09.05.2015

YILLARIN siyaset gözlemcisi Tarhan Erdem, "Bu zamana kadar seçim meydanında Kuran'la siyaset yapıldığını hiç görmedim, böyle bir olay hatırlamıyorum" demiş.

Tarhan Erdem'in hafızasını harekete geçirelim.

Bakalım, hatırlayacak mı?

*

Tarhan Bey...

Gelin, sizinle 70'lere gidelim.

*

70'li yıllarda Süleyman Demirel'in Adalet Partisi, MHP'nin milliyetçi, MSP'nin İslamcı siyasetinden bunalmıştı.

Bir kurtuluş, bir çıkış yolu arıyordu.

Çıkış yolu bulundu: Seçim meydanlarında Adalet Partisi Genel Başkanı Süleyman Demirel'e "bayrağa sarılı Kur'an-ı Kerim" hediye ediliyor, o da seçim kürsüsünden bayrağa sarılı Kuran-ı Kerim'i öpüp başına koyuyordu.

Bunu izleyen ahali ise meydanda coştukça coşuyordu.

Meydanlarda arka kapağının içyüzünde "Adalet Partisi'nin hediyesidir" yazılı Kuran-ı Kerim'ler de dağıtılıyordu.

Kütüphanemde öyle bir Kuran-ı Kerim bulunmaktadır. İbret-i âlem olsun diye saklamaktayım.

*

Yani demem o ki Tarhan Bey...

Kuran-ı Kerim'i seçim meydanlarının malzemesi haline getirmek Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bulduğu, icat ettiği ve ilk kez icra ettiği bir propaganda taktiği değildir.

Erdoğan, bu konuda Süleyman Demirel'in yolundan gitmektedir.

Yazının tamamı için

http://sosyal.hurriyet.com.tr/Yazar/Ahmet-Hakan_131/Kuran-39-la-siyaseti-ilk-Demirel-yapmisti_28956557

Yorum:

Tarih tekerrürden ibarettir

Adil olmayan seçimler böyledir. Dört-beş senede bir insanlar sandığa gider. Oylarını verirler. Sonraki seçime kadar iktidar olan iktidarını devam ettirir, muhalefet de muhalifliğini.

Zaman geçer, tekrar seçim vakti gelir. Her seçim vakti geldiğinde o sandıktaki birkaç saniyelik davranışı için seçmen etkilenmeye çalışılır. Tamamen bunun üzerine yapılmıştır seçim çalışmaları.

Nasıl olmalı da o birkaç saniye içinde seçmen kendisine oy verilmelidir. O birkaç saniye geçince artık sözünde durup durmaman çok çok önemli değildir. Nasıl olsa zaman geçecek ve vaatler unutulacaktır.

Bu siyasetçi profilinin tipik örneğidir eski siyasetçiler. Meydanlara çıkarlar, Kuran’a el basarlar, yeminler ederler, herkese ev, araba, yüksek maaşlar, genç yaşta emeklilikler vaat ederler. Vaadin sınırı yoktur. Nasıl olsa uygulanmayacaktır.

Zaman geçer, vatandaş artık boş vaatlere çok fazla inanmamaya başlar. Ancak dolu vaatleri olmayanlar yeniden eski siyasetçi profilini canlandırırlar ve başlarlar vaatlere.

Boşuna demişler, tarih tekerrürden ibarettir, diye.