İslâm’la savaşıyorlar! Küresel 28 Şubat geliyor
YUSUF KAPLAN
23 Ekim 2015
………………..
“DIŞ GÜÇLER PARANOYASI” MI?
İslâm'la savaşıyorlar, derken, birileri, Müslüman toplumların iradeleri yok mu, onların iradelerini neden yok sayıyorsun, diye tepki verebilirler.
Müslüman toplumların iradeleri yok tabii ki: İslâm dünyası bağımsız değil ki. İslâm dünyası, İslâm'ın dünyası, İslâm'ın şekillendirdiği bir dünya değil ki!
2 asırdır kendi dünyalarında yaşamıyor Müslümanlar. Önce fiilen, sonra zihnen sömürgeleştirildikleri, metamorfoz yemiş, “tecavüz''e uğramış seküler bir dünyada yaşamaya, nefes alıp vermeye, Müslümanlıklarını korumaya çalışıyorlar.
Batı dışındaki bütün dünyanın hâl-i pürmelâli böyle aslında!
İnsanlık, tarihte daha önce yaşanmamış varoluşsal bir felaketle karşı karşıya: Bugün modern meydan okuma, gelinen noktada, bütün dinleri, kültürleri ve medeniyetleri seküler-kapitalist saldırıyla antropolojik ölü malzemelere dönüştürdü ve öldürdü: Uyuttu ve yuttu!
BATILILAR, İSLÂM'LA SAVAŞIYORLAR!
Sadece İslâm dünyası yutulmaya, kendini inkâra direniyor. Bugün Çin, Hindistan, Japonya, Rusya, Latin Amerika ve tabii Afrika kendi dünyalarında yaşamıyorlar: Batı uygarlığı tarafından asimile edildi, delik deşik edildi, bitirildi ve teslim alındı bütün kıtalar!
Yalnızca İslâm dünyasının İslâm'la ilişkileri bitirilemedi. Batılıların İslâm dünyası üzerine “çullanmalarının”, İslâm'ı çeyrek asırdır terörizmle, kanla, canavarlıkla özdeşleştirmeye çalışmalarının, şeytanlaştırmalarının nedeni burada gizli işte!
Batılılar, çeyrek asırdır İslâm'la savaşıyorlar. Bütün küresel stratejilerini İslâm'ın etkisiz hâle getirilmesi fobisine göre şekillendiriyorlar!
NİÇİN İSLÂM'LA SAVAŞIYORLAR?
Bunun için de temelde iki projeyi hayata geçirmeye çalışıyorlar.
Birincisi, Müslüman toplumların dize getirilmesi.
İkincisi, İslâm'ın sekülerleştirilmesi ve içeriden çökertilmesi.
Özetle, Müslümanların teslim alınamaması ve İslâm'ın içinin boşaltılamaması Batılıları çıldırtıyor?
Yakıcı soru şu burada: Niçin?
Küresel sisteme yalnızca İslâm'ın direnme kaynağı oluşturması, Batı uygarlığının tek boyutlu, materyalist, sömürgeci, tahakkümcü ve başkalarını yok edici yanını ifşa edeceği gerçeği Batılıların küresel stratejilerini İslâm'ı dize getirme, sekülerleştirme kaygısını birincil sorunları olarak görmelerine yol açıyor.
İslâm gelince Batılılar gidecek. İslâm yeniden tarih yapacak bir konuma ulaşınca hayatın hem fizik hem de fizikötesi boyutlarını aynı anda ihata eden tek “dünya-hayat tasavvuru”nun İslâm olduğunu, Batılıların İslâm'ın karşısında tutunamayacaklarını, belli bir süre zarfında unufak olacağını çok iyi biliyor bizzat Batılılar. O yüzden İslâm'ın üzerine yükleniyorlar.
SONUÇ, BATILILAR İÇİN HÜSRAN OLACAK!
Ama sonuç hüsran olacak Batılılar açısından.
İslâm'ın üzerine ne kadar gelirlerse, gerçek yüzleri o kadar hızlı ortaya çıkacak ve Batı uygarlığının “çöküş”ü o kadar hızlı gerçeğe dönüşecek.
Korkunun ecele faydası yok: Dünyaya adalet, barış ve hakkaniyet hediye etmiş bir dini, dünya tasavvurunu ve medeniyet fikrini yok edemeyecekler!
Bu yaşadıklarımız, bizim yeniden ve yenilenerek doğum sancılarımız.
Unutmayalım: Bütün büyük doğumlar, sancılıdır ve ancak o zaman sağlıklı olur. Vesselâm.
*
Not: Bu mesele, hayatî. 0 yüzden üzerine gideceğim.
http://www.yenisafak.com/yazarlar/yusufkaplan/islamla-savasiyorlar-kuresel-28-subat-geliyor-2022574
YORUM;
İRADE VE BÜNYE
Kur’an bünyenin nasıl korunacağını öğretir.
Asıl olan bünyedir.
Bünyeyle mücadele eden mikroplar arızidir.
Paranoya mikropları asıl olarak kabul edip
hep onları tanımaya çalışmaktır ki
sonu gelmez.,
Helaller ve haramlar gibi.
Haramlar azdır ve sayılmıştır.
Diğer her şey helaldir.
Bünyeyi sağlam tutmak ta helallerle
beslenmekle olur.
Adil Düzen helaller hukukunun tümüdür.
Bizim İslam doktorları(yazarlar ve alimlerimiz)
hep mikroplarla uğraşmaktan kendileri de hasta
olmuşlar.
Batılılılarla uğraşanlara batılılığın bulaşması gibi.
İslam tedavi tababeti değil koruyucu tababeti
esas alır.
Yani bünyeyi sağlam tutmayı.
Akevler 48 yıldır bünyenin nasıl sağlam
tutulacağının ilmini-pratiğini yaptı
ve hala yapıyor.
Yusuf hocamıza sadede gelin, tedaviye gelin hocam
demekten başka elimizden bir şey gelmiyor.
Acaba bu irade onda var mı gelip gelmemesiyle
belli olacak.
Tedavi ve saded dünyada sadece Akevler-Adil Düzen
eczanesinde.
Müslümanlar,insanlar ya bunu idrak edip teslim
olacaklar yada sosyal tufan onları gark edecek,yutacak
Çalışarak beklemekten başka yol yok.