07.05.2015
Önünüzde gelişme, istikrar, barış içinde bir arada yaşama ve özgürlükçü demokrasi gibi tercihler dururken, belirsizliklere, kargaşaya, gerginliklere rağbet eder misiniz? Ya da ideolojik veya sınıfsal saplantılarınız olsa bile, yaşanan gerçekleri görmezden gelmeniz doğal mıdır?
Düşünün ki 2001 krizinde 40 bin bankacı işsiz kalmış, 24 banka batmıştı. Bugün ise Türk bankaları altın değerinde ve bankacılık yükselen değer. Ama bunun için Tayyip Erdoğan'a teşekkür eden yok...
Tamamı için http://www.sabah.com.tr/yazarlar/barlas/2015/05/07/yigidi-oldur-ama-hakkini-ver-deyisini-unutmayalim
Yorum:
Hakkı bilmek ve teslim etmek
Başlığı okuduğum an tamam dedim, Barlas söylenene değil söyleyene bakılarak yapılan siyasetin canına okuyacak ve eleştirilere sırf kimliği yüzünden hedef olanların hakkını teslim edecek. Ama nerdeee…
İyi başlık, bir o kadar da kötü bir içerikle devam eden bir yazı.
İçerikte Erdoğan’ın iktisat politikası iyimser bir yaklaşımla değerlendirilmiş. Tabii ki kötümser olmasını beklemiyoruz ama 2001 kriziyle kıyas edilerek değerlendirmemiz gerekirse kötü olan bir ekonomi bulmamız inanın çok zor olacaktır. Neyi neyle kıyaslayacağımızı iyi bilmemiz gerekir.
Evet, bugün ülkede canlı bir ekonomi, hareketli bir yatırım sahası var ama bildik mevcut sistem üzerinden işleyen bu mekanizmanın uzun vadede bir yararı yok, zararı var. Tüm bu sözüm ona yükselişler, faizsiz bir düzene geçme çalışmalarına, daha doğrusu bunun gerçekleşebilirliği olgusuna vurulan keskin bir darbedir. Müspet kesim tarafından kurulan ve işletilen bankalar bile sadece isim değişikliğine giderek bir yol tutma çabasındalar. ‘Faiz’ yerine ‘katkı payı’ deyince insanların vicdanlarını susturduklarını sanıyorlar ama sadece kendilerini kandırıyorlar.
Ülke gelişiminde katkısı olan herkese teşekkürü bir borç bilen yazarımız; birinci dünya savaşı, inkılaplar, idamlar ve ihtilaller için hiç kimseye teşekkürü bir borç bilmesin. Tüm şerleri hayırla sonuçlandıran Rabbime binlerce kez şükürler olsun ki, O istediği için neticede hep kazanan taraf olmuşuz. Bu şükrün edası da ancak ve ancak; Allah’ın istediği düzenin, Kuran düzeninin, Adil Düzen’in gelmesi için çalışmakla olur.