24.12.2015
-BİZ dağdakilerin silahlarını bırakıp meşru ve demokratik siyasetin öznesi olmalarını beklerken... Meşru ve demokratik siyasetin öznesi durumunda olan HDP, gitti dağdakilerin içinde erimeye karar verdi.
*
-Biz HDP’nin “Türkiye partisi” olmasını beklerken... Türkiye partisi olmak durumunda olan HDP, bırakın Türkiye’yi, hatta bırakın Kürtleri, sadece ve sadece dağların partisi olmaya karar verdi.
*
-Biz HDP’den gür bir seda ile dağlara dönüp “sizin şiddetiniz devlet şiddetini doğuruyor, olan halkımıza oluyor, hendeklerinizi alın da gidin” diye haykırmasını beklerken... HDP, hendek bekçiliğine soyundu.
Yazının tamamı için tıklayın
Yorum:
Türkiye partisi ve barış yalanı
HDP hiçbir zaman Türkiye Partisi olmak istemedi. Sadece Türkiye Partisi yalanını söyledi.
HDP hiçbir zaman barışı savunmadı. Sadece “barış” yalanını söyledi.
HDP hiçbir zaman Kürtlerin hakkını savunmadı. Sadece “Kürtlerin hakkını savunuyoruz” yalanını söyledi.
HDP ileride beyaz Kürtler olacak bir topluluğun haklarını savunmak ve onları efendi, samimi Kürtleri ise köle yapmak için bir gayret içindeydi.
Son günlerdeki olaylarla yavaş yavaş Kürtler içinde de bu durum anlaşılmaya başlandı.
Çok daha ilginci Türkiye aleyhine olacak olan hiçbir fırsatı kaçırmamaları. Ermeni soykırımına mal bulmuş mağribi gibi atlamaları, Rusya ile olan krizde hemen iştahla Rusya yolculuğuna çıkmaları bunun en tipik örnekleridir.
Eğer ki (Allah korusun) Türkiye bir savaşa girerse bu barışçı (!) kardeşlerin bizi arkadan vuracağından emin olabilirsiniz.