22.12.2015
Toplum olarak "Zaman müsrifi" olduğumuzu söylersek, hata etmiş olmayız... 21'inci yüzyıla girdiğimiz 2000 birkaç gün sonra 16 yıl geride kalmış olacak. Mesela geçen yüzyılın son dönemini olduğu gibi bu yüzyılın ilk dönemini de "Yeni bir anayasa yapalım" diye geçirmedik mi?
Zamanı doğru biçimde kullanmadığımız ve yapmamız gerekenleri yapmadığımız durumlarda başkaları, bu durumları bize zarar verecek biçimde kullanırlar.
İsraf edilen zamanlar
1970'lerin sonunda "Onlar ortak biz pazar olacağız" ideolojik saplantısıyla Yunanistan'ın AB üyeliğine gidişi uzaktan izlenmeseydi... 1974'te Kıbrıs Harekâtı ertesinde dönemin iktidarı erken seçim aramak yerine Kıbrıs'a kalıcı çözüm için çaba harcansaydı... 12 Eylül 1980 öncesinde Demirel'le Ecevit anlaşıp bir koalisyon kursalar ve cumhurbaşkanı seçebilselerdi...
Tamamı için http://www.sabah.com.tr/yazarlar/barlas/2015/12/22/zamani-musrifce-harcayanlari-sonunda-zaman-harcar
Yorum:
Zaman Bilinci ve Kulluk Bilinci
Sayın Barlas’ın sözünü ettiği tüm olumsuz olaylar an itibariyle olumsuz olsalar da sonuç itibariyle hep iyi şeylere vesile olmuşlar. Dahası, aksi olmuş olsa bu neticeler oluşmayacak, belki de çok daha kötü olacaktı. Allah insanlığı, onlar istesin veya istemesin, kendi düzenine doğru götürüyor. Benim tüm tablodan anladığım tek gerçek bu.
Zaman, herkesin en değerli hazinesi. Dün geçti, yarın meçhul, tek gerçek zaman bu an. Bu anı iyi değerlendirmeli. Her saat çok değerli, her dakika çok değerli. Ebedi hayatın tarlası olan dünyayı çok iyi değerlendirmek gerekiyor. Bunun için de yapılması gereken kulluk bilinciyle çalışmak ve Allah’ın Kuran’da bahsettiği düzen olan İslam’ı yani barış düzenini dünyaya hakim kılmaya çalışmaktır. Uygar toplumlar için yaşam yasal bir düzenleme içerisindeyse o zaman başlangıç noktamız da bir kurallar bütünü olmalıdır, anayasa olmalıdır.
Evet, Kuran ile delillendirilmiş bir anayasa çalışması olan Adil Düzen’e göre İnsanlık Anayasası uygulanmaya hazır. Tüm iddiasına rağmen teoride kalması ve hayata geçirilmemesi bizleri, bu çalışmada yer alan insanları üzse de asıl üzülmesi gerekenler bu çalışmanın bilgisi kendisine ulaşmış ve buna rağmen tepkisiz kalmış olan siyasilerdir.
Her şeye rağmen çalışmaya devam! Ameller niyetlere göredir ve hiç kuşkusuz ki Allah kalplerin künhünü bilir.