarsa, beşik veya karyolasıyla gelecek ve mescitteki sohbetlere katılacak. Mescitte okunan Kur’an’ı dinleyecek veya kendisi okuyacak. Ne var ki bu ilim değil irfandır. Kulaktan duyularak, gözle görülerek, birlikte hareket edilerek öğrenilir. Büyükler yaparken gençler de görerek öğrenirler.
Bu yeterli değildir. İlim tahsil edilecektir. Daha çok bilenler daha az bilenlere öğreteceklerdir. O halde herkesin bir öğretmeni olacak. Herkes aynı zamanda birinin hocası olacaktır. İkili tedris yapılacaktır.
Okunacak ilimlerin kitapları telif edilecektir. Bilgisayarlarda dersler hazırlanacaktır. Kişi bugün kitaptan ve bilgisayardan öğrendiği dersi ertesi gün öğrencisine öğretecektir. Ders verecektir. Bu şekilde bir tedris hem öğretmeni hem öğrenciyi yetiştirir. Öğrenci ve öğretmen birlikte bir konuyu çözemezlerse, o zaman öğretmenin öğretmenine soracaktır.
Öğrenci dersi böylece kıdemli öğrenciden alacaktır."SÜLEYMAN KARAGÜLLE-http://www.akevler.org/AkevlerMakaleler/93/SonYor/10053/Suleyman-Karagulle/Adil-Duzende-Egitim?seoContent_ASPxGridView1=page10
Gelin Yusuf hocam arkadaşlarınızı da getirin, bu Adil Düzeni tartışıp,olgunlaştırıp , uygulayalım ve ülkemiz halklarının ve insanlığın iki cihan saadetine vesile olan
bahtiyarlardan olalım inşaallah...