19.03.2015

Selahattin Demirtaş HDP Grup Toplantısı'nda "Sayın Recep Tayyip Erdoğan, HDP var oldukça, HDP'liler bu topraklarda nefes aldığı sürece sen başkan olamayacaksın" diyerek kürsüden indi ya... Bu sözlerine doğal olarak şiddetli tepkiler de geldi.
Örneğin Yıldıray Oğur Türkiye'deki köşesinde şöyle yazdı:
"- Bunun bir 'seçim atraksiyonu' olduğu açık da, insan yine de sormadan edemiyor; barış müzakerelerinde ilerleme olunca 'Kürtler bizi sattı mı' diye soranları teskin etmek için değer miydi bu?.. Günün sonunda AK Parti'nin başkanlık sistemine geçip geçemeyeceğini alacağı oy, çıkaracağı vekil sayısı belirleyecek. AK Parti, 330 vekil çıkarırsa, 'HDP'liler bu topraklarda nefes alırken' de rahat bir şekilde Başkanlık sistemi referanduma taşınır."

Tamamı için http://www.sabah.com.tr/yazarlar/barlas/2015/03/19/bazen-susmak-konusmaktan-daha-dogru-olabilir

Yorum:

Ölçüsüzler

Selahattin Demirtaş’ın bugün takındığı tavır tamamen hükümetin yanlı politikasının eseridir. Kürtlere özel bir muamele ile kanunlar çıkarıp sanki Kürt soykırımı varmış veya sadece Kürtlere bir zulüm varmış gibi lanse edilmesi bu insanların(Demirtaş zihniyetini kastediyorum) kendilerinde fazlaca bir hak görmesine ve tabiri caizse hadlerini iyice aşmasına sebep olmuştur.

Söz gümüşken sükûtun altın olduğu yer emin olun ki siyaset arenası değildir. Aksine burada her lafa diyecek bir cevabın olması siyasetçinin kalitesini(!) belirliyor, böylece hazır cevaplılığın ne olduğunun tam olarak bilinmediği de gün yüzüne çıkıyor.

Biz halkın dilinde kemik aranmaz, ne söylese hoş görülür sanıyorduk, oysa görüyoruz ki yine yanılıyoruz. Asıl, mahcup olma kaygısı taşımayan insanların konuşmak varken susmayı tercih etmesi niye olsun ki? Ağzına geleni say, yarın can ciğer kuzu sarmasısın, adı politika. Buyursunlar…

Her şeye bir yorumu, hiç kimseye eyvallahı olmayan bir cumhurbaşkanı ile had aşmada her seferinde kendi rekorunu kıran bir parti başkanının maceralarını seri halinde seçime kadar izleyeceğiz gibi görünüyor, kaçarı yok.