03.01.2016
CUMHURBAŞKANI Erdoğan’a soruyorlar.
Diyorlar ki:
“Sayın Davutoğlu ile Sayın Kılıçdaroğlu bir görüşme gerçekleştirdi. Bu görüşmenin ardından Sayın Davutoğlu bir televizyon programına katıldı. Orada ‘Üniter devletlerde de başkanlık sistemi olabilir’ dedi. Sizin bu konudaki görüşünüzü alabilir miyiz?”
*
Cumhurbaşkanı Erdoğan cevap veriyor:
Diyor ki:
-Doğru.
-‘Üniter devlette başkanlık sistemi yoktur’ diye bir şey yok.
-Şu anda bunun zaten dünyada örneği var.
-Geçmişten yana da örneği var.
-Yani Hitler Almanya’sına baktığınızda orada da bunu görürsünüz.
-Daha sonra değişik ülkelerde aynı şekilde bunun örneklerini görürsünüz.
*
Erdoğan’ın buraya kadar söylediklerinden ne anlıyoruz?
Şunu anlıyoruz:
-Erdoğan, “hem üniter devlet, hem de başkanlık sistemi olur” tezini kanıtlamaya çalışıyor.
-Ve bu tezini kanıtlamak için de “Hitler Almanya’sı” örneğini veriyor.
-Verdiği örnek, tezi açısından kesinlikle “olumlu” örnek...
*
Fakat durun bir dakika!
Bu işin dahası var.
Bizde cımbızlama, sonunu saklama, gerçeğin bütününü ortaya koymama, art niyetli yaklaşma gibi bir hareket olmaz.
O yüzden eğer işin dahası varsa...
Ona da bakarız.
İşte işin dahası:
*
Erdoğan, Hitler Almanya’sı örneğini verdikten hemen sonra şunları söylüyor:
-Bütün mesele, o başkanlık sisteminin uygulamada halkını rahatsız eden bir yapısı olmasın, karakteri olmasın.
-Uygulamada siz eğer adalet dağıtıyorsanız, halkın aradığı, beklediği nedir, adalettir. Bu olduğu zaman sıkıntı olmaz.
*
Bir insan, eğer yönetim anlayışının temel ilkesinin “adalet” olduğunun altını çiziyorsa...
O insandan Hitler Almanya’sını olumlu örnek olarak vermesi beklenemez.
Eğer sadece beyanı esas alacaksak...
Bu “adalet” vurgusunu es geçemeyiz.
*
Burada temel sorun şudur:
Cumhurbaşkanı’nın yaptığı açıklamalardan “Hitler Almanya’sını olumlu örnek olarak verdi” hükmünü çıkarmak mümkün.
Ancak bu hüküm, tek başına hakikati ifade etmez.
Eğer hakkaniyetli davranılacaksa...
Bu hükmün sonuna mutlaka “adalet ilkesi olmazsa olmazdır” demeyi ihmal etmediğinin de belirtilmesi gerekir.
*
Cumhurbaşkanlığı’nın “düzeltme açıklaması”na gelince...
Açıklamada yapılan “gaf” gizlenmiş ve konunun art niyetli bir şekilde çarpıtıldığı öne sürülmüştür. Ve “adalet ilkesini olmazsa olmaz koşul olarak öne süren biri, Hitler Almanya’sını olumlu örnek olarak verebilir mi?” demeye getirilmiştir.
*
Ve geldik işin hüküm verme faslına...
Gereği düşünüldü, tartışıldı, ince eleyip sık dokundu, bütün yönleriyle ele alındı ve şu üç hükme varıldı:
*
-BİRİNCİ HÜKÜM: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hitler Almanya’sını olumlu örnek olarak vermiş ve dört dörtlük bir gafa imza atmıştır.
*
-İKİNCİ HÜKÜM: Ancak gafın hemen ardından “adalet ilkesi olmaz olmazdır” diyerek durumu toparlamaya çalışmıştır.
*
-ÜÇÜNCÜ HÜKÜM: Cumhurbaşkanlığı, yaptığı düzeltme açıklamasında “olumlu örnek” verme gafını sıfırlamış ve sadece “adalet” vurgusunu öne çıkarmıştır.
Yazının tamamı için tıklayın
Yorum:
Başkanlık sistemi gaybı
AK Parti büyük bir çırpınış içinde. Başkanlık sisteminin getirme derdinde. Diğer partiler ise parlamenter sistemi savunuyorlar.
İşin garibi ise kimsenin başkanlık sisteminden neyin kastedildiğini bilmemesi.
AK Parti sistemin nasıl işleyeceğini anlatmıyor. Diğer partiler de ne olduğunu bilmedikleri sisteme karşı çıkıyorlar.
O zaman şu soru geliyor aklımıza: Mecliste milletvekilleri bilmedikleri bir sistemi mi oylayacaklar. Gerçi buna alışığız. Hangi milletvekili oy verdiği kanunu okuyor? Okumuyorlar. Sadece teklifin kimden geldiğine bakıyorlar. Kendi partisi ise el kaldırıyor, değilse kaldırmıyor.
Başkanlık sistemi de işte böyle bir gaybdır. Karşımıza ne geleceğini bilmiyoruz. En kötüsü ve en büyük ihtimal ise son anda kimsenin bilmediği ve sonucunda sermayenin ülkeyi istediği gibi yöneteceği, parmağının ucunda oynatacağı bir sistemin pat diye önümüze konması.
Allah’ın dediği sistemlerden, Kuran’dan uzak, salt batılı aklı ile elde edilecek sonuçlar yalnızca bir felaket olmaktan öteye gidemeyecektir.